🔴 Kürt sorununun çözüm için tüm kesimlerin elini taşın altına koyması gerektiğini belirten İHD Onursal Başkanı Akın Birdal, iktidarın çözüm noktasında henüz güven verecek adımlar atmadığını söyledi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Onursal Başkanı Akın Birdal, Kürt sorunu bağlamında yürütülen tartışmaları Mezopotamya Ajansı‘na değerlendirdi.
Birdal, 2013 yılında başlatılan ve “çözüm süreci” olarak adlandırılan süreçte, Kürt sorunun demokratik yollarla çözülmesi noktasında somut adımlar atılmadığını söyledi. O sürecin heba edildiğini söyleyen Birdal, “Aydın ve yazarlar olarak İstanbul’da imzaladığımız metin ile birincisi bu sorunun çözümü için yaşanan gelişmelerin kesintiye uğramaması, bu sorunun doğru adlandırılması, gelişmelerin toplumsallaştırılması ve bir yol haritasının belirlenmesi için çağrı yaptık. Çağrımız bin 146 imzayla hemen karşılık buldu. İlerleyen günlerde bu çağrımıza bir isim konulacak ve yol haritamız belirlenecek. Sonra bir heyet belirlenecek ve bu heyet Meclis başkanıyla, DEM Parti ile ve son olarak siyasi partiler ve sivil toplum örgütleri ile görüşecek. İstanbul, Ankara, İzmir, Adana gibi illerde bölgesel konferanslar yapılacak. Bu konferansların iz düşümleri çıkartılacak ve o yerellere inisiyatif tanınacak, onlar da toplumun her kademesine ulaşmaya çalışacaklar” ifadelerini kullandı.
‘DEMOKRATİK DÖNÜŞÜMÜN PERSPEKTİFİNİ SUNUYOR’
PKK Lideri Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmeleri yorumlayan Birdal, görüşmelerin kesintiye uğramaması ve sürmesi gerektiğini söyledi. Birdal, “Keşke 2015’teki görüşmeler kesintiye uğramasaydı. O zamandan bugüne tecrit derinleştirildi. Tecrit kaldırılmadan demokrasi ve barışa ulaşılamaz. Yani bir niyet ortaya konulmalı. Öcalan ile yapılan iki görüşmede çok önemliydi. İmralı Heyeti’nin ziyareti sonrası Öcalan’ın Türk ve Kürt halklarının kardeşliğine olan vurgusu çok önemliydi. Bu mesajla barışın herkesin yararına olacağını anlatıyor. Kapsayıcı ve toplumsal bir yol haritası izlenirse taraflar arasında toplumsal bir barış baskı oluşacaktır. Bu baskı kolektif kararlar alınmasına vesile olur. Bu durum tarafların elini kolaylaştırır. Barış imzacıların da ortaya çıkması, bu çağrıya karşılıktır. İktidarın şu andaki yürüttüğü demokrasi düşmanı politikaları, barış görüşmelerini baltalar. O nedenle Öcalan’ın serbest bırakılmasının önemi var. Çünkü Öcalan demokratik dönüşümün perspektifini sunuyor” diye konuştu.
‘KÜRT SORUNU DÜNYANIN SORUNUDUR’
İmralı Heyeti’nin, görüşme sonrası Meclis’teki partilere yaptığı ziyareti ve bu ziyaretler sonrası yapılan açıklamaların da değerli olduğunu söyleyen Birdal, “Şu anda taraflar daha fazla söylemlerde bulunmuyorlar. Çünkü henüz yol haritasına ilişkin bilgi eksikliği var. Umarım ilerleyen günlerde Abdullah Öcalan ile görüşmeler sürer. Görüşmeler sağlanırsa bir yol açılır. Kürt sorunu sadece Kürt halkının sorunu değil, Türkiye ve bölge halklarının sorunu, hatta dünyanın sorunu. Bu nedenle herkesin elini taşın altına koyması gerekiyor. Barış görüşmelerinin kesintiye uğramaması için herkesin kendisini sorumlu hissetmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.
‘GÜVEN VERECEK ADIMLAR ATILMIYOR’
Dünyadaki barış görüşmelerinden örnekler veren Birdal, İmralı ile yapılan görüşmeler sonrası artık somut adımların atılması gerektiğine işaret ederek, şunları kaydetti: “Şu anda yapılması gereken bir yol haritasının çıkartılması. Kısa, orta ve uzun vadede yapılacaklar var. Hakikat ve adalet arayışçıları Cumartesi Anneleri halen polis barikatlarının üstünden karanfiller atıyor. Örneğin kısa vadede yapılacaklar arasında, Cumartesi Anneleri’nin önünde konulan barikatlar kaldırılabilir. Bakın bu da bir adımdır. Yerine kayyum atanan belediye eşbaşkanları görevlerine iade edilsin. Bu tür adımlar süreci besler. İnsanlığa karşı suç işlemiş olanlar haricinde toplumsal barış için genel af çıkartılmalıdır. Bu af içerisine en başında siyasi tutsaklar ve hasta mahpuslar geliyor. Artık adım atılmasını bekliyoruz. Ancak şu ana kadar sürece güven verecek, besleyecek adımlar atılmadı.”