Pandemi, iklim değişikliği, azalan kaynaklar, savaşlar…DW’nin 16’ncı kez düzenlediği Küresel Medya Forumu bu zorlukların etkilerinin hissedildiği bir dönemde köprü görevi görmeyi hedefliyor.
DW’den Matthias von Hein’ın haberi:
Deutsche Welle’nin (DW) düzenlediği Küresel Medya Forumu (Global Media Forum) bu yıl, “Bölünmelerin Üstesinden Gelmek” başlığı ile toplanıyor. Dünyamız ve ona dair algı giderek birbirinden uzaklaşıyor görünüyor. Tartışmalarda görüş ayrılıkları dikkat çekiyor. Özellikle de sosyal medyada çok sert tartışmalar yapılıyor. Çatlaklar hem toplumların içinde hem de uluslararası alanda var. Kavramlar daha korkunç bir hâl alıyor ve “Kültürlerin Savaşı”ndan “Sistemlerin Savaşı”na kadar uzanıyor. Savaşan taraflar propaganda ve yanlış bilgilerle bu anlatım mücadelesinin kendi lehlerine sonuçlanmasına çalışıyor.
19-20 Haziran tarihlerinde düzenlenecek uluslararası medya konferansına dair açıklama yapan Deutsche Welle (DW) Genel Müdürü Peter Limbourg’a göre işte böyle bir ortamda medya ve medya çalışanlarına büyük sorumluluk düşüyor. Limbourg, “Yanlış bilgiler, komplo teorileri ve popülizm bu branştaki en büyük zorluklar. Gazetecilerin için kendi faaliyetlerini sürekli eleştirel biçimde bakarak yansıtmaları, belki de her zamankinden çok daha önemli” diyor. Limbourg işte bu eleştirel bakış açısının uluslararası düzleme yansıtılmasının ise Küresel Medya Forumu’nun (Global Media Forum) görevi olduğu görüşünde. Limbourg, “Çünkü burada tecrübe, deneyimler ve perspektifler konusunda görüş alışverişinde bulunulabilir, birbirinden öğrenilebilir. Ama aynı zamanda soru ve endişelerde yalnız olunmadığı, birçoklarının aynı şekilde hissettiği görülebilir” ifadesini kullanıyor.
Belaruslu koro
Küresel Medya Forumu’nda 120 ülkeden 2 binden fazla katılımcı yer alacak. Forum yıllar içinde Almanya’daki en büyük uluslarlarası medya konferansı haline geldi. Konferansın organizatörü Verica Spasovska’nın verdiği bilgilere göre 19 Haziran’da başlayacak konferansın en önemli bölümlerinden biri Volny korosunun konseri olacak. Spasovska, “Bu koro Belarus’ta Flashmob denilebilecek bir biçimde ortaya çıktı, yüzleri kapalı” diyor. Spasovska, koro elemanlarının yüzlerine kapatmalarının nedenini, “Belarus’taki otokrat rejimi protesto etmek için kapatıyorlar. Koro üyeleri ülkelerinde kovusturmaya uğradıkları için artık Polonya’da yaşıyorlar. Çünkü aile üyelerinin de bu durumdan etkileneceği kaygısını taşıyorlar” diyor.
Küresel Medya Forumu’na tanınmış savaş muhabirleri de katılıyor. Bunlardan biri fotoğrafçı Ron Haviv. Ayrıca Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock gibi siyasetçilerin de konferansa video mesajı göndermesi bekleniyor.
Konferansa bu yılki DW İfade Özgürlüğü’ne layık görülen El Salvador’dan araştırmacı gazeteci, El Faro baş editörü Óscar Martínez de katılıyor. Martínez’e ödülü konferans çerçevesinde düzenlenecek bir törenle takdim edilecek.
Konferans çerçevesinde yapılacak tartışma programlarından birine Liberya’dan Nobel Barış Ödülü sahibi, barış ve kadın hakları aktivisti Leymah Gbowee katılacak.
