Dogecoin, adını ABD’de bir bakanlığa verdi: Elon Musk ne yapmak istiyor?

DünyaGündem
🔴 Trump; teknoloji milyarderi Elon Musk ve eski GOP Başkan Adayı Vivek Ramaswamy’nin yeni kurulacak “Hükümet Verimliliği Bakanlığı’na” (Department of Government Efficiency – DOGE) liderlik edeceğini duyurdu. ‘DOGE’ kısaltması Musk’ın en sevdiği kripto para birimi olan Dogecoin’e bir selam niteliğinde. Bu adı da kısa bir süre önce Musk’ın kendisi bulmuş ve sahibi olduğu sosyal medya platformu X’ten duyurmuştu.

Geçen hafta yapılan seçimlerde ikinci kez Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı seçilen Donald Trump; teknoloji milyarderi Elon Musk ve eski GOP Başkan Adayı Vivek Ramaswamy’nin yeni kurulacak “Hükümet Verimliliği Bakanlığı’na” (Department of Government Efficiency – DOGE) liderlik edeceğini duyurdu.

“DOGE” kısaltması Musk’ın en sevdiği kripto para birimi olan Dogecoin’e bir selam niteliğinde. Bu adı da kısa bir süre önce Musk’ın kendisi bulmuş ve sahibi olduğu sosyal medya platformu X’ten duyurmuştu.

Musk’ın bu görevlendirmesi Dogecoin başta olmak üzere, kripto yatırımcılarını sevindirirken, milyarderin söz konusu pozisyona getirilmesinin çıkar çatışması yaratıp yaratmayacağı, yeni kurulacak birimin Amerikan ekonomisi için ne anlama geleceği, teknoloji ve kripto para sektörünün bundan nasıl etkileneceği gibi sorular tartışma konusu.

Hükümet Verimliliği Bakanlığı ne iş yapacak?

Trump, kendi sosyal medya platformu Truth Social’da salı günü yaptığı açıklamada bakanlığın, “hükümet bürokrasisinin ortadan kaldırılması, aşırı düzenlemelerin azaltılması, israfçı harcamaların kesilmesi ve federal kurumların yeniden yapılandırılmasının önünü açacağını” yazdı.

DOGE olarak kısaltılan yeni bakanlığın detayları aslında pek bilinmiyor. Adı her ne kadar “bakanlık” olarak anılsa da Trump, bunun federal bir kurum olmayacağını, Beyaz Saray ve Yönetim ve Bütçe Ofisi ile ortaklık kurarak hükümete “dışarıdan” rehberlik sağlayacağını ifade etti.

Bu birimin tam olarak hangi kalemlerden tasarruf sağlamayı önereceği de kesin değil. Ancak Ramaswamy, kampanyası sırasında FBI, Eğitim Bakanlığı ve Nükleer Düzenleme Komisyonu’nun bütçesini kısma sözü vermişti. Trump da Eğitim Bakanlığı’nı kapatma fikrini ortaya atmıştı.

Ayrıca Cumhuriyetçilere yakınlığıyla bilinen New York Post gazetesinin çarşamba günü yayınlanan haberinde belirli israf kalemleri sıralandı. Haberi Musk’ın da onaylayarak paylaşması da DOGE biriminin işe bu kalemlerden başlayabileceği düşüncesini doğurdu.

Habere göre, ABD yönetimi 2023’te sağlık ve sosyal yardımlar kapsamında hayatta olmayan kişilere 1,3 milyar dolar (44,7 milyar TL) ödeme yaptı. Rusya ve Çin gibi diğer ülkelere giden fonlar da dahil olmak üzere, bilimsel kriterleri karşılamayan, kedi ve maymunların kullanıldığı bir dizi deney için de binlerce dolar ödendiği bildirildi. Joe Biden ve oğlu Hunter Biden’ın İrlanda’ya seyahati geçen yıl 4 milyon dolar (137 milyon TL) harcanırken, çoğu kullanılmayan hükümet binaları için de yılda 2 milyar dolar (68,8 milyar TL) ödeniyor.

Manhattan Projesi mi, maksimum şeffaflık mı?

Öte yandan Trump ve Musk’ın bu yeni departmanın çalışma biçimine yönelik yaklaşımları da epey farklı görünüyor.

Trump, DOGE biriminin günümüzün “Manhattan Projesi” olma potansiyeline sahip olduğunu dile getirdi. II. Dünya Savaşı sırasında yürütülen Manhattan Projesi, Amerikalı fizikçi J. Robert Oppenheimer liderliğinde ilk nükleer silahların üretildiği çok gizli bir araştırma girişimiydi.

