İkinci kez ABD başkanı seçilen Donald Trump Ocak 2025’de görevi resmen devralacak. Şimdiden Trump’ın kabinesinde yer alacak isimler tartışılmaya başlandı. Dışişleri bakanının kim olacağı ise uluslararası bir ilgi gördüğü açık.
Şuana kadar öne çıkan isim ise senatör Marco Rubio.
Politik gözlemcilere göre 53 yaşındaki siyasetçi Doğu Akdeniz bölgesiyle ilgili güçlü bir ilgi ve bilgiye sahip biri. Rubio aynı zamanda 2019 yılında Türk devletinin Rojava’da Girê Sîpî ve Serêkaniyê işgaline karşı çıkan Cumhuriyetçiler arasındaydı.
Trump’ın Amerikan askerilerin Rojava’dan çekilmesi kararına karşı çıkan, hatta direnen senatördü.
Marco Rubio’nun ABD Dışişleri Bakanlığı’na getirilmesi özellikle Çin-ABD ilişkileri açısından net mesajlarla dolu olacak. Rubio, Cumhuriyetçi Parti’den yeni Ulusal Güvenlik Denışmanı olarak atanan Mike Waltz ile birlikte Çin konusunda “şahin” olarak görülüyor ve bu atamalar ABD’nin geleneksel müttefiklerine güven verici bir mesaj içeriyor.
Endişelenmesi gereken diğer bir devlett ise Türkiye. Ve özelliklede Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olarak gösteriliyor. Afganistan çatışmasının deneyimli ismi Walters, Rojava’daki Kürtleri sürekli olarak desteklemiştir. Bu resmi bir politika haline gelirse, Kürtlere karşı operasyon için izin bekleyen Türkiye ile önemli bir gerginliğe yol açabilir.
Waltz ayrıca Türkiye’nin Hamas ile olan ilişkisini de oldukça eleştirmişti.
Aslında havuz medyasından anlaşılacağı gibi Marco Rubio’nun Dışişleri Bakanı olarak atanma olasılığı haberi Ankara için bir şok oldu. Çünkü Marco Rubio sadece Doğu Akdeniz, Kürtlerle ilişkileri meselesinde değil aynı zamanda Gülen hareketi ile de güçlü bağları olduğu söylenen bir siyasetçi.
Rubio 2019’da Türkiye’nin Rojava’yı işgaline karşı çıkarken aynı zamanda Erdoğan’ın Venezuela Devlet Başkanı Nicolás Maduro ile olan ilişkisini de sert bir şekilde eleştirdi. Sık sık Türkiye’yi Rusya, Çin ve İran’la karşılaştırarak otoriter bir devlet olarak gördüğünü belirtti.
Ayrıca Rubio’nun Doğu Akdeniz’e özel bir ilgisi ve anlayışı var. 2019’da Demokrat Senatör Bob Menendez ile birlikte, Yunanistan ve Kıbrıs’ın istikrarın temel direkleri olarak merkezi bir rol oynadığı ve Amerikan varlığının devam etmesini sağlayan bölgedeki ABD politikasını destekleyen iki partili bir girişim olan EAST MED Yasası’nı imzalayan Cumhuriyetçiydi.
Kısacası Marco Rubio’nın dışişleri bakanı olma olasılığı bir çok nedenden dolayı Ankara’yı tedirgin etmiş durumda.
Trump’in ikinci kez kazanmasıyla birlikte kendilerine gün doğduğunu düşünenler Ocak 2025’te büyük bir hayal kırıklığına uğrayabilir…
/nûpel-editör/