Yeni Özgür Politika gazetesinin her yıl düzenlediği gelenek halini almış ‘dayanışma gecesi’ dün gazetenin merkezinin de bulunduğu Almanya’nın Frankfurt kentinde düzenlendi.
Geceye çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcisi, siyasetçi, sanatçı ve gazetenin okurları katıldı.
Demokratik Bölgeler Partisi Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıç Uçar’ın konuşma yaptığı gecede sanatçılar Beser Şahin, Erdem Pancarcı ve Grup Çarnewa da sahne aldı.
Gazete adına yapılan konuşmada özgür basın geleneğinin zorlu ve onurlu tarihine dikkat çekildi ve bu geleneğin yaratılması yolunda hayatını kaybeden basın emekçileri bir kez daha anıldı. Özgür basın tarihinin ifade edilediği konuşmada ayrıca günümüzde yaşanan baskılara da yer verildi. Özgür basın çalışanları ve medya organlarına yönelik engellerden örnekler verildi.
Uçar: Çok net söyleyelim yeni bir süreç yok
Demokratik Bölgeler Partisi Parti (DBP) İstanbul Milletvekili ve aynı zamanda partinin eş genel başkanı da olan Çiğdem Kılıçgün Uçar da gecede bir konuşma yaptı.
Uçar, Kırmançki olarak başladığı konuşmasında özgür basının geleneğinin ve o geleneğinin gazetesi Yeni Özgür Politika’nın halkın sesi olduğu ve devletin ve iktidarın her türlü baskılara karşı gazetecilik görevini başarıyla yerine getirdiğini belirtti.
Konuşmasında anadilin önemine de değinen Uçar, “İnsan kendi anadilinde konuşunca kendisini daha güçlü ve özgüvende hissediyor. Bir dili yaşatan halktır ve Kürt halkı bu mücadelen hiç vazgeçmedi. Nereden olsursa olsun, dört parça Kürdistan’da ve diasporada diline sahip çıktı” ifadelerini kullandı.
Uçar, konuşmasında Türkiye’de son günlerde başlayan ‘yeni süreç’ ve bu eksendeki son siyasal gelişmelere dikkat çekti.
1 Ekim’de MHP lideri Bahçeli’nin DEM Parti’lilerle tokalaşmasıyla başkayan tartışmaları değerlendiren Uçar, ” Bahçeli’nin tokalaşmasına çok paha biçildi. Kürt sorununa yabancı olanlar için bu çok büyük bir adımdı. Meclistekiler için de çok büyük bir adımdı ancak açık ifade edelim, Kürt sorunun demokratik çözümü açısından ve Kürt halkının mücadelesi açısından bu çok küçük bir adımdı. Bunun üzerinden bir süreç tanımı yapılamaz” ifadelerini kullandı.
Uçar şunları şöyledi:
”Türkiye’de demokratik siyaset yapan birçok arkadaşımız hapiste tutuluyor. Hasta tutsaklarının vedalaşma hakkına bir izin verilmeliyor. Kadınlara, emekçilere dönük baskılar sürüyor. Bizim için en önemlisi Ortaoğdu’nun ateş çamberine dönüştüğü bu dönemde bu konularda fikir sahibi olan Sayın Öcalan’ın fikirleri etrafında bir araya gelmek. Bizim için önemli olan budur.
Bugün tokalaşmasın etrafında bir süreç tanımı yapılıyor ancak çok net söyleyeyim bizim açımızdan böyle bir süreç yok. Bizim açımızdan sürecin kendisi Kürt halkının özgürlük mücadelesidir. Bizim açımızdan süreç Sayın Öcalan’ın 26 yıllık barış mücadelesidir. Bizim açımızdan süreç bizim ısrarla devam ettirdiğimiz yolumuzdur.
Biz iktidarı da devleti de Sayın Öcalan’ın istediği çözüm politikasın temelinde onurlu bir barış, demokratik bir çözüm, ortak yaşam iradesi konusunda ciddiyete devam ediyoruz..”
/Nupel Haber/