Ramaswamy ile birlikte söz konusu birimin başına geçirildiğinin duyurulmasının ardından yaptığı açıklamada Musk ise, “Hükümet Verimliliği Bakanlığı’nın tüm eylemleri, maksimum şeffaflık için çevrimiçi olarak yayınlanacak,” ifadelerini kullandı.

“Önemli bir şeyi kestiğimizi veya israf olan bir şeyi kesmediğimizi düşündüğünüzde bize bildirin!”

Musk’ın bu görevden ne çıkarı var?

Bazı yorumcular, Musk’ın, şirketlerini denetleyen düzenleyici kurumlar üzerinde etki sahibi olmak için daha geniş kapsamlı bir strateji izlediğini ve bunun bir parçası olarak da Trump’ın kampanyasını desteklediğini düşünüyor.

20 Ekim 2024 tarihli bir New York Times makalesinde, “Bu, esasen dünyanın en zengin insanına, şirketleri üzerinde söz sahibi olan düzenleyicileri düzenleme yetkisi verecek ve muazzam bir çıkar çatışmasına yol açacaktır,” ifadeleri yer alıyor.

Musk’ın şirketlerinin federal düzenleyicilerle sık sık çatıştığı biliniyor. Halihazırda Tesla araçlarındaki otopilot özelliğiyle ilgili güvenlik endişeleri ve SpaceX’in roket fırlatmalarının çevresel etkileri nedeniyle iki şirket hakkında en az 20 ayrı soruşturma yürütülüyor.

Trump ise elektrikli araç piyasasına yönelik düzenlemeleri en aza indirmeyi planlıyor.

Ayrıca Trump’ın başkanlığı, halihazırda ABD’nin uzay çalışmalarında büyük rol üstlenen SpaceX firmasının gelecek planları için de faydalı olabilir. Zira Musk, uzay araştırmaları alanında SpaceX’in yanı sıra Boeing ve Blue Origin gibi firmalarla yapılan kamu sözleşmelerini yapısı nedeniyle eleştiriyordu. Bu sözleşmelerin, bütçeyi korumayı ve teslim zamanına bağlı kalmayı teşvik etmediğini savunuyordu.

SpaceX ayrıca, Pentagon ve ABD’nin istihbarat kurumları, casus uydu yatırımı için milyarlarca dolar bütçe ayırmışken, bu alanda da çalışmalar yapmaya başladı. Savunma Bakanlığı halihazırda uydularının çoğunu konuşlandırmak için SpaceX’e güveniyor. Sadece geçen yıl, Musk’ın şirketlerine 17 federal kurumla yapılan yaklaşık 100 sözleşme için 3 milyar dolar (103 milyar TL) ödendi.

Risk sermayedarı ve siyasi stratejist Bradley Tusk, seçimden önce Euronews Next‘e yaptığı açıklamada, “Musk, Trump’ın kazanacağını düşünüyor ve bunun SpaceX için daha fazla NASA sözleşmesi, Starlink için daha fazla federal sözleşme, Tesla için daha fazla teşvik, Twitter için Bölüm 230’un korunması ve portföyündeki diğer fırsatlarla sonuçlanacağına inanıyor,” ifadelerini kullanmıştı.

Faydalı bir iş birliği mi, çıkar çatışması mı?

Musk’ın yeni kurulacak birime liderlik etmesi siyasiler arasında farklı şekilde yorumlandı. Bazıları bunu faydalı olabilecek bir iş birliği olarak görürken, bazıları da bahsi geçen ticari ilişkiler nedeniyle bunun çıkar çatışması yaratacağını savunuyor.

Örneğin, Kaliforniya Valisi Gavin Newsom’un eski ekonomi ve iş dünyası başdanışmanı Lenny Mendonca, Euronews Next‘e konuşarak, “Bu doğrudan ve açık bir çıkar çatışmasıdır ve yasa dışıdır,” dedi.

“Ya faaliyetlerini elden çıkarması ya da kör bir tröste koyması gerekir. Ayrıca, bu ticari çıkarlarla ilgili her türlü karardan çekilmesi gerekecektir.”

Yatırımcı John Paulson ise Reuters haber ajansına yaptığı açıklamada, “Onu bir müttefik olarak görmek harika. O harika bir iş adamı ve hükümetin çok daha verimli hale gelebileceğini düşünüyorum,” diye konuştu.

Musk’ın korkusu dış borç: Bitcoin’le mi ödeyecekler?

Öte yandan, Musk’ın ABD’nin 35 trilyon dolarlık borç yığınına ilişkin korkusu da bu süreçte açığa çıktı. Borç artışını “sürdürülemez” diye nitelendiren Musk, X’ te, “Aşırı hükümet harcamaları Amerika’yı iflasa sürüklüyor” diye yazdı.

