Erdoğan’dan Özel’in ‘özür dile’ çağrısına yanıt: Gezi olaylarını meşru göremeyiz

GündemPolitika

Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, Marmara Üniversitesi Recep Tayyip Erdoğan Külliyesi’nin açılış töreninde açıklamalarda bulundu.

Marmara Üniversitesi Recep Tayyip Erdoğan Külliyesi açılış töreni gerçekleşti. Gezi olaylarını “komplo” olarak nitelendiren Erdoğan, Özel’in “özür dile” çağrısına “Milleti ve milli iradeyi hedef alan bir kalkışmayı meşru bir demokratik bir eylem olarak göremeyiz. Asıl özür eleştiri vermesi gerekenler haftalarca sokakları kargaşaya boğanlardır.” ifadeleriyle yanıt verdi.

Açılış törenine “43 yıl önce 1981 yılında şimdi ismiyle üniversitemizin İktisadı ve İdari Bilimler Fakültesi’nden mezun oldum. Siyasi hayatımız boyunca şahsıma tevdi 60’ı aşkın fahri doktor unvanlarından en anlamlısını 2013 yılında üniversitemden aldım. Üniversitemle yakından ilgilendim vefa borcumu ödemeye çalıştım.” sözleriyle başlayan Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkan satırbaşları şöyle:

“Marmara Üniversitesi’nin mezunu olmaktan gurur duyuyorum”

Türkiye’nin en köklü en seçkin yükseköğretim kurumlarından biri olan Marmara Üniversitesi’nin öğrencisi ve mezunu olmaktan gurur duyuyorum.

Uluslararası sıralamalarda Türkiye’yi temsil eden ilk 10 üniversite arasında yer aldık. Türkiye’ye nice siyasetçi, hoca, gazeteci, başbakan ve cumhurbaşkanı kazandıran Marmara Üniversitemizin her daim yanında olmaya devam edeceğiz. Üniversitelerimizin yurt dışına açılmasını çok değerli buluyorum. Dünya’nın 198 farklı ülkesinde 340 bin öğrenci var. Yüzde 95’i kendi imkanları ile okuyor. Misafir öğrencilerin katkısı 3 milyar dolar civarında. Ülkemiz açısından övünülecek bir durumdur.

Yabancılara karşı bir nefret dalgası oluşturulmak isteniyor. Seçim zamanında 2 hafta boyunca köpürtülen nefret siyasetini sessizce seyrettik.

“Türkiye’de ırkçılık adı altında çok açık bir Müslüman düşmanlığı yapılmaktadır”

Türkiye’de ırkçılık adı altında çok açık bir Türk düşmanlığı, Müslüman düşmanlığı, topyekün Türkiye düşmanlığı yapılmaktadır. Kimseyi rengine diline göre ayırmadık. Muhalefet adayının nefret siyaseti karşısında yanındaki tek bir cümle kuramadı. Irkçı faşizm konusu sürekli kaşınıyor. Irkçılığın yabancı düşmanlığının bayraktarı oldular. Irkçılık adı altında Türk-İslam düşmanlığı yapılmaktadır. Irkçılık sosyal medyada yükseliyor.

Biz asırlar boyunca 3 kıta 7 iklimde hükümranlık kurmasına rağmen tarihinde sömürgecilik ayıbı olmayan bir devletiz.

“Darbelerin bedelini milletçe hepimiz ödedik”

Hem 27 Mayıs öncesinde hem de 12 Eylül Darbesi öncesinde emellerine ulaşmak için hep gençleri kullandılar. Siyaseti müdahale etmek için, darbeye ortam hazırlamak için gençleri kullandılar. Tüm bunların bedelini milletçe hepimiz ödedik. Ekonomide kalkınma yolculuğumuzun sık sık kesintiye uğramasıyla ödedik. Hak ve özgürlüklerde yasaklara mahkum edilerek ödedik. Güvenlikte terör örgütlerine istismar verilmesiyle ödedik.

2002’de göreve geldiğimizde Türkiye’nin bir daha darbe tuzağına düşmemesi için çok dikkatli olduk. Bizim yaşadıklarımızı çocuklarımız karşılamasın diye çok çetin mücadele verdik. Siyasette nezaketi bir an olsun elden bırakmadık. Milletin iradesi tehdit altında olduğunda tüm gücümüzle karşı çıktık.

Şu hususu tekrar ifade etmek isterim bir kaç tane ağacın taşınması bahane edilerek başlatılan Gezi olaylarının Türkiye’ye doğrudan maliyeti 1, 4 milyar dolardır. Dolaylı etkilerini de hesaba dahil edersek, bu rakam ürkütücü seviyelere yol açıyor.

“Milleti ve milli iradeyi hedef alan Gezi’yi meşru bir demokratik bir eylem olarak göremeyiz”

Ülkemize karşı büyük bir komplo kurulmuştur. Tarih bilen herkes Gezi olaylarının birilerinin iddia ettiği gibi gençlerin heyecanına verilemeyecek kadar çok katmanlı bir senaryonun parçası olduğunu anlayacaktır. Kimse kusura bakmasın. Milleti ve milli iradeyi hedef alan bir kalkışmayı meşru bir demokratik bir eylem olarak göremeyiz. Gezi olayları hakkında bağımsız Türk mahkemeleri hükmünü vermiştir.

Birileri çıkıyor sapla samanı karıştırarak gündeme getiriyor. Kendilerince bir özür bahsi açıyorlar. 11 sene olsa da samimi nedamet cümlelerine ihtiyaç vardır. Asıl özür eleştiri vermesi gerekenler haftalarca sokakları kargaşaya boğanlardır.

İbrahim Tatlıses’in bir sözü vardır ‘Şanlıurfa’da Oxford vardı da biz mi gitmedik’ diye. Artık 81 vilayetimizde de üniversite var. Söz verdik üniversitesi olmayan şehir bırakmayacağız dedik ve bırakmadık.”

/Kaynak: T24/

İlginizi Çekebilir

Hizbullah’tan İsrail’in kuzeyine 9 saldırı
Narin Güran soruşturması: Tutuklu amcanın ifadesi yeniden alındı

Öne Çıkanlar