EMS: Etkin, Yaygın ve Kitlesel bir Emekliler Sendikası Yaratılmalıdır

GenelGündem

”EMS olarak, bir yandan var olan emekli sendika ve sosyal medya üzerinden örgütlenmeye çalışan platform ve grupları pratikte bir araya getirip ortak mücadele için ‘eylem ve güç/mücadele birliği’ sağlamaya çalışırken, diğer yandan da asıl örgütsüz olan milyonlara ulaşıp onları örgütlemek gibi bir tarihi görevle karşı karşıyayız….”

Rahmi Cinokur’un haberi:

Emekli Meclisleri Sendikası Eş Sözcüsü Memnune Kardaş, günümüzde emeklilerin iktidar ve birçok siyasi parti tarafından unutulduğunu söyledi.

Bu durumun toplumun öksüz ve yetim evlatları olan emeklilerin, zaten çok zor koşullardaki yaşam mücadelesini daha da zorlaştırdığını vurgulayan Kardaş, ‘’İşin kötüsü maaşlarımızın reel alım gücü her geçen gün daha da düşmekte ve bu durum zaten sıfırlanmış olan yaşam kalitemizi artık eksinin de altına çekmektedir. Geldiğimiz noktada Etkin, yaygın ve kitlesel bir emekliler sendikası yaratamadığımız taktirde bizleri çok çetin bir kara kış ve yaşam sürecinin beklediğini görmemiz gerekiyor’’ dedi. 

Sayıları 16.2 milyona varan emekli kitlesinin büyük bir kesiminin, kitlesel gücünün farkında olmadığını vurgulayan Kardaş, şöyle devam etti:

‘’Emekliler, çekildiği köşesinde ya da park ve kahvehane köşelerinde hayat koşullarından yakınıp sızlanmaktan öteye başka bir şey yapmamakta ve kendi korkularının esiri bir yaşama kendisini mahkûm etmiş durumdadır.

Oysa ki başka bir duruş ve yaşam mümkün. İlk yapacağımız şey, itiraz etmeyi öğrenmek ve hakkımız olanına başkalarının el koymasına müsaade etmemek olmalı. Sonra da bir yandan elimizdekini korumaya çalışırken, diğer yandan da yeni haklar ve kazanımlar elde edebilmek için bir baskı ve mücadele aracı olarak sendikalaşma çalışmalarına aktif özne olarak katılmak…’’

Ülkemizde 29 yıldır süren emeklilerin sendikalaşması çabasının, ne yazık ki yanlış yol, yöntem ve anlayışlar nedeniyle bir türlü hukuksal statü bile kazanamadığını ve gereğinden fazla parçalı bir yapı arz ettiğini ifade eden Kardaş, sözlerini şöyle sürdürdü

‘’Bu dağınıklığa ve parçalı duruma son vermek, tarihsel bir sorumluluk olarak önümüzde duruyor. Var olan sendikaların tamamının dikey örgütlenmeyi temel alan ve neredeyse birbirinin kopyası tüzükleriyle neden hala ayrı tüzel kişilikler olarak cılız varlıklarını korumaya çalıştıklarını anlamakta zorlanıyoruz. Oysa ki bu biçimdeki varlıkları hem kendileri hem de geniş emekli kitlesine bir fayda sağlamıyor. Bunu görüp, aynı örgütlenme, çalışma ve mücadele anlayışına sahip sendikaların sorumluluğunun farkına varıp tek çatı altında birleşmeye davet ediyoruz.

Mevcutlar içinde farklı bir örgütlenme, çalışma tarzı ve mücadele anlayışıyla sahada faaliyet gösteren EMEKLİ MECLİSLERİ SENDİKASINA gelince; emeklilerin ortak örgütlenme ve mücadelesini sağlamanın asıl sorumluluğunun bu yapının aktivistlerinin omuzunda olduğunu unutmamalarını bir kez daha hatırlatmak isteriz. EMEKLİ MECLİSLERİ SENDİKASI bugün ikili bir tarihi görevle karşı karşıyadır.

EMS, bir yandan var olan emekli sendika ve sosyal medya üzerinden örgütlenmeye çalışan platform ve grupları pratikte bir araya getirip ortak mücadele için “eylem ve güç/mücadele birliği” sağlamaya çalışırken, diğer yandan da asıl örgütsüz olan milyonlara ulaşıp onları örgütlemek gibi bir tarihi görevle karşı karşıyayız. Eski sendikal kadroların, bu hususta bir anlamda “fren” görevi ve işlevi gördüğüne tanık olsak da bu ikili görevden vaz geçemeyiz. İnatla ve ısrarla, etkin, yaygın ve kitlesel bir sendikal hareket ve sendikal mücadele için tüm gücümüzü ve imkanlarımızı seferber etmekten başka bir çare göremiyoruz.

