Cumartesi Anneleri 1012’nci hafta açıklamalarında, gözaltında kaybedilen Abdurrahim Demir’in akıbetini sordu…
Gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanmasını talep etmek için Galatasaray Meydanı’nda 1995 yılından beri oturma eylemi yapan Cumartesi Anneleri/İnsanları bu hafta da meydandaydı. Kayıp yakınları 1012’nci haftada, 17 Ağustos 1995’te gözaltında Abdurrahim Demir’in akıbetini sordu
Galatasaray Meydanı’nda bir araya gelen kayıp yakınlarının bu haftaki açıklamasını Ferhat Tepe’nin kardeşi Ayşe Tepe okudu. Açıklamada öne çıkan başlıklar şöyle:
ADALET ARAYIŞININ ÖNÜNDEKİ EN BÜYÜK ENGEL: 1012.haftamızda da buluşma mekanımız Galatasaray Meydanı’nı ablukaya alan polis bariyerleri önündeyiz.1012 haftadır ısrarla söylüyoruz: Türkiye’de devletle bağlantılı suçlar konusunda adalet arayışının önündeki en büyük engel, hakikatinin inkar edilmesidir.
ASİT KUYULARI: Tanıklara, Belge ve delillere rağmen, güvenlik güçleri tarafından gözaltına alındıktan sonra bedenleri ıssız yol kenarlarında, kimsesiz mezralarda veya asit kuyularında bulunan ya da hiç bulunamayan kayıplarımızla ilgili başvurularımız, kayıtlara “soyut iddialar” olarak geçirildi. Bu inkar siyasetinin yarattığı cezasızlık sonucu, gözaltında kaybetme emrini verenler,suçu icra edenler ve suça göz yuman yetkililer, yargılanmadılar; aksine korundular.
ADLİ SÜREÇ İŞLETİLMEDİ: Kayıpların akıbetlerini açığa çıkaracak, fail ve sorumluları cezalandıracak adli süreçler işletilmedi, gerçeklerin ortaya çıkması engellendi. Devletin bu inkar inkar stratejisine karşı, 1012 haftadır gözaltında kaybedilen sevdiklerimizle ilgili gerçekleri anlatıyoruz. 1012. haftamızda, 29 yıldır gözaltına alındığı inkar edilen Abdurrahim Demir’in akıbetinin açıklanması ve adaletin sağlanması talebiyle buluştuk. Bugün, evladından bir haber alamadan aramızdan ayrılan Kesriye Demir ve kardeşinden bir haber alamadan aramızdan ayrılan Mehmet Demir’in sesiyiz.
AİLE TEHDİT EDİLDİ: Askerliğini bitiren Abdurrahim Demir, Mardin Ömerli’deki evine döndü. Ailesinin tavsiyesi üzerine, genç bir kızla tanışmak amacıyla Adana’ya, akrabalarının yanına gidecekti. Abdurrahim, 17 Ağustos 1995 tarihinde Mardin Ömerli’den evlilik niyetiyle yola çıktı. Bindiği otobüs yaklaşık bir saat kadar yol aldıktan sonra, Mardin Kızıltepe Şavalet kontrol noktasında askerler tarafından durduruldu. Kimlik kontrolü yapan askerler, Abdurrahim’i gözaltına aldı. Olaya tanıklık edenler, Demir Ailesi’ne gözaltına alınan Abdurrahim’in, Şavalet Jandarma Karakolu’na götürüldüğünü söyledi. Karakola giden anne Kesriye Demir’e ise “Biz böyle birini almadık” cevabı verildi. Bunun üzerine aile, Mardin Emniyeti’ne başvurdu. Emniyette onlara, “Abdurrahim pasaport çıkartıp, Fransa’ya garson olarak gitti” denildi. Ailesi, “Ne işi var Fransa’da Abdurrahim Adana’ya gidiyordu, evlenecekti” diye itiraz etti, ancak “bu işin peşini bırakın” diye tehdit edildiler.
ANNE, 20 YIL BEKLEDİ: Yapılan tüm girişimler sonuçsuz kaldı. Abdurrahim Demir’den bir daha haber alınamadı. Anne Kesriye Demir, 20 yıl boyunca yolunu beklediği oğlunubulamadan, akıbetini öğrenemeden; ağabeyi Mehmet Demir ise 23 yıl boyunca Galatasaray’dan sorduğu “Kardeşime ne oldu?” sorusuna bir cevap alamadan aramızdan ayrıldılar. 1012. haftamızda, mücadele arkadaşlarımız Kesriye ve Mehmet Demir yerine adli makamlara sesleniyoruz: Abdurrahim Demir dosyasında 29 yıldır süren cezasızlığa son verin ve etkin bir soruşturma başlatın. Kaç yıl geçerse geçsin Abdurrahim Demir için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan, vazgeçmeyeceğiz.
/Kaynak: Gazete Duvar/