🔴 Almanya İçişleri Bakanlığı ve Federal Emniyet Teşkilatı (BKA), 2004 yılından bu yana ülkede radikal İslamcı saiklerle planlanan 24 saldırının engellendiğini bildirdi.
Terörizmle Ortak Mücadele Merkezi’nin kuruluşunun 20’nci yıldönümü dolayısıyla yapılan açıklamada, Almanya’da İslamcı terörizm tehdidinin “hâlâ yüksek” olduğunu belirten İçişleri Bakanlığı ve BKA, 7 Ekim 2023’te Hamas’ın İsrail’e yönelik terör saldırısı sonrasında bu tehdidin daha da arttığı vurgulandı. Almanya’nın başta IŞİD olmak üzere “hâlâ terör örgütlerinin hedefinde olduğu” belirtildi.
28 Ekim 2004 tarihinde kurulan Terörizmle Ortak Mücadele Merkezi’ne ilişkin olarak “Güvenliğimiz için merkezi bir ayak” diyen İçişleri Bakanı Nancy Faeser, “Burada federal ve eyalet düzeyinde 40 kurum sıkı iş birliği yapıyor, bilgi alışverişinde bulunuyor ve önlemlerin koordinasyonunu gerçekleştiriyor” ifadelerini kullandı.
Radikal İslamcı 13 saldırı düzenlendi
BKA’nın verdiği bilgilere göre, Almanya’da bugüne kadar düzenlenen 13 radikal İslamcı saldırıda 20’den fazla kişi hayatını kaybetti, yaklaşık 120 kişi de yaralandı. Radikal İslamcı saiklerle bugüne kadar düzenlenen en ağır saldırı 2016 yılında Berlin’de gerçekleşti. Bir kamyonun kentin merkezindeki bir Noel pazarında kalabalığa doğru sürülmesi ile düzenlenen saldırı sonucu 13 kişi yaşamını yitirdi. Son olarak ise bu yıl Solingen’deki bir festivalde düzenlenen bıçaklı saldırıda üç kişi öldü.
11 Eylül saldırıları sonrasında kuruldu
ABD’de 11 Eylül 2001’de düzenlenen saldırılar sonrasında radikal İslamcı terör tehdidinin artması üzerine kurulan Terörle Ortak Mücadele Merkezi bünyesinde BKA’nın yanı sıra askeri, iç ve dış istihbarat servisleri, Federal Polis, Gümrük Dairesi, Başsavcılık ve Federal Göç ve Mülteciler Dairesi (BAMF) yer alıyor.
İçişleri Bakanları Konferansı Başkanı, Brandenburg İçişleri Bakanı Michael Stübgen ise emniyet ve istihbarat yetkililerinin daha fazla yetkiye ihtiyacı olduğunu belirtti. Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) partili Bakan, “Güvenlik kurumları arasında daha fazla ve daha iyi bilgi alışverişine, her türlü aşırılıkçı ve suçlunun verilerinin ise daha az korunmasına ihtiyacımız var. Güvenlik kurumlarının çalışmaları yıllardır engelleyen yasal prangaları kırmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı. Almanya’da uzun yıllardır kişisel iletişim verilerinin amaç belirtmeden, uzun süre saklanması konusu tartışma yaratıyor.