CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal, cezaevleriyle ilgili açıklamasında, “Yaşanan hak ihlalleri, bireysel trajedilerin ötesine geçmiş; artık sistematik bir eziyet, ayrımcılık ve işkence tablosuna dönüşmüştür” dedi. Tanal, “Hiç kimse tedaviden, eğitimden, ailesine ulaşmaktan, avukata erişmekten ve insan gibi muamele görmekten mahrum bırakılamaz” diyerek, ilgili kurumlara “Bu utancı durdurun” çağrısında bulundu.
CHP’li Mahmut Tanal, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, cezaevilerinde yaşanan hak ihlallerine dikkati çekti. Tanal, paylaşımında şunları ifade etti:
“BASINA VE KAMUOYUNA
Cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri, bireysel trajedilerin ötesine geçmiş; artık sistematik bir eziyet, ayrımcılık ve işkence tablosuna dönüşmüştür.
Metris Cezaevi’nde tutulan birçok yurttaş; tüberküloz, Parkinson, kalp rahatsızlıkları, bipolar bozukluklar, psikolojik travmalar ve ağır sağlık sorunlarıyla mücadele ederken, temel tedavi haklarından dahi yoksun bırakılmaktadır. Hastalara ilaç temin edilmemekte, kötü muamele nedeniyle moralleri çökmekte, görüş ve iletişim hakları sınırlanmakta, hatta eğitim hakkı engellenmektedir.
Ceza İnfaz Kanunu’nun 6. maddesi açıkça der ki:
‘Ceza infaz kurumlarında bulunan herkes, insan onuruna uygun şekilde muamele görme hakkına sahiptir.’
Ancak mevcut uygulamalar bu yasanın ve Anayasa’nın 17. maddesinin (“Kimseye işkence, insanlık dışı veya onur kırıcı ceza uygulanamaz”) alenen ihlalidir.
Üstelik, bu gençler arasında üniversite sınavına hazırlananlar, ailesinin geçimini üstlenenler, hastalara bakanlar ve yalnız başına hayatta kalmaya çalışanlar bulunmaktadır. Barışçıl ve silahsız şekilde ifade özgürlüğünü kullandığı için cezaevinde bulunan bireylerin maruz kaldığı bu zulüm, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 3. ve 10. maddelerine de aykırıdır.
Ceza, özgürlüğün kısıtlanmasıdır; insanlık onurunun yok edilmesi değil!
Hiç kimse tedaviden, eğitimden, ailesine ulaşmaktan, avukata erişmekten ve insan gibi muamele görmekten mahrum bırakılamaz!
Buradan Adalet Bakanlığı’na, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’na ve Cezaevi İzleme Kurulları’na sesleniyoruz:
Bu utancı durdurun!
Her bir bireyin sağlık, yaşam ve savunma hakkı vardır. Genç yaşta cezaevine girmiş çocuklar, hukuk devletinin değil, vicdansız bir sistemin kurbanı olamaz!
Bu sürecin takipçisiyiz. Hak ihlallerine göz yuman her yetkili, Anayasa ve insan hakları önünde sorumludur.”
/T24/