Dicle Anter: İnfaz timleri

Yazarlar

Bu ülkede insanlar “her şey sil baştan” formatıyla yaşamaya mahkûm olarak ayakta durmaya çalışıyor. Bir ara düzelme yaşanır gibi olsa da düzelmeyi kalıcılaştıracak ortam maalesef engelleniyor. Bu engelleme devam ettiği müddetçe de mehter marşı gibi iki adım ileri bir geri olarak karşımıza çıkıyor. Keşke öyle olsa marşın ritmi de ters işliyor yani bir ileri iki geri.

Bundan dolayı da ortaya çıkan sonuçlar vahim. AKP iktidara gelirken FETÖ ile beraberdi. Hatta hocam seni çok özledik diyenler ve övgü ile bahsedenler vardı. Sonra araları açıldı bir iç savaş başlatıldı ve bu savaşın boyutları çok önemli boyutlara ulaştı bir tek siyasi ayağı hakkında bir ilerleme olmadı. Herkes de biliyor ki siyasi ayağı birilerine dokunuyor.

Önümüzde ki seçimlerde bu konu tekrardan gündeme gelecek ama bir sonuç çıkacak mı orası belli değil! AKP’nin ilk dönemleri de umut yaratmıştı bir adım attılar ama ondan sonra da üç adım geriye adım attılar. Yaşadıklarımız geriye atılan adımların sonuçlarıdır.

Sedat Peker konuştukça iktidar daha da sertleşiyor. Muhaliflerin bugüne kadar söyledikleri doğrulandığı gibi iç çatışmaları da ortaya çıkartıyor. Hükümetin hukuksuz ve demokrasi dışı tutumuyla yurt dışına çıkan gazeteciler, siyasiler ve aydınlar doğal olarak yorumlarını dile getiriyorlar. Doğru söylüyorlar ve doğru yapıyorlar. Özgür bir ülkede yaşamanın koşulları olsaydı ülke dışına gidenler burada aynı eleştirileri yapacaklardı. Hiçbir muhalefeti kabul etmeyen iktidar bu sonuçlara karşı şiddet tutumunu devam ettiriyor.

Bugünlerde 43 kişilik ve 21 kişilik ölüm listeleri ortaya saçıldı. İnfaz timleri devrede. Peki, kime bağlı bu infaz timleri? Listelerde olan insanlar muhalefet yaptıkları için ölüm tehdidi altında. Ülkesinde olsaydı yeni konforlu çok övündükleri cezaevlerine konacaklardı. Bunu yapamayınca ölüm timlerini devreye sokuyorlar. Bu kadar haber olan bir olayda AB nin tutumu ne merak ediyorum. Türkiye’den bu sefer neler koparmanın peşindeler. Ülkelerinde infaz timleri ölüm saçarken daha sert bir tutum içinde olmalarını bekliyor insanlar.

Bir yandan yüz binlerce silah dağıtılmış ama bu silahlar kimlerde o da soru işareti. Hem içeride ve hem de dışarıda savaş hazırlıkları yapılıyor. Yeni JİTEM ler kuruldu ülkemize hayırlı olsun! Bunun en güzel ifadesini de Erdoğan dile getirdi. “iktidarı bunlara teslim edemeyiz”. Seçimler hem bu ülkenin hem de iktidarın sonu olacak.

Erdoğan kendi silahlı ordusunu kurduğundan dolayı iktidarı bırakmak istemiyor. İktidarı kaybederse yargılanacak ondan korkuyor. Demokratik olmayan seçimleri en çok yaşayan ve kaybeden parti HDP’dir. 90 yıllarda Kürdistan’da sandıklara sahip çıkmak ölüm kalım meselesiydi. İradeler çalınır, korucular sandık basar, özel timler sandık başında dururdu. Arkasından gözaltılar ve işkenceler başlardı.

Bu günleri unutmamak için hatırlatmakta fayda var. Ama bugün durum çok daha farklı ve olumsuz gelişmelere açık bir ortam hazırlanıyor. En önemli seçim ayağı da medyadır. En son yaşanan seçimlerde AA na bağlı olarak sonuçlar açıklanıyordu. Cihan haber ajansı her türlü saldırıya karşı işlerini doğru yapmaya çalıştı. O günleri hatırlayın önemli konular bunlar.

Seçime gideriz, oylarımızı kullanırız, sonuçlarını bekleriz gibi yaklaşım içinde olursanız o zaman muhalefette çok büyük suçlu olacaktır. Şu anda en önemli muhalefeti içlerinden çıkan biri olarak Peker yapıyor. Birbirlerini çok iyi tanıyorlar Attığı tweet kanın döküleceği yönünde. Peker iktidarı tehdit ediyor. “seçimi kaybettiğinizde tıpış tıpış gidersiniz. Aksi bir gelişme de vatanın delilerini, serdengeçtilerinin ve fedailerinin kim olduğunu göreceksiniz.” İki cambaz bir ipte oynamaz durumu yaşanacak sanki.

/15.07.2021 AKARSU/

İlginizi Çekebilir

Müslüm Yücel: Kürt Hâkim
Kemal Okutan: Erken seçim ve HDP’nin tavrı üzerine

Öne Çıkanlar