Berlin’de yaşayan gazeteci Can Dündar, DW Türkçe İstanbul Koordinatörü Bülent Mumay, DW Türkçe muhabiri Pelin Ünker ile Teyit.org’dan Emre İlkan Saklıca ve Can Semercioğlu da Bonn’daki konferansa katılacak isimler arasında.
Katılımcılar arasında Nobel Barış Ödülü sahibi Rus gazeteci Dmitri Muratov da var. Küresel Medya Forumu’nun organizatörü Spasovska, “Heyecanlı geçeceğini düşünüyorum. Çünkü kendisi (Muratov) otokratik rejimin en önemli muhaliflerinden” diyor. Spasovska, Muratov’un özellikle Rus toplumunun içinde bulunduğu durum ve medya hakkında vereceği bilgilerin önemli olduğunu belirtiyor.
Muratov’un konferansa katılacak olması sosyal medya platformalarında Ukrayna’dan bazı eleştirel seslerin yükselmesine neden oldu. Ancak Spasovska’ya göre bu tepkiler Ukrayna tarafında atmosferin ne kadar olumsuz hale geldiğinin bir göstergesi. Konferansın organizatörü, “Oysa geçen yıl Rus ve Ukraynalı gazeteciler bir panelde yan yana oturmuştu” diye ekliyor.
DW Genel Müdürü Peter Limbourg da Rusya’nın Ukrayna’da başlattığı savaştan duyduğu üzüntüyü, “Ruslarla konuşmak istemeyen Ukraynalılara tanık oluyoruz ya da bunun tam tersi durumlara” sözleriyle dile getiriyor. Bu ileşimsizlik halinin dünyada çatışmaların yaşandığı başka bölgelerinde de olduğunu söyleyen Limbourg, uluslararası medya konferansının bu konuda önemli bir rolü olduğu görüşünde:
“Küresel Medya Forumu geçmişte görüş ayrılıklarının aşıldığı, birlikte konuşmaların yapıldığı bir yer olmayı sürekli olarak başardı. Bu yıl da konferansta bunun olmasını temenni ediyorum. Diyalog, barış şansının temeli.”
Konferansın organizatörü Verica Spasovska da geçen yıllarda gelen geri bildirimlerin bunu gösterdiği hatırlatıyor ve “konferansın katılımcılar için tarafsız bir zemin olduğunu” vurguluyor: “İnsanlar ülkelerinde karşılaşmadıkları insanlarla karşılaşabiliyor. Çünkü bu insanlar karşıt ya da düşman olarak olarak görülen ülkelerden geliyor.”
Atölye çalışmaları
Uluslararası forumda atölye çalışmaları da düzenlenecek. Bu çalışmalarda örneğin internetteki fotoğraf ya videoların gerçek olup olmadığının nasıl anlaşılabileceği masaya yatırılacak. Ya da bir başka atölye çalışmasında podcastlardaki ses kalitesi ele alınacak. Bir başka çalışmada, muhabirlerin yaptıkları araştırmalar sırasında çok rahatsız edici malzemelerle karşılaştıklarında ruh sağlıklarını nasıl koruyabilecekleri konusunda bilgi verilecek. Konferansta ayrıca yapay zeka konusu da önemli bir konu olarak işlenecek.
Start-up yarışması
Medya forumunda bütün kıtalardan medyadaki mesleklere dair yenilikçi fikirler de yarışacak. 90’dan fazla girişim (start-up) arasından seçilen üç finalist bu kapsamda Bonn’da olacak: Telif haklarının korunması için kurulan SharpShark’ın kurucusu Sasha Ivanova, vatandaşlık inisiyatiflerinin birbiriyle ileşim halinde olmalarını sağlayan Tanzanya’daki Sema platformunu kuran Gabriel Karsan ve yapay zeka ile yanlış bilgi yayılmasına karşı mücadele eden Community Smart Media projesinin sahibi Numaral Daka. Hangi projenin kazandığı 19 Haziran’da açıklanacak.
