/ Deutsche Welle’den Lucia Schulten’in haberi /
Brüksel’de Pazartesi günü düzenlenecek uluslararası Suriye konferansının başlıca gündemi Suriye’deki dönüşüm süreci ve ülkenin bunun için nelere ihtiyaç duyduğu olacak.
Konferans öncesi yaptığı açıklamada bu yıl “sorumluluk üstlenilen bir donörler konferans” düzenleneceğini belirten AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, Suriye’de tüm kesimleri kapsayan bir geçiş için hiçbir zorluktan kaçılmaması gerektiğini söyledi. “Suriye, çok büyük zorluklar ve görevlerle karşı karşıya. Son olarak ülkenin kıyı bölgelerinde yaşanan şiddet olayları bunu bize gösterdi” diyen Kallas, geçen hafta Alevilerin yoğun yaşadığı Lazkiye’de yaşanan çatışmaları hatırlattı.
Avrupa Birliği ve üye ülkeler, Lazkiye’de yaşanan şiddeti kınarken Şara yönetiminin sorumluların tespit edilmesi için bir araştırma komisyonu kuracaklarını açıklamasını ise memnuniyetle karşıladı.
Avrupa Birliği (AB), Beşar Esad rejiminin Aralık 2024’te devrilmesinden hemen sonra ülkede “kapsayıcı bir geçiş” süreci yaşanması beklentisini dile getirmiş, özellikle azınlıkların ve kadınların haklarının güvence altına alınması gerektiğine işaret etmişti.
İlk kez Suriye hükümetinden bir temsilci de konferansta
İnsani yardımları garanti altına almak
Suriye’deki gıda, barınma ve tıbbi sağlık hizmeti acil insani yardımlar çerçevesinde gideriliyor. Bir AB’li yetkilinin aktardığına göre, 23 milyon nüfuslu ülkede 16 milyon 700 bin kişi bu yardımlara bağımlı durumda.
ABD Başkanı Donald Trump’ın ülkesinin yaptığı uluslararası insani yardımları kesme kararı ise AB’de yoğun endişe ve güvensizliğe neden oluyor. ABD’den sonra Suriye için en çok insani yardımda bulunan AB’nin bu nedenle konferansta “Suriye’nin şimdi desteğe ihtiyacı var” mesajını vermesi hedefleniyor.
Kalkınma için maddi kaynak bulunması
Konferansta ele alınacak başlıklardan biri de savaş yüzünden yerle bir olmuş ükenin yeniden imarı. AB’li bir kaynak, DW’ye verdiği bilgide AB’nin şimdiye kadar yeniden imar yardımları konusunda temkinli davrandığını, zira Suriye’nin hâlâ AB’nin yaptırımlar listesinde bulunduğunu hatırlattı.
Ancak artık durum değişti. AB, elektrik, su ve sağlık hizmetleri gibi temel ihtiyaçlar için mali destek konusunda hazırlık çalışmaları yürütüyor. Aynı AB’li kaynağa göre ayrıca mikrokredilerle istihdamın canlanması ve ülkenin ihtiyaçlarını kendi kendine karşılayabilmesine yönelik planlar da sürüyor.
Mevcut yaptırımların etkileri
AB, geçen ay itibarıyla Suriye’ye enerji ve ulaştırma alanında uygulanan bazı yaptırımları askıya aldı. Sektörlerle bağlantılı bankacılık işlemlerinin de yaptırımlar dışına alınması gündemde. Siyaset bilimci Kausch’a göre bunlar olumlu gelişmeler. İnsani yardımlar için de çok önemli, ancak orta vadede ülkenin yeniden imarı için belirli yaptırımların askıya alınması yeterli gelmeyecek.
Kausch, AB’nin Suriye konusunda geçiş hükümetiyle adım adım ilerlediği bir yaklaşım sergilediğine dikkat çekiyor ve “Ülkedeki gelişmeleri olumsuz görmesi halinde de her an geri adım atma hakkını saklı tutuyor” diye ekliyor. Şimdilik öncelikli hedefin AB’nin kendi çıkarı için de ülkede istikrarı sağlamak olduğunu da vurguluyor.
Analist Hawach ise ABD’nin karmaşık yaptırımlarını gözardı etmemek gerektiğini söylüyor. Bunların konferansın sonuçlarını da etkileyeceğini düşünen Hawach “Oysa yaptırımlar bağışçı ülkelerin yardım yapmasını güçleştiriyor” diye ekliyor.
Mesela şimdi Suriye’ye doğrudan para havalesi mümkün değil. Bu olumsuzluğa rağmen uzman Hawach, konferansın Suriye’nin savaş sonrası döneme geçişinin şart olduğu sinyali verilmesi açısından büyük önem arzettiği görüşünde. Uluslararası toplumun ülkenin yeniden imarı için kaynak bulma girişimi de ona göre önemli ve somut bir adım.