Çorlu Tren Katliamı Davası Mısra Öz’den mahkeme heyetine: Sizin göreviniz adaleti sağlamak biz de sizden adalet talep ediyoruz

Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde tarihinde meydana gelen  7’si çocuk 25 kişi hayatı tren kazasında kaybetti ve 300’den fazla kişi yaralandı. Katliamda yakınlarını kaybeden aileler adalet mücadelesi devam ediyor. Oğlu Oğuz Arda Sel’i kaybeden Mısra Öz, “Bu duruşmadan elimiz boş dönmeyeceğiz” dedi.

Çorlu tren kazası katliamın üzerinden 5 yıl geçerken, geride kalan süreçte 13 duruşma görüldü ve gelinen aşamada davada tutuklu kimse kalmadı. Davanın 15’inci duruşması öncesi yakınlarını kaybeden aileler ve davayı takip edenler, Çorlu Santral Parkı’nda bir araya geldi.

Katliamda hayatını kaybedenlerinin fotoğraflarının yer aldığı ve üzerinde “Adalet istiyoruz” sözlerinin yer aldığı bir pankart açılırken, hukuksuz şekilde cezaevinde tutulan ve katliam davasının da avukatlarından biri olan Türkiye İşçi Partisi (TİP) Milletvekili Can Atalay’ın da fotoğrafları da ailelerin elinde yer aldı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygün ile Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun da aralarında yer aldığı kitle, buluşma noktası olan parktan duruşmanın görüleceği Halk Eğitim Merkezi’ne “Adalet rayların altında” sloganıyla yürüdüler.

Yürüyüşün ardından katliamda yakınlarını kaybedenler açıklama yaptı.

Açıklamada konuşan, katliamda hayatını kaybeden Oğuz Arda Sel’in annesi Mısra Öz, “14’üncü duruşmada umarım bu kez adaletin rayların altında kaldığını görmemek üzere bu duruşmaya giriyoruz. Bu duruşma bizim için hayal kırıklığı olmasın, talep ettiğimiz bilirkişi raporu umarım iyi bir şekilde gelmiştir. Tanıkların ifadesi umarım iyi şekilde karşımıza çıkmıştır. Biz buradan artık elimiz boş dönmek istiyoruz” dedi.

Katliamda kızı Bihter Bilgin’i kaybeden Zeliha Bilgin ise, Üst düzey yöneticiler yargılanmadığı sürece bu dava kapanmayacaktır. Bunun sözünü kaybettiğimiz 25 cana verdik. Yakan top oynaya devam ediyoruz. Ama elbet bir gün o top bizde kalacak” ifadelerini kullandı.

 

“GÖREVİNİZ ADALETİ SAĞLAMAK”

Mahkemede hayatını kaybedenlerin yakınlarına söz verildi. Kızı Bihter Bilgin’i kaybeden Zeliha Bilgin, “Ben adaleti görmeden ölmek istemiyorum. Sağ tarafımda bulunan kişilerin cezalarını çektiğini görmek istiyorum. 6 yıl bekledik daha neyi bekliyoruz her şey ortada, adaleti bulmadan ölmek istemiyorum” dedi.

Katliamda Oğuz Arda Sel’in annesi Mısra Öz, “Söylenecek söz kalmadı, sizin göreviniz adaleti sağlamak biz de sizden adalet talep ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Hüseyin Şahin ise, “5 yıl bize kabus gibi geçti, mahkum gibi evlerimizde çocuklarımızı özledik. 5 yıldır sanıklar işlerine devam ediyorlar hayatlarına devam ediyorlar. Adalet o zaman orada koptu” diye konuştu.

Oğuz Arda Sel’in dedesi Necmettin Sel, Bu sanıklar kan bulaşmış paraları harcarken biz evlatlarımızın kabrine gidiyoruz. Bu insanların rahatlıkla dışarıda gezmesi benim onurumu zedeliyor, kanıma dokunuyor” dedi.

Mehmet Öz ise, “Salona girdiğimizden beri acılı bir anne feryat ediyor, ona saygı duyulmasını talep ediyorum. Bir annenin adalet için haykırması kadar normal bir durum yoktur” diye konuştu.

