Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tokat’ta DEM Parti üzerinden CHP’ye yüklendi. “Biz terör meselesini bitirmek için her yol ve yöntemi denerken, CHP’nin bunlarla birlikte yol yürüme, belediye başkanlığı verme, belediye bürokrasi paylaşma hesabına girmesi anlaşılır gibi değil.” dedi.
Erdoğan, Tokat’ta düzenlenen mitingdeki konuşmasında, “Son 30 yılının her günü ülkesine ve milletine hizmetle geçmiş bir kardeşiniz olarak, bana en çok neye hayıflandığımı sorarsanız, cevabım, ülkemizdeki muhalefetin haline olacaktır” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, demokrasilerde muhalefetin çok önemli olduğunu dile getirerek, muhalefetin hem iktidara alternatif olması bakımından hem de iktidarı denetlemesi bakımından önemli olduğunu vurguladı.
Türkiye’nin maalesef ne iktidar hazırlığı olan ne de denetleme görevini yapabilen bir muhalefete sahip olmadığını söyleyen Erdoğan, şöyle konuştu:
“Karşımızda hep vesayeti bulduk”
“Başbakanlığımız döneminde biz muhalefetle kayda değer bir uğraş içinde hiç olmadık. Karşımızda hep vesayeti bulduk. Vesayetin etkisiz kaldığı yerde darbe teşebbüsleriyle karşılaştık. CHP zihniyeti yerini hep vesayet ve darbe safında belirlediği için siyasal muhalefet tarafı boş kaldı. Öyle ki kendi projelerimizin alternatiflerini kendimiz gerçekleştirdik. Kendi politikalarımızın eksiklerini, yanlışlarını kendimiz belirleyip düzeltme yoluna gittik. Bundan da asla gocunmadık. Ancak bizim yaptıklarımız, ülkemiz demokrasisinin muhalefet tarafındaki eksikleri ortadan kaldırmıyor. İşte muhalefetin bugünkü halini görüyorsunuz değil mi? Acınacak halleri var. Birbirlerini yemekten, dönüp de ülkenin haline, bölgemizde yaşanan gelişmelere, küresel yükseliş ve düşüşlere bakacak halleri yok. Merkez belediye başkan adayını takdim ediyor, adayını bulamıyor. Aday ortada yok. Muhalefetin halini Tokatlı Nuri bundan 150 sene önce söylediği mısralarda ne güzel anlatıyor. ‘Ara yeri karlı dağlar alıp da. Gayri dost iline varıp gelinmez. Yahşi hüner ister rah-ı talepte. Beyhude laf ile menzil alınmaz.'”
“Her yol ve yöntemi deniyoruz”
“Birileri 31 Mart seçimlerine niçin bu kadar önem verdiğimizi soruyor” diyen Erdoğan, her seçimde olduğu gibi bu seçimde de en az 50 ilde miting yapmayı planlayarak yola çıktıklarını dile getirdi.
Yılbaşından beri iki defa gittikleri iller olduğunu hatırlatan Erdoğan, her şeyden önce siyasetlerinin merkezinde milletin bulunduğunu söyledi. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İnşallah 31 Mart’ta da Tokat’ta, İstanbul’da ve Ankara’da yalnız bırakmayacağınıza inanıyorum. Tabii milleti kendine yük gören bir muhalefet zihniyetine bunları anlatmak mümkün olmuyor. Çünkü onlar oturdukları yerden ettikleri beyhude laflarla siyasetçilik oynamayı seviyor. Bırakınız ülkeyi, kendi partileri içinde birliği, beraberliği sağlayamıyorlar. Menfaat hesabını her şeyin üstünde tutarak ülkeye de zarar veriyorlar.
Sırf 3-5 belediye fazla almak uğruna DEM’le girdikleri ittifaka kimlerin koçluk ettiğini görüyorsunuz, değil mi? Talimat nereden geliyor, Kandil’den. Uygulama Ankara’da, İstanbul’da, Mersin’de ortaya çıkıyor. Zaten DEM dediğiniz yapı geçmişten beri partiymiş gibi davranan bir örgüt aparatı. Sahne önünde olanların bu partide yetkisi ve sözünün ağırlığı yok. Bu parti Ankara’daki genel merkezinden değil, İstanbul’daki sapkın ideolojik yapılar ile Kandil’deki terör baronları tarafından yönetilmektedir. Bu gerçek ortadayken kendilerini meşru muhatap yapma gayretleri beyhudedir. Parti yönetiminin önce hem ülkeye hem millete hatta hem de kendi tabanına siyasi irade sahibi olduğunu ispatlaması gerekiyor.
Bizler terör meselesini bitirmek için her yol ve yöntemi denerken, bunların çapını da gördük. Örgüt militanları tarafından tokatlanan siyasetçilerle particilik, belediyecilik yapılamaz. CHP’nin böyle bir partiyle birlikte yol yürüme, belediye başkanlığı verme, belediye bürokrasi paylaşma hesabına girmesi anlaşılır gibi değil. İnşallah 14-28 Mayıs’ın tamamlayıcısı olacak 31 Mart’tan sonra ülkemiz, bu çorak ve çarpık muhalefet anlayışının da tasfiyesine şahitlik edecektir. Bizler de gençlerimize bırakacağımız en büyük mirasımız olan Türkiye Yüzyılı’nın inşasını tamamladıktan sonra inşallah huzuru kalple yola devam edeceğiz. O gün gelene kadar gece gündüz çalışmayı sürdüreceğiz.”
/rd/