Gençlerin şehitlik ve şehadet bilincine sahip olmasının çok önemli olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Asker millet olarak nam salmış, bu vasfıyla dünyada temayüz etmiş bir milletin mensupları olarak, bizi biz yapan temel değerlerden şehadet şuurunun zayıflamasına asla izin veremeyiz. ” dedi.
Türkiye’nin AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, 4. Kolordu Komutanlığı’ndaki iftarda askerlerle bir araya geldi.
Buradaki konuşmasına ”Türk Silahlı Kuvvetlerinin tüm mensuplarını selamlayarak” başlayan Erdoğan, 11 ayın sultanı Ramazan’ı tebrik etti.
Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şunlar:
“Bugün Çanakkale Deniz Zaferimizin 109’uncu yıl dönümünü idrak ediyoruz. Sabah ilk olarak Çanakkale’de aziz şehitlerimizi ziyaret ettik. Dünyanın en modern ordularına karşı ‘Çanakkale geçilmez’ dedirten o büyük kahramanları rahmetle, tazimle yad ettik. Çanakkale Savaşları ile birlikte İstiklal Harbimizde, Kıbrıs Barış Harekatında, terörle mücadelede, 15 Temmuz’da vatanı için, bayrağı için, hürriyeti için, onuru için toprağa düşen şehitlerimize de bu vesileyle Allah’tan rahmet niyaz ediyorum. Burada şu hususun altını çizmek istiyorum, Çanakkale sadece bizler için bir deniz zaferi değil. Bir milletin küllerinden yeniden doğuşunu müjdeleyen direniş ruhudur.
“Şehadet şuurunun zayıflamasına izin veremeyiz”
“Asker millet olarak nam salmış, bu vasfıyla dünyada temayüz etmiş bir milletin mensupları olarak, bizi biz yapan temel değerlerden şehadet şuurunun zayıflamasına asla izin veremeyiz. Her karışında bir aslanın yattığı vatan topraklarını başka türlü muhafaza etmemiz mümkün olmaz. Bu gerçeğe yakın tarihimizde defalarca şahitlik ettik. Kıbrıs Türkleri daha bundan yarım asır önce soykırımın eşiğinden döndü. 1974 Barış Harekatında ülkemizin dört bir köşesinden subayı, astsubayı, eriyle tam 498 Mehmedimiz şehit oldu. Tüm baskılara rağmen, şayet Türkiye’nin müdahalesi olmasaydı, bugün ne Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olurdu ne de Kıbrıs Türkleri kalırdı. Hatta belki de güneye yüklenmiş olsaydık, bugünün bir evladı olarak söylüyorum, artık güney-kuzey diye bir şey kalmaz, tamamen Kıbrıs bizim olurdu.”
“Cevabımız oralara yaptığımız operasyonlardır”
“İş başa düştüğünde, ne üyesi olduğumuz ittifakların ne de görevi küresel barışı korumak olan uluslararası yapıların hiçbir işe yaramadığını yakın dönemdeki acı tecrübelerden biliyoruz. Biz, işte bunun için sürekli yerli ve milli savunma sanayi diyor, her alanda tam bağımsız Türkiye için çalışıyoruz. Onun için dikkat ederseniz, birçok yerde konuşmalarımızda artık kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz dedik ve kestik. Bunu Cudi’de yaptık, Gabar’da yaptık, Tendürek’te yaptık, Bestler Deresi’nde yaptık. Yaptık da yaptık. Bundan sonra da yapacağız. Sınır ötesi de yapacağız. Yani ‘sınır ötesi, ne işiniz var orada’ diyenlere karşı, kimler olduğunu biliyorsunuz, cevabımız oralara yaptığımız operasyonlardır. Biz işte bunun için güçlü Türkiye, güçlü ordu diyor, milletimizin birliğinin ve kardeşliğinin en büyük dayanağımız olduğunu ifade ediyoruz.”
”Kuzey Irak’a operasyon”
“Silahlı insansız hava araçlarımızla, kendi ürettiğimiz mühimmatlarla, yerli milli silahlarımızla nerede bir terörist varsa buluyor ve başını kopartıyoruz. Kimin projesi olduğuna bakmadan güney sınırlarımızın ötesinde bir teröristan kurulmasına müsaade etmeyeceğiz. Irak hududumuzun güvenliğini bu yaz itibarıyla komple garanti altına alacak, Suriye’de yarım kalan işimizi de mutlaka tamamlayacağız. Amacımız, evlatlarımıza terörün karanlık gölgesinden tamamen kurtulmuş, yolu da bahtı da aydınlık bir Türkiye teslim etmektir…”
/Ajans/