Demokratik Alevi Federasyonu (FEDA) Suriye’de cihadistlerin yaptıkları Alevi katliamları için duyarlılık çağrısı yaptı.
FEDA’dan yapılan Alevilere Yönelik Katliamlara Sessiz Kalma! İnsanlık Onurunu Savun! başlıklı açıklamada şöyle denildi:
Suriye’de yaşanan iç savaşın yıkıcı etkileri, yıllardır milyonlarca insanın hayatını alt üst etti. Bu süreçte Faşist TC ve emperyalist güçler destekli radikal gruplar tarafından gerçekleştirilen insanlık dışı saldırılar, bölgedeki etnik ve inanç gruplarını derinden yaralamaya devam ediyor. Son olarak, HTŞ (Heyet Tahrir el-Şam)nin hakim olduğu mevcut koşullarda ISID’ci çeteler tarafından Alevilere yönelik gerçekleştirilen katliamlar, vicdanları sarsan bu insanlık suçu dünyanın gözü önünde yaşanmaktadır. Arap Alevilere, Reya Haq yolcularına ve genel olarak Alevilere yönelik bu saldırılar, yalnızca bir inanç grubunu hedef almakla kalmamakta, aynı zamanda bir halkın tarihine, kültürüne ve varoluşuna kastetmektedir. Bu katliamlar, tüm uluslararası insan hakları sözleşmelerine aykırı olduğu gibi, temel insani değerlerin açık bir ihlalidir. Maalesef, uluslararası toplum ve medya bu vahşet karşısında yeterli duyarlılığı göstermemekte, bu sessizlik katliamların devamına zemin hazırlamakta, giderek Arap Alevilerinin soykırımına dönüşmektedir.
FEDA olarak insan haklarına ve eşitliğe inanan bizler, bu sessizliğe ortak olmamayı bir insanlık görevi olarak görüyoruz. Alevilere yönelik katliamları kınıyor, bu saldırıların durdurulması için ulusal ve uluslararası kamuoyunu harekete geçmeye davet ediyoruz. Ayrıca sadece Alevilere yönelik katliamlar karşısında değil, Kobani’ ye yonelik saldırılara karşı sessiz kalmak, insanlık onuruna sırt çevirmek anlamına geldiğini de belirtmek isteriz. İnanç ve etnik kimliği ne olursa olsun her bireyin yaşam hakkını savunmak, her birimizin ortak sorumluluğudur. Bu vesileyle, herkesi bu insanlık suçlarına karşı duyarlı olmaya, dayanışmayı büyütmeye ve barışın sesi olmaya çağırıyoruz. BM, Avrupa Konseyini ve Koalisyon Güçlerini sorumluluklarının gereğini yerine getirmeye davet ediyoruz. Bu temelde uluslararası meşru kurumları aşağıdaki talepleri karşılamaya davet ediyoruz:
1. Suriye’de siyasi ve toplumsal istikrarın sağlanması için Birleşmiş Milletler ve Avrupa Konseyi gibi uluslararası aktörler sürecin garantörü olmalıdırlar. Geçiş hükümetini denetleyen BM’ in siyasi ve askeri otoritesi hemen devreye girmelidir. Makul bir sürede adil ve demokratik seçimler yapılmalı, seçilmişlerin yönetimi sağlanmalıdır.
2. Başta Aleviler olmak üzere, Suriye’de yaşayan tüm din ve inanç gruplarının yaşam hakkı ve ibadet özgürlüğü güvence altına alınmalıdır. İnançlara ve farklılıklara saygılı demokratik, sosyal, özgürlükçü laik ve hukuki bir sistem inşa edilmeli, tüm etnik yapılar, dinler ve inançlar anayasal koruma altına alınmalıdır.
3. Arap Aleviler, Kürtler, Türkmenler, Asuriler, Ermeniler, Dürziler ve diğer tüm etnik gruplar kimliklerini özgürce ifade etmeli, anadillerinde eğitim görmeli, bölgesel özerk yönetimlerle kendi kendilerini yönetmelidirler.
4. Oluşacak olan sistem farklı din ve inançlara özgürlükçü laiklik ve seküler yaşam anlayışı ile yaklaşmalı, din ve inançlara eşit mesafede olmalı, din ve inanç hizmetlerini topluma devretmeli, anayasal güvence altına alınmalıdır.
5- Avrupa ve Türkiye’de ki Alevi kurumları olarak yeni yılda birlikte mücadelenin yol haritasını belirlemeli, soykırıma karşı özgür ve demokratik yaşamda halklar ve inançlarla ortaklaşmalıyız.