28 Mayıs seçimlerinin ardından MYK’sında değişikliğe giden ve danışmanlarının çoğunu görevden alan Kılıçdaroğlu yeni görevlendirmeleri sürdürüyor.
Kılıçdaroğlu son olarak 4 Temmuz’da Zafer Partisi’nin gençlik teşkilatında görev almış Ulukuş’u danışmanı olarak görevlendirmişti.
Ulukuş, Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ’la çalışmış bir isim. Zafer Partisi’nin kurulmadan önce kullandığı Ayyıldız Hareketi ismi, parti kurulduktan gençlik yapılanmasının ismi olmuştu. Ulukuş, 5 Ekim 2021’e kadar hareketin başkanlığını yürütmüş, daha sonra görevinden istifa ederek Kılıçdaroğlu’yla çalışmaya başlamıştı.
‘Kabullenmiyorum, kabullenmeyeceğim de‘
Kararın duyulmasının ardından sosyal medya hesabından buna itiraz eden Işık, Diken’e yaptığı açıklamasında şunları dedi: “Vasfı olan, niteliği olan, politik birikimi olan, belki akademik kariyeri olan birçok CHP’li genç dururken; serada yetişmiş, organik olmayan birinin atamasının yapılması beni rahatsız etti. Bunu kabullenmiyorum, kabullenmeyeceğim de.”
‘Abdüllatif Şener’ hatırlatması
Işık, isim vermeden 2018’de CHP’den Konya milletvekili seçilen ve 2023’te Kılıçdaroğlu’na oy vermediğini söyleyen Abdüllatif Şener’i hatırlattı:
“Çok yakın zamanda merkez sağ siyasetten gelen birinin, bir ilimizin tepeden getirilip milletvekilliği yapmış birinin, açıklamalarını hep birlikte izledik. Ne kadar üzücü… Orada yüzlerce üyesi emek veren bir siyasi parti, bir il örgütünün üzerine getirip milletvekili yapıldı. Hala bunlardan ders çıkarılmadığını düşünüyorum. Dolayısıyla yenilik, değişim ve dönüşüm tartışmalarının olduğu bir yerde bunun tam da konuşulması gerektiğini düşündüğüm için aslında bu tweet attım.”
‘Biz ne kadar oraya yakın şeyler söylesek de karşılık bulmuyor‘
Ulukuş’un CHP’de Kılıçdaroğlu’nun danışmanı olarak görevlendirilmesiyle ilgili itirazlarını dile getiren ve “Biz sosyal demokratız, sosyal demokrat siyasetin nüvelerini yeniden canlandırmalıyız” diyen Işık sözlerini şöyle sürdürdü:
“Siyasette kendi mahallen olmayan yerden oy talep edebilirsin. Bu bu çok normaldir, anlayışla karşılanır elbette. Türkiye’de yükselen bir milliyetçilik var. Biz ne kadar oraya yakın şeyler söylesek de karşılık bulmuyor. Çünkü söylememiz gereken şeyleri zaten asıl oradan olanlar söylüyor. Milliyetçi Hareket Partisi söylüyor. Oradan ayrılan bir başka parti söylüyor. Onlardan ayrılan daha az oy almış olan Zafer Partisi söylüyor.
Biz sosyal demokratız, sosyal demokrat siyasetin nüvelerini yeniden canlandırmalıyız. Yeni bir şey söylemek durumundayız. Bizden beklenen bu. Bizden beklenen merkezden, sağdan ya da ülkücü siyasetten getirilip danışman yapılan ya da milletvekili yapılanların söyleyeceği şeyler değil.
‘Arkadaşımızın siyaset tarzını doğru bulmam‘
Söyleyeceklerini söylediler, seçim dönemi gördük. Bir katkısı oldu mu? Hayır, olmadı. Biz diyoruz ki ‘Demokrasi dediğimiz şey, yeniyi inşa edebilmenin de adıdır’ ve demode olan şeyi söylemek değildir. Ben arkadaşımızın siyaset tarzını doğru bulmam. Yani o ideolojik saikle hareket etmem bir kere. Arkadaşımızın kendi perspektifinin olacağı yer Zafer Partisi’dir. Dolayısıyla biz kendi gençlerimizin, sadece CHP’li gençlerine değil buraya oy veren seçmenlerin, partidaşlık eden, partiyle duygu ortaklığı yaşayan yüz binlerce gencin fikrini almak yerine dar, demode, kafası eskide kalmış bir siyaset anlayışını getirip kendimize danışman yapmak benim çok kabul edebileceğim bir durum değildir.”
TGB genel başkanının mitingde konuşturulmasını hatırlattı
Işık, CHP’li çok sayıda gencin kendisini arayarak sosyal medya paylaşımı konusunda destek verdiğini belirtti.