“ADLİ TIP RAPORUNUN BİLİMSEL GERÇEKLİĞE DAYANMADIĞI ORTAYA ÇIKTI”

Hayatını kaybedenlerin yakınlarından sonra konuşan Avukat Hayrettin Çil bilirkişi raporunda sanıkların suçlu olduğunun ortaya çıktığını belirterek, “Bilirkişi raporuna yüzeysel olarak bakıldığında bile sanıkların kusurlu olduğu açıkça ortadadır. Bilirkişi raporundaki sonuç kısmında TCDD 1. Bölge müdürlüğüne, daire başkanlıklarına ve müdürlüklerine de kusur atfedildi. Ayrıca, Adli tıp raporunun bilimsel gerçekliğe dayanmadığı da ortaya çıktı. Bu aşamada bu raporun yeni ortaya çıkan delil kapsamında değerlendirilmesini ve raporda bahsi geçenler hakkında suç duyurusunda bulunulmasını talep ederiz” ifadelerini kullandı

Avukat Evren İşler ise, “Dosyadaki temel sorunu, siz kürsünün orasından biz de kürsünün burasından çok iyi biliyoruz. Üst düzey sorumluların yargıdan kaçırılma çabası var. Soruşturma aşamasındaki bilirkişi heyetinin oluşturulmasından itibaren sorumluların yargıdan kaçırılması hala devam ediyor. Bu sorunu aşmadığımız sürece bir sonraki aşamaya geçemeyiz” dedi.

NE OLMUŞTU?

Çorlu’da 8 Temmuz 2018’de meydana gelen ve 25 kişinin hayatını kaybettiği katliam sonrası Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kusurlu bulunan TCDD 1’inci Bölge Müdürlüğü Halkalı 14’üncü Demiryolu Bakım Müdürlüğü’nde müdür olarak görev yapan Turgut Kurt, Çerkezköy Yol Bakım Şefliği’nde çalışan Yol Bakım ve Onarım Şefi Özkan Polat, Yol Bakım Şefliği’nde Hat Bakım ve Onarım Memuru Celaleddin Çabuk ile TCDD bünyesinde çalışan ve mayıs ayındaki yıllık umumi muayene raporunda imzası bulunan Köprüler Şefi Çetin Yıldırım hakkında “taksirli ölüme ve yaralanmaya neden olmak” suçundan 2’şer yıldan 15’er yıla kadar hapis istemiyle Çorlu 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı.

Sanıkların tutuksuz yargılandığı dava sürürken, Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığı alınan yeni bilirkişi raporunun ardından soruşturmanın genişletilmesine karar verdi. Başsavcılık, kazanın meydana gelmesinde hava durumunun takip edilmemesi, hava durumunun takip edilememesi nedeniyle olumsuz hava koşullarında demir yolu hattının özel olarak muayene edilememesi, menfezin ve çevresindeki hat kesimin gerekli bakımlarının, temizliğinin, yabani otla mücadelesinin yapılmaması, kaza yeri menfezinin İstanbul istikametindeki büzün tıkalı olması nedeniyle, büze gelen yağmur suyunun aradaki kanal vasıtasıyla kaza menfezine yönelmesi sebeplerinin etkili olduğunu değerlendirdi.

Değerlendirmenin ardından başsavcılık; kazada sorumlulukları bulunduğunu anlaşılan, TCDD 1’inci Bölge Müdürlüğü’ndeki görev yapan Nihat Aslan, Bakım Servis Alanlarından Sorumlu Müdür Yardımcısı Levent Meriçli, Bakım Servis Müdürü Mümin Karasu, Üst Yapıdan Sorumlu 1’inci Bölge Bakım Servis Müdür Yardımcısı Levent Kaytan, Altyapıdan Sorumlu 1’inci Bölge Bakım Servis Müdür Yardımcısı Nizamettin Aras, yol kontrolörü Burhan Ortancıl, mühendisler Tevfik Baran Önder, Deniz Parlak ve Kubilay Başkaya hakkında Çorlu Ağır Ceza Mahkemesi’nde kamu davası açıldı.

5 Ekim 2022’de görülen davanın 11’inci duruşmasında, dönemin TCDD 1’inci Bölge Demiryolu Bölge Bakım Müdürü Mümin Karasu hakkında “bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına sebebiyet vermek” suçundan tutuklanmak üzere yakalama emri çıkartılmasına karar verildi. Karasu duruşmaya katılmadığı için hakkında tutuklamaya yönelik yakalama emri çıkarılmıştı fakat Karasu yakalama kararı sonrası vekaletname çıkarmak için gittiği noterde hakkında hiçbir işlem yapılmamıştı. 5 gün boyunca tutuklanmayan sanık Karasu, 10 Ekim günü ifade için Çorlu Adliyesi’ne gittikten sonra tutuklanarak Çorlu Cezaevi’ne gönderildi.

Ancak mahkeme bir sonraki duruşmayı beklemeden 45 gün içinde Karasu’nun tutukluluğuna yapılan itirazı kabul ederek, yurt dışı yasağıyla tahliyesine karar verdi.

İlginizi Çekebilir

Yetkin: Erdoğan Kürt politikasında değişikliğe gitmeyecek
Avustralya ile Yeni Zelanda’nın ev sahipliği yapacağı 2023 FIFA Kadınlar Dünya Kupası yarın başlıyor

Öne Çıkanlar