Biden’ın Erdoğan’a verdiği “ültimatomun” Türkiye’nin İsveç onayında etkili olduğu belirtiliyor. Trump’ın yeniden başkan seçilmesi ihtimalinin artması ise “Türkiye’ye etkisi ne olur?” sorusunu gündeme taşıyor.
DW’den Değer Akal’ın haberi:
İsveç’in NATO’ya üyelik protokolünün Türkiye tarafından onaylanmasının yankıları sürüyor.
ABD ve Almanya başta olmak üzere pek çok ittifak üyesinden art arda yapılan açıklamalarda Meclis onayının memnuniyetle karşılandığı, bunun önemli ve olumlu bir adım olduğu vurgulanıyor.
Ankara’nın İsveç’e yaktığı yeşil ışık, Türkiye’nin Batılı müttefikleriyle bir yıldan fazla süren “veto gerilimdeki” tansiyonu düşürmüş görünse de Türk kamuoyundaki tartışmalar sürüyor. “Türkiye’nin öne sürdüğü hangi şartlar karşılandı?” “Ne oldu da onay verildi?” sorularına yanıt aranıyor.
ABD’den “ültimatom” olarak nitelendirilen mesaj
DW Türkçe’nin edindiği bilgilere göre, TBMM’nin onayının gerisinde Biden yönetiminin Ankara’ya ilettiği ve “ültimatom” olarak da nitelendirilen kritik bir mesaj etkili oldu.
Buna göre Biden yönetimi, Türkiye’nin İsveç’in onay sürecini “en kısa zamanda” tamamlamaması halinde Ankara’yı F-16 taleplerinin “riske girebileceği” konusunda uyardı.
ABD Kongresi’ne Türkiye’ye F-16 satışını Yunanistan’a F-35 satışı ile aynı bildirim ile iletmeye hazırlanan Biden yönetimi, İsveç onayının daha fazla geciktirilmesi halinde, Kongre’ye sadece Yunanistan’a savaş uçakları satışı için bildirimde bulunulmak zorunda kalınacağını, Türkiye’ye F-16 satışının ortak bildirimden çıkartılacağını iletti.
Biden yönetimi, Erdoğan liderliğindeki Türk hükümetine tepkili Kongre üyelerini Türkiye’ye yapılacak F-16 satışları için Yunanistan’ın da dahil edildiği bildirimle ikna etmeyi, bunu “NATO’nun güney kanadındaki müttefiklerini güçlendirme paketi” olarak sunmayı hedefliyordu. İsveç’in NATO üyeliğinin Ankara tarafından onaylanmasının yönetimin elini güçlendireceği, Kongre üyelerinin bu satışa itiraz etmelerini önleyebileceği umuluyordu.