ABD’de 2020 başkanlık seçimi sonuçlarını kendi lehine değiştirme girişimi iddiasıyla yürütülen “6 Ocak Kongre baskını” soruşturmaları kapsamında eski ABD Başkanı Trump, bugün başkent Washington DC’deki bir federal mahkemede hakim karşısına çıkacak.
ABD’de 2020 başkanlık seçimi sonuçlarını kendi lehine değiştirme girişimi iddiasıyla yürütülen “6 Ocak Kongre baskını” soruşturmaları kapsamında suçlamalar yöneltilen eski ABD Başkanı Donald Trump, bugün başkent Washington DC’deki bir federal mahkemede hakim karşısına çıkacak.
Trump, 6 Ocak 2021’de saldırıların olduğu Kongre binasının hemen yakınında bulunan Elijah Barrett Prettyman adliye binasında mahkemeye çıkacak.
Yerel saatle 16.00’da mahkemeye çıkması beklenen Trump’ın gözaltı uygulaması gereği parmak izi alınacak ancak rutin bir prosedür olan sabıka fotoğrafı çekilmeyecek.
Trump’ın kendisine yöneltilen suçlamaları reddetmesi bekleniyor.
Bugünkü mahkeme, hakim Moxila A. Upadhyaya huzurunda görülecek. Ancak davaya daha sonra eski ABD Başkanı Barack Obama’nın atadığı hakim Tanya Chutkan’ın başkanlık etmesi bekleniyor.
Chutkan, Kongre baskını davalarında sanıklara, savcıların önerdiklerinden dahi daha sert cezalar vermesiyle biliniyor.
Eski Başkan’ın bu kez sanık olarak geleceği başkent Washington DC’de güvenlik önlemleri de artırılmış durumda. Oldukça kalabalık olan basın mensupları mahkeme binası önünde sabahın erken saatlerinden itibaren gelişmeleri takip etmek için bekliyor.
Trump’tan mesaj
Donald Trump, kendi sosyal medya platformu TruthSocial’da sabah saatlerinde yaptığı paylaşımda, siyasi rakibi mevcut ABD Başkanı Joe Biden’a yüklendi.
Biden’ın Adalet Bakanı’na kendisini suçlaması yönünde talimat verdiğini öne süren Trump, “Demokratlar bana karşı yarışmak istemiyorlar. Yoksa böyle benzeri görülmemiş bir şekilde ‘Adaleti’ silah olarak kullanmazlardı. Ancak yakında, 2024’te, sıra bize gelecek.” ifadelerini kullandı.
Trump’a yöneltilen suçlamalar
Eski ABD Başkanı Trump’a, 1 Ağustos’ta “ABD’yi yanıltmak için komplo kurma”, “resmi bir süreci engellemek için komplo kurma”, “resmi bir süreci engelleme ve engellemeye teşebbüs” ve “seçmenlerin anayasal haklarını kullanmalarını engellemek için komplo kurma” suçlamaları yöneltilmişti.
Trump’a yöneltilen ilk suçlama başkanlık seçim sonuçlarının toplandığı, sayıldığı ve onaylandığı devlet işlevini bozmak ve engellemek üzere hile yaparak ABD’yi yanıltmak için bir komplo düzenlediği yönünde.
İddianamede yer alan ikinci ve üçüncü suçlama ise Trump’ın 6 Ocak 2021’de Kongre’de seçim sonuçlarının onaylanması için toplanılmasını engellemeye yönelik eylem ve girişimde bulunduğu iddiasını barındırıyor. Bu kapsamda iddianamede, Trump’ın, Kongre saldırısına giden süreçteki açıklamalarından örnekler bulunuyor.
Son olarak Trump’a, seçmenlerin oy kullanma ve oylarının sayılmasına yönelik anayasal haklarını kullanmaları sırasında bir veya birden fazla kişiye baskı yapmak, tehdit etmek gibi yöntemler uygulanması yönünde komplo kurduğu suçlaması yöneltiliyor.
Trump’ın, “2020 başkanlık seçimini kaybetmesine rağmen iktidarda kalmaya kararlı olduğu” ifadesine yer verilen iddianamede, eski Başkan’ın seçim sonuçlarıyla ilgili yalanlar yaydığı ve bu yalanların Kongre baskınını körüklediği kaydedilmişti.
İddianamede ayrıca Trump’ın seçim sonuçlarını değiştirmeye yönelik çabalarına yardım ettiği öne sürülen ancak isim bilgileri paylaşılmayan 6 “iş birlikçiden” bahsedilmişti.
Trump’ın savunma avukatlarından John Lauro, suçlamaların “ifade özgürlüğü ve siyasi konuşmaya saldırı” olduğunu savunmuştu.
6 Ocak Kongre baskını
ABD’de aşırı sağcı gruplar ve eski ABD Başkanı Donald Trump destekçileri, 6 Ocak 2021’de, 3 Kasım 2020 seçiminin sonuçlarının onaylanması için oturumun yapıldığı Kongre binasını basmıştı.
Baskında 1’i polis 5 kişi hayatını kaybetmişti. Baskın nedeniyle halkı isyana teşvikten azil istemiyle yargılanan eski Başkan Trump, Şubat 2021’de Senatodaki oylamada aklanmıştı.
Temsilciler Meclisindeki Demokratlar, Cumhuriyetçilerin itirazına rağmen bir komite kurmuş ve olayı soruşturmaya başlamıştı.
Komite, Trump’ın “isyanı tetiklemek, isyana yardım etmek ve buna ortam hazırlamak”, “resmi bir süreci engellemeye çalışmak”, “ABD’nin düzenini bozmak için komplo kurma”, “yanlış açıklama yapmak suretiyle komplo kurma” gibi suçları işlemiş olabileceği sonucuna varmıştı.
Komitede, 9 üyenin tamamının oyuyla Adalet Bakanlığına Trump’ın bu suçlarla suçlanması tavsiyesinde bulunulması kabul edilmişti.
Trump aleyhindeki iddianameler
Son iddianame, başkanlık görevini bıraktıktan sonra Trump aleyhindeki üçüncü ancak en önemli iddianame olarak kayıtlara geçti.
Trump, 9 Haziran’da duyurulan 49 sayfalık iddianamede de Beyaz Saray’daki görevinden ayrılırken gizli belgeleri yanında götürmek ve bununla ilgili federal incelemeleri engellemekle suçlanmıştı.
İddianame üzerine 13 Haziran’da Miami’de hakim karşısına çıkan ve “ikinci kez hakim karşısına çıkan ilk eski başkan” olarak tarihe geçen Trump, hakkındaki 37 ayrı suçlamayı da reddetmişti.
Trump’a, 27 Temmuz’da ise, yardımcısı ve çalışanlarına Mar-a-Lago’daki malikanesinden çıkan gizli belgelerle ilgili güvenlik kamerası görüntülerini silmesi talimatını verdiği iddiası dahil ilave suçlamalar yöneltilmişti.
Daha önce de 2016 başkanlık seçimleri sırasında bir kadına “sus payı” ödediğine ilişkin suçlamalar nedeniyle de Trump, 4 Nisan’da New York’ta hakim karşısına çıkmıştı.
/Ajans/