2013’teki bir olayı da hatırlatan gençlik kolları genel sekreteri, şunları dedi:
“CHP gençlik kolları genel başkanımız, CHP’nin o dönem yaptığı ‘acil demokrasi’ mitinginde konuşturulmadı. Ve TGB genel başkanı ki bu dönem sanırım Vatan Partisi’nde genel başkan yardımcısı şu anda İlker Yücel konuşturuldu. İlker Yücel çok yakın zamanda, seçimlerde AKP’yle hizalandı. Biz buna itiraz ediyoruz aslında. Yani kendinizden olan, kendiniz gibi bir şeyleri hatta daha yenisini söyleyen, ekolojiden, inovasyondan bahsedebilecek bir genç yapınız varken siz burayı dinlemek yerine size benzemeyen bir yeri dinlediğinizde oy devşiremiyorsunuz, oy getiremiyorsunuz. Biz buna itiraz ediyoruz.
‘Mesele omuz omuza mücadele’
Bugün telefonum çok defa çaldı, çok defa arkadaşlarımla görüştüm. Mesaj atan arkadaşlarım oldu. Herkes bu itiraz sesini çok makul buluyor. Çok hakkaniyetli buluyor. Ve şunu söylemek istiyorum ki birçok arkadaşım olumlu karşıladı ve ‘Söylenecek şeyleri söylemişsin, tebrik ediyoruz; arkandayız, yanındayız’ gibi ifadeler kullandı. Mesele, arkada yanda olmak falan değil. Omuz omuza bir mücadele büyütmek. Bizim gelecek hayallerimiz, geleceğe dair umutlarımızın olması gerekiyor.
Biz bir anlayışa kaybettik. Önümüzdeki beş yıllık süreci doğru örmemiz gerekiyor. Doğru örebilmek adına da duyguda ortaklaşacağımız, gelecek hayaliyle ortaklaşacağımız gençlerle siyaseti birlikte inşa etmeliyiz. Ben bu umudu görüyorum. Ben size çok basit bir örnek vereyim: Seçim günü eksi birinci katta iki yüz üç yüz genç, CHP’nin seçim verisini giriyordu ve partili değildi hiçbiri. Ama yeniyi inşa etmek, yeni bir siyaset düzlemi inşa etmek adına gelmiş bir omuzdaşlık kurmuşlardı bizle. Şimdi bizim yüzümüzü buraya dönüp, buradan beslenmemiz gerekiyor diye düşünüyorum. Bu düşünceme de katkı sunan Türkiye genelinde onlarca arkadaşımın olduğunu görüyorum ve bu da beni çok mutlu ediyor.”
‘CHP müthiş bir değişime ihtiyaç duyuyor’
CHP içindeki ‘değişim’ tartışmalarını da değerlendiren Işık son olarak şunları kaydetti:
“Biz iç dinamiklerimizde bu tartışmaları gerçekleştiriyoruz. CHP örgütü çok canlı bir örgüttür. Hareket alanı da çok geniş ve görüşme trafiği çok yüksek bir örgüttür. İlçeler birbiriyle konuşur, ilçeler illerle konuşur, iller başka illerle konuşur, genel merkezle konuşur. Dolayısıyla her birimiz, birbirimizle konuşuyoruz.
Şunu çok net ifade edeyim, bundan bir buçuk ay önce sayın eski genel başkanımız Karayalçın’ın tweet’inden sonra ben de bir dönüşüm çağrısının anlamlı olduğunu söylemiştim. Ama bugün geldiğim nokta, ‘CHP yukarıdan aşağıya, aşağıdan yukarıya, yani bir paralellikle birlikte müthiş bir değişime ihtiyaç duyuyor’ şeklindedir. Bunu artık herkes dillendiriyor. Bu mahallelerde dilleniyor, illerde dilleniyor.
‘Yeni kadrolarla, yeni isimlerle‘
Herkes ‘Değişim, ama nasıl değişim?’ diye birbirine soruyor. Çok basit bir yöntemi var. CHP konuşacak. Uzun uzun konuşacak. Kongrelerinde konuşacak. İlçe kongrelerinde konuşacak, il kongresinde konuşacak, kurultayda konuşacak. Ama çok uzun tartışmalar yaşayacak. Bir yenilenme, büyük bir tartışmayla mümkün olabilir ancak. Bu bir sancılı süreç, bu sancılı süreci aşacağız. Yenileneceğiz, arınacağız. Ve tekrar yol haritamızı yeni kadrolarla, yeni isimlerle, parti programının revizesiyle, tüzüğün revizesiyle birlikte yepyeni bir yol inşa edeceğiz.
Ve şuna yürekten inanıyorum: Partinin genç kadroları bunu yapacak enerjiye de canlılığa da sahiptir. Sadece partinin genç kadroları değil, sandıklarda bekleyen genç arkadaşlarımın, seçmenlerin, genç seçmenlerin bu enerjide olduğunu düşünüyorum. Ve açık açık şuradan çağrı yapıyorum: CHP örgütleri sizin örgütlerinizdir. Oy verdiğiniz parti, sizin partinizdir. Mutlaka gelin. Bu duyguda ortaklaştırdığımız, gelecek hayali kurduğumuz memleketi hep birlikte yeniden güçlü bir güçlü bir şekilde inşa edelim.”
/Diken/
