🔴 DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Cengiz Çandar, PKK’nin fesih kararının ardından sürecin nasıl yürüyeceğine dair ihtimallerden birinin “Kandil-DEM Parti yerine Öcalan-DEM Parti denkleminin kurulması” olduğunu söyledi.
Çandar, “O zaman Öcalan’ın biraz hareket alanının genişlemesi zaten gerekecek demektir. Muhtemelen de bu böyle olacak” dedi.
Rûdaw Ankara Temsilcisi Rawin Sterk’e konuşan Cengiz Çandar, bu güne kadar “PKK’nin bir anlamda Kürt siyasi hareketinin motoru ve gövdesi” olduğunu söyledi.
Çandar, “DEM Parti Kürt halkının üzerinden yükselerek meclise girdiyse, Kürt oylarıyla geldiyse, Batı’dan gelenler de Batı’daki Kürtlerin oyuyla geldiyse, etnik anlamda Türklerin oyuyla gelmediler. Mersin’den, Antalya’dan, İzmir’den, İstanbul’dan orada yaşayan Kürtlerin oyuyla geldiler. Şimdi açık gerçek bu. Dolayısıyla PKK’nin tayin ettiği bir iklim dışında herhangi bir Kürt siyasi oluşumunun meclise girmesi, belediye kazanmasını düşünmek mümkün değildi” ifadelerini kullandı.
Bazı DEM Parti yöneticileri ve üyelerinin aile fertlerinin de geçmişte PKK saflarında veya cezaevlerinde olduğunu belirten Çandar, “Şimdi bunları siz PKK’den nasıl ayırt edebilirsiniz? Babayı oğlundan, kız kardeşi ablasından, kız kardeşinden, abisinden kardeşinden. Ayıramazsınız. En azından psikolojik olarak duygusal olarak ayıramazsınız ve ayırmamalısınız da zaten DEM Parti’yi zaten ilginç kılan bu bünyenin temsili bir unsuru olması” diye konuştu.
“PKK olmayınca eski mekanizmalar da anlamsız olacak”
PKK’nin kendisini feshetmesinin ardından DEM Parti’ye düşen role ilişkin Çandar, şunları kaydetti:
“Şimdi PKK yok. O zaman DEM Parti ne olacak? PKK olmayınca eski mekanizmalar da anlamsız olacak demektir. Peki ne olacak? Şimdi soru burada zaten. Ne olacağını daha bilmiyoruz. Kim biliyorsa doğru söylemiyor demektir. Çünkü daha şunun sırasında PKK açıklamayı yapalı 24 saat olmadı. Yani bunun sonuçlarının nasıl olacağını daha yaşamaya bile başlamadık biz. Dolayısıyla bu sorunun cevabı şu an için yok. Ancak belli tahminlerde bulunabiliriz, belli yorumlara gidebiliriz.
Çok büyük ihtimalle, Kandil-DEM Parti ilişkisinin bir şekilde yer değiştirip Abdullah Öcalan-DEM ilişkisine dönüşmesi olacak. Nitekim Devlet Bahçeli’nin bu gelinen noktayı kutlama açıklamasında, o coşkulu ve duygusal açıklamasında da, keza 22 Ekim’de yaptığı o meşhur açıklamada da var. Hatırlarsak ‘ne Kandil ne Edirne, İmralı’dan DEM Parti’ye’ diye bir denklem kuruyordu. Bugün DEM Parti’ye övgüler yağdırıyor ki aynı Bahçeli bundan 6 ay önce DEM Parti’nin açılmamak üzere kapatılıp DEM Parti milletvekillerinin maaşlarına el konulmasından söz ediyordu. Şimdi DEM Partileri göklere çıkarıyor. DEM Parti’yi övüyor ve aynı zamanda da İmralı’yı övüyor. İşte ‘kurucu önder’ diyor ‘terörist başı’ değil artık. Adeta DEM Parti’yi Öcalan’a emanet ederek önümüzün selamete doğru gideceği duygusunu ifade ediyor.
“Kandil-DEM Parti yerine Öcalan-DEM Parti denklemi”
Şimdi dolayısıyla doğrudan soruya dönersek, ihtimallerden biri Kandil-DEM Parti yerine Öcalan-DEM Parti denkleminin kurulması. O zaman Öcalan’ın biraz hareket alanının genişlemesi zaten gerekecek demektir. Muhtemelen de bu böyle olacak. Böyle olması da hayırlı olacak. Yani DEM Parti’nin, bugünkü sonucu getiren Öcalan’ın etkisine Kandil’in etkisinden çok daha açık hale gelmesi Kürt halkının da DEM Parti’nin de Türkiye’nin de her şeyin hayrına.”
“Belki siyaset arenamız daha da renklenecek”
Cengiz Çandar, PKK’nin sahadan silahlı anlamda çekilmesi ile birlikte daha önce kendisini baskı altında hisseden çeşitli Kürt gruplarının da daha rahat hareket edebilmesine ve belki birden fazla Kürt Partisi’nin sahaya çıkmasına, Kürt halkına ve Türkiye halklarına hitap etmesine yol açabileceğini söyledi.
Çandar, “Belki siyaset arenamız daha da renklenecek. Bu da hayırlı bir şey. Çoğulculuğu savunuyorsak, demokratsak o zaman bu da hayırlı bir şey. O bakımdan da hayırlı bir şey olacak. Ama ne kadar olacak, ne olacak, ne zaman olacak, ne şekilde olacak bunların cevaplarını bilmiyoruz. Yoksa muhtemelen olacak olan bunlardır” diye konuştu.
/rd/