Diyarbakır Barosu: Rojava’da sivillerin öldürülmesi savaş hukukunun açık bir ihlalidir

GenelGündem

 Diyarbakır Barosu, Bavê Teyar olarak tanınan Kürt tiyatro oyuncusu Cuma Xelil’in  ve Rojavalı sivillerin Türkiye’nin düzenlediği hava saldırısında hayatını kaybetmesi üzerine yaptığı açıklamada, “Sivillerin korunması uluslararası bir sorumluluktur. Başta Cenevre Sözleşmeleri olmak üzere, çatışma hukuku ve insancıl hukuk kurallarına riayet edilmesi gerekmektedir” dedi.

Türkiye’nin ve bağlı cihadist Suriye Milli Ordusu’nun (SMO), Minbic’in doğusunda Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) kontrolündeki Tişrin Barajı’na yönelik saldırıları sürüyor.

Rojava’nın çeşitli bölgelerinden Tişrin Barajı civarına giderek savaşın son bulmasını talep eden sivillerin de aralarında bulunduğu gruplar Türkiye’nin SİHA’ları tarafından vuruldu.

Saldırılarda son olarak “Bavê Teyar” olarak tanınan Kürt tiyatro oyuncusu Cuma Xelil İbrahim’in de aralarında yer aldığı altı sivil hayatını kaybetti, 15 sivil de yaralandı.

“Savaş hukukunun temel ilkelerinin açık bir ihlalidir”

Bavê Teyar’ın saldırıda hayatını kaybetmesi büyük tepkiye neden oldu. Diyarbakır Barosu da söz konusu saldırılarla uluslararası savaş hukukunun ihlal edildiğini açıkladı.

Açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Suriye’de uzun yıllardır devam eden savaş ortamının sona ermesi beklenirken, son dönemlerde özellikle Kuzey ve Doğu Suriye’de sivillere yönelik saldırıların arttığına dair açık kaynaklardan bilgiler ulaşmaktadır. Bölgede yaşayan sivil halk, saldırıların sona ermesi için çağrılarda bulunmakta ve bu amaçla bir araya gelmektedir. Ancak, dün aynı gerekçeyle Tişrin Barajı’na gitmiş olan sivillere yönelik bir saldırı gerçekleşmiş; bu saldırıda, Kürt sanatçı Cuma Xelil İbrahim (Bavê Teyar) ile birlikte altı sivil hayatını kaybetmiş, on beş sivil ise yaralanmıştır.

“Kürt sanatçılar demokratik bir mücadele yürütürken ölümle yüzleşmektedir

Tişrin Barajı’nda gerçekleşen bu saldırı, savaş hukukunun temel ilkelerinin açık bir ihlalidir. Kürt sanatçı Bavê Teyar’ın bu saldırılarda hayatını kaybetmesi, Kürtlerin kültürel hafızasına ait bir parçanın daha yitirilmesi anlamına gelmektedir. Kürt yazarlar, sanatçılar ve siyasetçiler, kendi dillerini ve kültürlerini özgürce yaşayabilmek için demokratik bir mücadele yürütürken ölümle yüzleşmektedir. Sanatçı ve sivil ölümleri, toplumsal barış inşasında derin yaralar bırakmakta ve savaş ortamının kalıcı hale geleceği endişesini arttırmaktadır.

Sivillerin korunması uluslararası bir sorumluluktur. Başta Cenevre Sözleşmeleri olmak üzere, çatışma hukuku ve insancıl hukuk kurallarına riayet edilmesi gerekmektedir. Bu kuralların ihlal edilmesi durumunda ise uluslararası toplumun harekete geçmesi ve gerekli önlemleri alması şarttır. Bu bağlamda, uluslararası kamuoyunu sorumluluklarını yerine getirmeye ve uluslararası hukuka aykırı, gayri insani ve hukuk dışı uygulamalara karşı tüm kurumları derhal engelleyici yaptırımları gündeme almaya davet ediyoruz.”

İlginizi Çekebilir

Birleşmiş Milletler’den AfD’nin uçak biletli seçim kampanyasına tepki
Analiz: Kan, döneklerin kulaklarını sağır ettiğinde

Öne Çıkanlar