DTSO Başkanı Mehmet Kaya: Barış süreci bölge ekonomisini canlandırır

GenelGündem

🔴DTSO Başkanı Mehmet Kaya, Barış sürecinin ekonomik kalkınma için kritik önem taşıdığını ifade ederek, “Bütçeden savaşa ayrılan payın yatırıma yönlendirilmesi, ekonomi, istihdam ve insan yaşam kalitesini doğrudan iyileştirir” dedi. 

Kaya, Nusaybin ve Habur sınır kapılarının açılması ve genişletilmesi bölge ticareti için gerekli olduğunu vurguladı.  

Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kaya, Rûdaw TV’de Hevidar Zana’nın sunduğu programa konuk olarak barış sürecinin ekonomik kalkınma üzerindeki etkilerine dikkat.   

Barış süreci ekonomiye canlılık getirir    

Mehmet Kaya, Türkiye’de geçmişte yaşanan barış süreçlerinin en fazla ekonomiyi olumlu yönde etkilediğini ve canlılık getirdiğini vurgulayarak, dünya örneklerinde de benzer sonuçların görüldüğünü ifade etti.     

“İş dünyası olarak barış sürecini destekliyoruz”

İş dünyası olarak barış sürecini desteklediklerini, sürecin doğru yönetilmesi ve geçmişte yapılan hataların tekrarlanmaması gerektiğini aktaran Kaya, “Bütçeden savaşa ayrılan payın yatırıma yönlendirilmesi, ekonomi, istihdam ve insan yaşam kalitesini doğrudan iyileştirir” dedi. 

“2014’ten sonra ekonomi geriledi”  

Türkiye’nin Irak ile olan ihracat rakamlarının 2014 yılında 14 milyar dolara ulaştığını, ancak bu seviyeyi tekrar yakalamanın ancak 2022’de mümkün olduğunu söyleyen Kaya, “Türkiye’nin gayri safi yurt içi hasılası (GSYH) 2014’te 900 milyar dolar seviyesine ulaşmıştı ve bu rakama ancak 2022’de yeniden erişebildik. İstihdam oranlarına ve bölgenin ihracat hacmine baktığımızda da benzer bir tabloyla karşılaşıyoruz. 2014’te ulaşılan seviyeler henüz tam olarak geri kazanılamadı” dedi.       

Çatışmalı süreçlerin bölgeden sermaye ve beyin göçüne yol açtığını kaydeden Kaya, “Şirketler güvenli gördükleri batı illerine taşınıyor. Bu durum hem bölgenin ticaretine zarar veriyor hem de ekonomik büyümeyi yavaşlatıyor” dedi.      

“3 trilyon dolarlık ekonomik kayıp”

PKK ile yürütülen mücadelenin askeri harcamalarının 200 milyar doları aştığını ifade eden Kaya, “bağımsız kuruluşların araştırmalarına göre çatışmaların Türkiye ekonomisine toplamda 3 trilyon doların üzerinde zarar verdi” dedi.       

Kaya, “Eğer bu kaynaklar yatırıma, eğitime ve altyapıya harcansaydı, ülke ekonomisi çok daha ileri bir seviyeye ulaşabilirdi” ifadelerini kullandı.     

“Bölgeye yatırım için kalıcı barış şart”  

Bölgede yatırımları teşvik eden 6. bölge teşvik sistemine dikkat çeken Kaya, Kürt illerinin bu teşviklerden yararlanarak yatırım açısından cazip hale getirildiğini ancak kalıcı barış olmadan bu fırsatların tam anlamıyla değerlendirilemeyeceğini belirtti.   

Lojistik avantajlar sayesinde bölge, Suriye ve Irak ve Kürdistan pazarına daha düşük maliyetle ulaşabileceğini ifade eden Kaya, “Lojistik başka bir maliyete yansıdığı için birçok sektör, hem Suriye’ye hem Irak’a özellikle Kürdistan bölgesine daha az maliyetle ulaşabilmek için bölgeye yatırım yapmaya başlayacaklar. Bunların da olabilmesi için kalıcı barış şart” diye konuştu.

Bölgenin en büyük avantajlarından birinin genç nüfus olduğunu vurgulayan Kaya, “Türkiye’nin en genç nüfusu Urfa, Diyarbakır ve Şırnak’ta bulunuyor. Ancak gençler işsizlik ve ötekileştirme nedeniyle batıya göç etmek zorunda kalıyor. Eğer sanayi tesisleri bölgeye kazandırılırsa, istihdam sorunu çözülür” değerlendirmesinde bulundu.     

“Nusaybin ve Habur kapıları açılmalı” 

Bölgenin ekonomik kalkınması için sınır ticaretinin geliştirilmesi gerektiğini ifade eden Kaya, Nusaybin sınır kapısının açılması ve Habur Sınır Kapısı’nın kapasitesinin artırılmasının önemine dikkat çekti.     

“Şu an Türkiye, Suriye ile ticaret yaparken Hatay üzerinden giriş yapmak zorunda. Bu durum büyük lojistik maliyetlere yol açıyor ve rekabet gücümüzü zayıflatıyor” diyen Kaya, “Eğer Nusaybin kapısı açılırsa, Batman, Mardin, Diyarbakır ve Şanlıurfa doğrudan Suriye ile ticaret yapabilir” açıklamasında bulundu. 

 “Kürdistan Bölgesi en önemli ticari partnerimiz”

Kürdistan Bölgesi ile ticari ilişkilerin zamanla geliştiğini, benzer bir sürecin Suriye’de de yaşanabileceğini belirten Kaya, “Irak’taki bir bölgesel yönetimin Türkiye için tehdit olduğu söyleniyordu. Ne oldu şimdi? En önemli ticari partnerimiz oldu. Aynı şey Suriye’de de sağlanabilir” dedi.  

/rd/

İlginizi Çekebilir

İsrail Savunma Bakanı Katz: Suriye rejimine güvenmiyoruz
Eskişehir’de 5 kişiyi bıçaklayan saldırganın ilk duruşması kapalı yapıldı

Öne Çıkanlar