ABD’nin borcu son yıllarda hızla arttı ve 2024’ün başında 34 trilyon dolar sınırını geçti. Uzmanlara göre bu, büyük ölçüde Covid ve karantina önlemlerinin enflasyonu kontrolden çıkararak Federal Rezerv’i tarihi bir hızda faiz oranlarını artırmaya zorlamasından kaynaklanıyor.

Yine bu yıl Trump, Bitcoin’i borcu ödemek için kullanabileceği fikrini ortaya atarak, “Onlara küçük bir kripto çeki verelim, değil mi? Küçük bir Bitcoin verip 35 trilyon doları sileceğiz,” demişti.

Temmuz ayında da, “stratejik bir ulusal Bitcoin rezervi” yaratma sözü vermiş ve Bitcoin’in altının 16 trilyon dolarlık piyasa değerini geride bırakabileceğini savunmuştu.

Trump döneminde kripto düzenlemelerine ne olacak?

Yeni yönetimin daha net ve kripto piyasası için daha elverişli kripto para düzenlemeleri getirebileceği öngörülüyor.

Trump’ın sermaye kazancı vergilerini artırmayacağı ve anti tekelci yasalar hususunda daha hafif bir yaklaşım benimseyebileceğine inanılıyor. Bu da hem kripto paralar hem de teknoloji girişimlerinin yatırımcıları için arzulanan bir senaryo.

Özellikle kripto yatırımcıları seçim sonuçlarını kutlayanların başında yer aldı. Örneğin, Moonwalker Capital’in genel ortağı Tatiana Koffman, Trump kaybederse, “büyük bir düzenlemeye kendilerini hazırladıklarını” söylüyor.

Musk’ın kripto paralara düşkünlüğü de kamuoyunda iyi biliniyor. Teknoloji milyarderi, geleceğin kriptoda olduğu ve kripto paraların gelecekte itibari paraları “yeneceği” görüşünü daha önce birçok kez dile getirdi.

Tesla ve SpaceX CEO’sunun favori kripto para birimi ise Dogecoin. Hatta yakın zamanda milyarder Mark Cuban, Musk’ın Dogecoin’i ABD Hazinesi’ne ekleyebileceğine yönelik bir espri bile yaptı.

Musk’ın Dogecoin’le nasıl bir ilişkisi var?

Musk, eski adıyla Twitter’da kitlesel takipçi desteğine ulaştığından beri çeşitli konularda meme’ler paylaşmasının yanı sıra kripto paralara olan desteğiyle de tanınıyor. Ancak kripto paralar arasında açık ara en sevdiği, Dogecoin.

Dogecoin, aslında, bilişim devi IBM’den yazılım mühendisi Billy Markus ve online tasarım firması Adobe’nin yazılım mühendisi Jackson Palmer’ın şaka amaçlı bir kripto para üretmesiyle ortaya çıktı. İkili bu yeni kripto paranın sembolü olarak Shiba Inu cinsi bir köpeğin meme’ini kullandı. Kripto dünyasındaki bu tür şaka amaçlı projelere “memecoin” de deniyor.

Musk, Dogecoin'in en ünlü destekçisi
Musk, Dogecoin’in en ünlü destekçisiAP Photo

Benzer birçok örnekte olduğu gibi Dogecoin’in de kendi destekçi topluluğu oluştu. Popüler internet forumu Reddit’te örgütlenen topluluk 2013’te kripto paranın ciddi bir değere ulaşmasını da sağladı.

Musk ise bu memecoin’e desteğini ilk kez Nisan 2019’da Twitter hesabından şu ifadeyle açıkladı: “Dogecoin benim en sevdiğim kripto para birimi olabilir. Oldukça havalı.”

Business Insider‘a göre, internetteki Dogecoin aramaları, 2019 ile 2020 arasında, Musk’ın bu konuda tweet attığı dönemde ciddi artış kaydederken, 2021’de milyarder, Dogecoin ağının iyileştirilmesi için iki yıldır geliştiricilerle birlikte çalıştığını duyurdu.

Ünlü DOGE balinası Musk mı?

Musk’ın kişisel olarak ne kadar Dogecoin’i olduğu bilinmiyor. Ancak birçok kişi, 2023 itibarıyla 36 milyardan fazla coin’i elinde tutan ünlü bir Dogecoin balinasının Musk olduğuna inanıyor. Bir kripto paranın dolaşımdaki arzının büyük kısmına sahip olan yatırımcılara “balina” deniyor.

Bahsi geçen Dogecoin balinası geçen yıl toplam arzın yaklaşık üçte birine sahipti.

Bu cüzdan tek bir kişiye veya bir borsaya ait olabilir. Ancak kullanıcılar, 2021’de cüzdana 420.69 Dogecoin eklendiğinde bunun Musk olabileceğini tahmin etti. “420” rakamı, esrar kullanımıyla ilişkili popüler bir şaka. Musk’ın bu şakayı çok sevdiği, hatta bu yüzden Twitter’ı satın alırken, hisse başına 54,20 dolar ödemeyi teklif ettiği biliniyor.