Bizim asıl hedef kitlemiz örgütsüz olan emekli yığınlarıdır. Bu yüzden de var olan yapılarla bir rekabet veya didişme yaşamamız söz konusu olamaz. Bu yapıların tamamı dostlarımızdır ve onların büyümeleri, bizim büyümemiz anlamına gelir. Bu yüzden de bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da onların her türlü eylem ve etkinliklerine koşulsuz destek verecek ve gücümüz oranında kendilerine her türlü kolaylığı sağlayacağız.

EMEKLİ MECLİSLERİ SENDİKASI, daha şimdiden görünür olmuş ve kamuoyundan bir sempati uyandırmayı başarmıştır. Biz, küresel bazda sendikal alanda tamamen yeni bir yol açıyoruz ve varlığımız emeklilerin sendikalaşması alanına ciddi bir hareketlilik getirmiştir. Biz sadece bir sendikal hareket ya da inisiyatif inşa etmiyoruz, aynı zamanda tamamen yeni bir sendikal demokrasi ve mücadele kültürünün de tohumlarını saçıyoruz bu toplumda. Tohum toprağa düşmüş ve ekinler filizlenmeye başlamıştır. Başakların verimliliği, bizlerin daha organize ve şevkle ortak akıl ve ortak liderlik temelinde yürüteceğimiz çabalarımıza bağlıdır.

İnanmayan, inandıramaz. İnanmayan ve kendisine güvenmeyen başaramaz. Çalışıp çaba sarf etmeyen, başarıyı tadamaz. Kendimize inanıyor ve güveniyoruz. Mutlaka başaracağız”

 

 

nupelhaber@gmail.com

 

EMEKLİ MECLİSLERİ SENDİKASI’NDAN UYARI!!

 

EMS EŞ SÖZCÜSÜ KARDAŞ ‘’ ETKİN, YAYGIN VE KİTLESEL BİR EMEKLİLER SENDİKASI 

YARATAMADIĞIMIZ TAKTİRDE BİZLERİ ÇOK ÇETİN BİR KARA KIŞ VE YAŞAM SÜRECİNİN 

BEKLEDİĞİNİ GÖRMEMİZ GEREKİYOR.’’

-ÜLKEMİZDE 29 YILDIR SÜREN EMEKLİLERİN SENDİKALAŞMASI ÇABASI, NE YAZIK Kİ 

YANLIŞ YOL, YÖNTEM VE ANLAYIŞLAR NEDENİYLE BİR TÜRLÜ HUKUKSAL STATÜ BİLE 

KAZANAMAMIŞ VE GEREĞİNDEN FAZLA PARÇALI BİR YAPI ARZ ETMEKTEDİR. 

BU DAĞINIKLIĞA VE PARÇALI DURUMA SON VERMEK, TARİHSEL BİR SORUMLULUK 

OLARAK ÖNÜMÜZDE DURUYOR’’

 

Rahmi Cinokur

 

Emekli Meclisleri Sendikası Eş Sözcüsü Memnune Kardaş, günümüz de emeklilerin iktidar ve birçok siyasi parti tarafından unutulduğunu iddia etti.

Bu durumun toplumun öksüz ve yetim evlatları olan emeklilerin, zaten çok zor koşullardaki yaşam mücadelesini daha da zorlaştırdığını vurgulayan Kardaş, ‘’İşin kötüsü maaşlarımızın reel alım gücü her geçen gün daha da düşmekte ve bu durum zaten sıfırlanmış olan yaşam kalitemizi artık eksinin de altına çekmektedir. Geldiğimiz noktada Etkin, yaygın ve kitlesel bir emekliler sendikası yaratamadığımız taktirde bizleri çok çetin bir kara kış ve yaşam sürecinin beklediğini görmemiz gerekiyor’’ dedi. 

Sayıları 16.2 milyona varan emekli kitlesinin büyük bir kesiminin, kitlesel gücünün farkında olmadığını vurgulayan Kardaş, şöyle devam etti:

‘’Emekliler, çekildiği köşesinde ya da park ve kahvehane köşelerinde hayat koşullarından yakınıp sızlanmaktan öteye başka bir şey yapmamakta ve kendi korkularının esiri bir yaşama kendisini mahkûm etmiş durumdadır.

