Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (CİSST) ve Penal Reform International (PRI) tarafından yayımlanmış olan “Hapisteki ölümler: Dünya genelinde hapisteki ölümlerin nedenlerinin, bunlara müdahalenin ve önlenmesinin incelenmesi” raporunun çevrisini yayımladı.
Raporda Türkiye’nin de dahil olduğu 25 ülkede cezaevleri incelendi.
Hapishanede ölüm oranlarının toplumun geneline göre yüzde 50’ye kadar daha yüksek olduğunun vurgulandığı raporda dünya genelinden 25 ülkedeki ve 19 Avrupa hapishane idaresindeki yapılan anketten yanıtlarından elde edilen bilgilerden yararlanıldı. ‘Gözaltında ölüm’ kavramının, karşılaştırılabilir verilerin toplanmasına ve analiz edilmesine olanak verecek uluslararası kabul görmüş bir tanımı olmadığı vurgulanarak PRI’nın araştırmasına dahil olan 25 ülkeden sadece 11 tanesinde hapisteki ölümlerle ilgili resmi bilgiler yayımladığı ifade edildi.
“ÖLÜMLERE DAİR VERİ PAYLAŞILMIYOR”
Bunun yaşattığı sıkıntılara ise Brezilya’da 2009-2018 yılları arasında gerçekleşen gözaltındaki ölümler konusunda 2021 yılında yayımlanan akademik bir incelemede, gerçek ölüm sayısının söz konusu dönem için resmi olarak bildirilen rakamın 2.2 katının olduğu örnek verildi. Aynı yıl Hindistan’da yapılan bir başka akademik incelemede, gözaltındaki her ölümün Ulusal İnsan Hakları Komisyonuna bildirilmesine ilişkin yasal bir gereklilik olmasına rağmen 2015 yılında ‘Gözaltındaki 97 ölümden sadece 31 tanesinin bildirildiği ve bunlardan sadece 26 tanesinin otopsiye gönderildiği’ belirlenmiştir.
Hapishanedeki ölüm nedenleri ise şiddet, işkence, bulaşıcı hastalıklar, yetersiz beslenme, yaşlılık, uyuşturucu ve intihar olarak sıralandı. Tüberküloz (TB), kolera, HIV, Ebola ve Kovid-19 gibi bulaşıcı hastalıkların hapishanelerde hızlı yayılabildiği ifade edilerek, hapishaneye gelen kişilerin sağlık durumlarının kötü olması, geç teşhis, yetersiz tedavi, aşırı kalabalık, kötü havalandırma ve düzenli hapishane nakillerinin durumu kötüleştirdiği vurgulandı. Hapishanedeki kişiler arasında TB ve HIV/AIDS oranlarının yüksek olduğu söylenerek şu bilgiler paylaşıldı: “2017’den bu yana hapishanedeki kişiler arasında tahmini HIV yaygınlığı yüzde 3.8’den yüzde 4.3’e yükselmiştir, bu da hapisteki kişilerin HIV ile yaşama olasılığının genel nüfusa göre altı kat daha fazla olduğu anlamına gelmektedir; TB enfeksiyon oranları ise toplumdaki orandan 10 ila 100 kat daha yüksektir. PRI’nın araştırması, Kamerun ve Kazakistan gibi bazı ülkelerde TB’nin ölümlerin yüksek bir kısmına karşılık geldiğini göstermektedir.”
GELİR SEVİYESİ VE HAPİSHANE ÖLÜMLERİ TERS ORANTILI
Kardiyovasküler hastalıklar ve kanser gibi bulaşıcı olmayan hastalıkların ise hapishanede ‘doğal’ adı verilen adlandırılan ölümlerin yaygın nedeni olduğu aktarıldı. Hapisteki ölümlerin ana nedenleri olarak ‘hastalık’ ve ‘yaşlılığı’ gösteren, Türkiye’nin de dahil olduğu Latin Amerika ve Güney Asya ülkelerine (Arjantin, Şili, Ekvator, Hindistan, Pakistan, Türkiye) kıyasla yüksek gelirli ülkelerin (Avustralya, Kanada, İngiltere ve Galler, İtalya, İskoçya ve Güney Afrika) hapisteki ölümlerin ana nedeni olarak ‘doğal nedenleri’ gösterdiği karşılaştırmasına yer verildi.
İdamın da cezaevinde ölüm nedeni olarak gösterildiği raporda 2021 yılı sonu itibarıyla dünya genelinde en az 28 bin 670 kişinin ölüm cezasına çarptırılmış olduğu bilgisi verildi. Ukrayna’dan elde edilen verilere göre, 2010-2018 yılları arasında müebbet hapis cezası çeken toplam 256 kişinin hapiste öldüğünü, bu sayının müebbet hapis cezası çeken kişilerin yaklaşık altıda birini oluşturduğu aktarıldı. Hapishanelerdeki ölümlerin engellenmesi için ise devletlere şeffaf bilgi paylaşımı, hapishane koşullarının iyileştirilmesi önerileri yapıldı.
/Kaynak: Evrensel Gazetesi/