Musk, elinde ne kadar Dogecoin bulundurduğuna ilişkin açıklama yapmıyor. Ancak 2022’de attığı bir tweet’te, “Ben halen Bitcoin, Ethereum veya Doge’umu bulunduruyorum ve satmayacağım,” ifadelerini kullanarak hangi kripto para birimlerine yatırım yaptığına dair ipucu vermişti.

Dogecoin Ay’a çıkıyor

2021’de Musk’ın “Saturday Night Live” (SNL) adlı televizyon programına çıkarak kripto para hakkında şakalar yapmasının ardından dalgalanma yaşayan Dogecoin, Disney’in Aslan Kral filminden alınan bir görsele Musk’ın ve Shiba Inu cinsi köpeğin yerleştirilmesiyle en popüler meme’lerinden birini elde etti.

Kısa bir süre sonra SpaceX CEO’su, tamamı Dogecoin ile finanse edilecek bir Ay görevine çıkacaklarını duyurdu: “SpaceX, Doge-1 uydusunu gelecek yıl Ay’a fırlatacak.”

Uydu’nun SpaceX’in Falcon 9 roketiyle ikincil yük olarak 2022’de fırlatılması planlanmıştı. Ancak görev teknik ve lojistik sorunlar nedeniyle ertelendi. Hazırlıkların devam ettiği söyleniyor.

2022’de ayrıca, Tesla, Dogecoin’i ürün ödemeleri için kabul etme kararı aldı, ama bu plandan da birkaç ay sonra vazgeçildi.

Saadet zinciri kurmakla suçlandı

Bu arada Musk’ın Dogecoin’in fiyatı üzerindeki etkisinden rahatsız olanlar da var.

2022’de bir yatırımcı, Musk’ın kişisel çıkar için Dogecoin’i manipüle ettiği ve halk tarafından “saadet zinciri” olarak bilinen bir “piramit şeması” oluşturduğu iddiasıyla 258 milyar dolarlık dava açtı.

New York Güney Bölge Mahkemesi’ne sunulan şikayette, davacı Keith Johnson, Musk ve şirketleri Tesla ile SpaceX’i Dogecoin’in fiyatını yükseltmek için yasa dışı bir şantaj girişiminin parçası olmakla suçladı.

Johnson, Musk’ı ve başında bulunduğu iki şirketi Dogecoin’in reklamını yaparak fiyatını yükselttiği, ancak daha sonra fiyatın düşmesine izin vererek, “haraç toplamakla” itham etti.

Öte yandan Musk, Ağustos 2024’te bu davayı kazandı.

Bitcoin’le fırtınalı bir ilişkisi var

Bitcoin, Donald Trump’ın 5 Kasım’da ABD başkanlık seçimlerini kazanmasından bu yana yüzde 33’ten fazla artış göstererek büyük bir fırtına yarattı. Dünyanın en büyük dijital tokenı, seçimlerin olduğu hafta sonu 80.000 dolar sınırını aştıktan sonra kısa bir süreliğine 90.000 doları gördü.

Öte yandan Bitcoin’in yakın gelecekteki siyasi hamleler neticesinde nasıl davranacağı merak konusu. Zira Musk’ın Bitcoin’le fırtınalı bir ilişkisi var.

2021’de Tesla’nın 1,5 milyar dolarlık Bitcoin yatırımı yapması, kripto para biriminin rekor kırmasına neden olmuştu. Ancak Musk’ın Bitcoin sevgisi çok uzun sürmedi.

Musk, aynı yıl, Tesla’nın çevresel endişelerini gerekçe göstererek artık Bitcoin ile otomobil satın almayı kabul etmeyeceğini duyuran bir tweet atarak kripto paranın fiyatının düşmesine de sebebiyet verdi.

Hatta Bitcoin madenciliğinin çevresel endişeleri gidermediği takdirde Tesla’nın tüm Bitcoin birikimini satabileceğini söyleyerek, kripto paranın değerini yüzde 5 oranında düşürdü.

O dönemde Musk, Tesla’nın Bitcoin’lerinden hiçbirini satmadığını belirterek endişeleri yatıştırmıştı. Ancak sonunda sattı.

Ekim 2024 itibarıyla Tesla’nın bilinen cüzdanlarında hiç Bitcoin bulunmuyor.

/euronews/

İlginizi Çekebilir

Alman Sosyal Demokrat Parti’de Scholz’un yeniden adaylığı tartışılıyor
MHP’den 4’üncü kez ‘Vakit tamam’ paylaşımı

Öne Çıkanlar