Oysa ki başka bir duruş ve yaşam mümkün. İlk yapacağımız şey, itiraz etmeyi öğrenmek ve hakkımız olanına başkalarının el koymasına müsaade etmemek olmalı. Sonra da bir yandan elimizdekini korumaya çalışırken, diğer yandan da yeni haklar ve kazanımlar elde edebilmek için bir baskı ve mücadele aracı olarak sendikalaşma çalışmalarına aktif özne olarak katılmak…’’

Ülkemizde 29 yıldır süren emeklilerin sendikalaşması çabasının, ne yazık ki yanlış yol, yöntem ve anlayışlar nedeniyle bir türlü hukuksal statü bile kazanamadığını ve gereğinden fazla parçalı bir yapı arz ettiğini ifade eden Kardaş, sözlerini şöyle sürdürdü

‘’Bu dağınıklığa ve parçalı duruma son vermek, tarihsel bir sorumluluk olarak önümüzde duruyor. Var olan sendikaların tamamının dikey örgütlenmeyi temel alan ve neredeyse birbirinin kopyası tüzükleriyle neden hala ayrı tüzel kişilikler olarak cılız varlıklarını korumaya çalıştıklarını anlamakta zorlanıyoruz. Oysa ki bu biçimdeki varlıkları hem kendileri hem de geniş emekli kitlesine bir fayda sağlamıyor. Bunu görüp, aynı örgütlenme, çalışma ve mücadele anlayışına sahip sendikaların sorumluluğunun farkına varıp tek çatı altında birleşmeye davet ediyoruz.

Mevcutlar içinde farklı bir örgütlenme, çalışma tarzı ve mücadele anlayışıyla sahada faaliyet gösteren EMEKLİ MECLİSLERİ SENDİKASINA gelince; emeklilerin ortak örgütlenme ve mücadelesini sağlamanın asıl sorumluluğunun bu yapının aktivistlerinin omuzunda olduğunu unutmamalarını bir kez daha hatırlatmak isteriz. EMEKLİ MECLİSLERİ SENDİKASI bugün ikili bir tarihi görevle karşı karşıyadır.

EMS, bir yandan var olan emekli sendika ve sosyal medya üzerinden örgütlenmeye çalışan platform ve grupları pratikte bir araya getirip ortak mücadele için “eylem ve güç/mücadele birliği” sağlamaya çalışırken, diğer yandan da asıl örgütsüz olan milyonlara ulaşıp onları örgütlemek gibi bir tarihi görevle karşı karşıyayız. Eski sendikal kadroların, bu hususta bir anlamda “fren” görevi ve işlevi gördüğüne tanık olsak da bu ikili görevden vaz geçemeyiz. İnatla ve ısrarla, etkin, yaygın ve kitlesel bir sendikal hareket ve sendikal mücadele için tüm gücümüzü ve imkanlarımızı seferber etmekten başka bir çare göremiyoruz.

Bizim asıl hedef kitlemiz örgütsüz olan emekli yığınlarıdır. Bu yüzden de var olan yapılarla bir rekabet veya didişme yaşamamız söz konusu olamaz. Bu yapıların tamamı dostlarımızdır ve onların büyümeleri, bizim büyümemiz anlamına gelir. Bu yüzden de bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da onların her türlü eylem ve etkinliklerine koşulsuz destek verecek ve gücümüz oranında kendilerine her türlü kolaylığı sağlayacağız.

EMEKLİ MECLİSLERİ SENDİKASI, daha şimdiden görünür olmuş ve kamuoyundan bir sempati uyandırmayı başarmıştır. Biz, küresel bazda sendikal alanda tamamen yeni bir yol açıyoruz ve varlığımız emeklilerin sendikalaşması alanına ciddi bir hareketlilik getirmiştir. Biz sadece bir sendikal hareket ya da inisiyatif inşa etmiyoruz, aynı zamanda tamamen yeni bir sendikal demokrasi ve mücadele kültürünün de tohumlarını saçıyoruz bu toplumda. Tohum toprağa düşmüş ve ekinler filizlenmeye başlamıştır. Başakların verimliliği, bizlerin daha organize ve şevkle ortak akıl ve ortak liderlik temelinde yürüteceğimiz çabalarımıza bağlıdır.

İnanmayan, inandıramaz. İnanmayan ve kendisine güvenmeyen başaramaz. Çalışıp çaba sarf etmeyen, başarıyı tadamaz. Kendimize inanıyor ve güveniyoruz. Mutlaka başaracağız”

İlginizi Çekebilir

Rusya ‘istenmeyen yabancı örgütler’ yasasını sertleştiriyor
AYM’den Emine Şenyaşar için ihlal kararı

Öne Çıkanlar