Diyarbakır Barosu ve insan hakları örgütleri: Öcalan ve arkadaşlarına umut hakkı tanınsın

GenelGündem

🔴 Diyarbakır Barosu ve insan hakları örgütleri, İmralı Cezaevi’ndeki tecrit koşullarının derhal son bulması ve burada bulunan tutuklulara “umut hakkı” tanınması çağrısında bulundu.

Diyarbakır Barosu, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Amed Şubesi, İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Yardımlaşma Derneği, Diyarbakır, Elazığ ve Erzincan hapishanelerinde gerçekleştirilen incelemeler sonucunda hazırladıkları raporu kamuoyuyla paylaştı.

Açıklama, Diyarbakır Barosu Hapishane İzlem Komisyonu Sekreteri Av. Ahmet Güler tarafından Diyarbakır Barosu’nda yapıldı.

“Tecrit ve sağlık hakları ihlalleri ön planda”

Hazırlanan raporda, mahpusların yaşam hakkı, sağlık hakkı, iletişim hakkı, adil yargılanma hakkı gibi temel haklarının ihlal edildiği vurgulandı.

Özellikle İmralı Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan PKK lideri Abdullah Öcalan, Ömer Hayri Konar, Hamili Yıldırım ve Veysi Aktaş’a yönelik tecrit uygulamalarına dikkat çekildi.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) kararlarına uygun olarak mahpusların “umut hakkının” tanınması ve aile-avukat görüşlerinin siyasi kısıtlamalara maruz bırakılmadan sağlanması gerektiği vurgulanan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

“Yakın süreçte Kürt meselenin çözümü noktasında Sayın Abdullah Öcalan tarafından yapılan barış ve demokratik toplum çağrısından sonra, iktidarın başta hukuki ve siyasi haklar olmak üzere demokratik toplumun inşası için adım atması elzem hale gelmiştir. Bu bağlamda öncelikle yıllardır süregelen tecrit anlayışının derhal son bulması, umut hakkının kullanımıyla ilgili yasal düzenlemenin yapılması ve işler hale getirilmesi gerekmektedir.” 

Ağır hasta mahpuslar için çağrı

Raporda, hapishanelerde ağır hasta mahpusların hastane sevklerinin geciktirildiği, çift kelepçe uygulamasının sürdüğü ve ağız içi aramalar gibi insan onuruna aykırı yöntemlerin kullanıldığı aktarıldı.

Mahpusların hastaneye sevklerinin engellenmesi, tedavi süreçlerinin işkence ve kötü muameleye dönüştüğü ifade edildi. İnsan hakları örgütleri, ağır hasta mahpusların infazlarının ertelenmesi ve serbest bırakılması gerektiğini vurguladı.

Hapishanelerde kapasite sorunu ve kötü koşullar

Yapılan açıklamada, Türkiye genelinde hapishanelerde kapasite sorununun arttığı, yeni inşa edilen yüksek güvenlikli hapishanelerin mahpusların sürgün edilerek daha izole koşullara maruz bırakılmasına neden olduğu ifade edildi.

Mahpusların suya erişim sorunu yaşadığı, temizlik malzemelerine ücretsiz erişim sağlanmadığı ve beslenme koşullarının yetersiz olduğu belirtildi.

Yetkililere çağrı: Hak ihlallerine son verilmeli

İnsan hakları örgütleri, hapishanelerde yaşanan hak ihlallerinin sona erdirilmesi için yetkililere çağrıda bulundu.

Özellikle keyfi infaz uzatmalarının son bulması, işkence ve kötü muamele iddialarına ilişkin etkin soruşturma mekanizmalarının işletilmesi ve mahpusların sağlık, iletişim ve sosyal haklarına erişiminin güvence altına alınması gerektiği ifade edildi.

Açıklamada, ulusal ve uluslararası ilgili kurumlara başvuruların yapılacağı da belirtildi.

/rûdaw/

İlginizi Çekebilir

Kremlin: Ukrayna’da hedefimiz geçici ateşkes değil, uzun vadeli barışçıl bir çözüm
Selahattin Demirtaş: Yeni paradigma; Türkiye Cumhuriyeti devleti, Kürtlerin de devletidir

Öne Çıkanlar