Gazze’nin kuzeyinde hukuk ve düzenin de çöktüğünü belirten BM Acil Yardım Koordinatörü, silahlı çetelerin sistematik olarak yardım malzemelerini yağmaladığını aktardı. Fletcher, bunun sonucunda da insani yardıma çok ihtiyaç duyulmasına rağmen, acilen gereken bu yardımın bir kısmının bile sağlanmasının mümkün olmadığını vurguladı.
“Okullar, hastaneler ve sivil altyapı enkaza dönüştü”
Gazze’nin güneyinin kalabalıklaştığını belirten Fletcher, bunun da korkunç yaşam koşullarına ve insani yardım ihtiyacının artmasına yol açtığını ifade etti. Nüfusun yoğun olduğu bölgelerde de İsrail’in hava saldırılarının sürdüğünü hatırlatan Fletcher, bunun sonucunun yıkım, yerinden edilme ve ölüm olduğuna dikkati çekti. Bölgede insanların hiçbir yerde güvende olmadığını kaydeden Fletcher, “Okullar, hastaneler ve sivil altyapı enkaza dönüşmüş durumda” dedi.
İsrail ise bölgede yeterince yardım malzemesi bulunduğunu ancak BM’nin bu yardımı Gazze Şeridi’ne dağıtmayı başaramadığını savunuyor. Uluslararası Adalet Divanı gibi kuruluşlara göre Gazze Şeridi İsrail’in işgali altında bulunduğu için bölgede insani yardımın sağlanmasından İsrail sorumlu. Ancak İsrail, 2005 yılında bölgeden askerlerini çekmesinden bu yana işgalci güç olduğunu kabul etmiyor.
Oxfam’dan İsrail’e yardımı engelleme suçlaması
BM’nin yanı sıra uluslararası yardım örgütü Oxfam da İsrail’i Gazze Şeridi’ne yardımı engellemekle suçlayarak, ablukaya son verilmesi çağrısı yaptı. Oxfam Ortadoğu ve Kuzey Afrika Direktörü Sally Abi-Khalil, “Gazze’deki durumun tam bir felaket” olduğunu belirterek, geçen iki buçuk ay içinde gıda ve su gibi insani yardım malzemesi taşıyan 34 tırdan sadece 12’sinin Gazze Şeridi’nin kuzeyine erişebildiğini söyledi.
Oxfam, İsrail’in Cibaliye, Beyt Lahya ve Beyt Hanun’daki askeri operasyonlarını yoğunlaştırmasının ardından Oxfam ve benzeri diğer kuruluşların yardımlarının sürekli olarak engellenmesini eleştirdi.
/Deutsche Welle/