🔴BM Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen, Rojava’da Kürt taraflar arasındaki diyaloğun “önemli” olduğunu söyledi.
Pedersen, Suriye’de çözülmesi gereken bazı sorunlar ve konular olduğuna işaret ederek, bu diyalogların önemine vurgu yaptı.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde büyükelçilere hiaben bilgilendirmede bulunan BM Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen, Suriye’deki durumun son derece kırılgan olduğunu belirterek, siyasi geçiş sürecinin başarısı için hem siyasi kapsayıcılığın artırılması hem de ekonomik adımların atılması gerektiğini vurguladı.
“Sorunlar büyük, durum son derece kırılgan” diyen Pedersen, “Siyasi katılımın artırılmasına ve ekonomik alanda ciddi bir dönüşüme ihtiyaç var. Bu iki alanda köklü değişiklikler yapılmazsa, Suriye’de siyasi geçişin başarılı olması pek mümkün değil. Aksi halde sonuçlar ağır olacaktır” ifadelerini kullandı.
Rojava ve Suriye yönetimi arasındaki işbirliği çabaları
Pedersen, açıklamalarının bir bölümünde Rojava ile yeni Suriye yönetimi arasında yürütülen işbirliği çabalarına değindi.
Geir Pedersen, “Sayın Ahmet Şara ile Sayın Mazlum Abdi arasında yapılan anlaşmayı memnuniyetle karşılıyorum” dedi.
10 Mart 2025 tarihinde, Demokratik Suriye Güçleri (DSG) Genel Komutanı Mazlum Abdi ile geçici Suriye Cumhurbaşkanı Ahmet Şara bir anlaşma imzaladı.
Pedersen, Esad rejiminin devrilmesinden dört buçuk ay sonra birçok olumlu işaret ve adımın gözlemlendiğini belirtti.
BM Özel Temsilcisi’ne göre bu adımlar arasında, “komitelerin kurulması, iki taraflı ziyaretler, kuzeydoğu Suriye’de Kürt partilerinin katıldığı müzakerelere önem verilmesi, Halep’teki Kürt mahallelerinde ortak güvenlik önlemleri konusunda anlaşma, Tişrin Barajı’ndan çekilme, eğitim ve enerji konularında ortak zemin bulma çabaları, silahlı ve askeri gerilimlerin belirgin şekilde azalması” yer alıyor.
Suriye ve Rojava’daki temel engellere de dikkat çeken Geir Pedersen bunların, “IŞİD’in kampların içinde ve dışında varlığı, uluslararası yardımların azalması, Şam yönetiminin kontrolü dışındaki silahlı gruplar, Kürtlerin hakları, adem-i merkeziyetçilik ve kimlik konusundaki karmaşık siyasi ve demografik talepleri” olduğunu söyledi
BM Suriye Özel Temsilcisi, Özerk Yönetim ile Suriye yönetimi arasında bir uzlaşma sağlanması için “her iki tarafın, ülkenin ve bölgenin istikrarını koruyacak, Suriye’nin egemenliğini ve bütünlüğünü yeniden sağlayacak siyasi bir iradeye ihtiyaç duyduğunu” ifade etti.
Rojava’da Kürt Ulusal Konferansı
Rojava’daki Kürt Ulusal Konferansı 26 Nisan 2025 Cumartesi günü Kamışlo’da düzenlenecek.
Konferansın temel gündem maddeleri, ENKS ve PYD arasındaki 13 maddelik anlaşma olacak.
Ayrıca, Kürt söyleminin ortak bir strateji altında birleştirilmesi ve Şam ile diyalog için ortak bir heyet oluşturulması planlanıyor.
Bu gelişmeler, Özerk Yönetim’in yeni Suriye yönetiminin uygulamalarına dair bazı endişeleri dile getirdiği bir dönemde yaşanıyor.
İlham Ahmed’ten anayasa eleştirisi
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi Dış İlişkiler Ofisi Eş Başkanı İlham Ahmed, Rûdaw’a verdiği özel bir röportajda, 13 Mart 2025 tarihinde Ahmet Şara tarafından imzalanan anayasa taslağına dair açıklamalarda bulundu.
Ahmed, “Başlangıçta tüm tarafları kapsayan bir komite kurulmasını bekliyorduk, özellikle Kürtlerin temsil edilmesini” dedi.
İlham Ahmed, mevcut anayasa yazım komitesi ve Suriye hükümetinin Kürtleri temsil etmediğini vurgulayarak, “Bu, beklentilerimizin altında kaldı. Haklar doğrultusunda her tarafın kendi temsilcisinin bulunduğu bir komite kurulmalıydı. Böylece, birkaç yıl sonra tekrar değiştirmek zorunda kalmayacağımız, Suriye toplumunun ve özellikle Kürtlerin temel ulusal haklarını güvence altına alan bir anayasa yazılabilirdi” şeklinde konuştu.
/rûdaw/