Kürdistan Bölgesi İdaresi Dışında Kalan Kürdistani Bölgeler Kurumu Başkanı Fehmi Burhan, 16 Ekim 2017’deki olaylardan bu yana 92 binden fazla Arap’ın Kerkük’e yerleştirildiğini söyledi.
Rûdaw TV’de Nwener Fatih’in sunduğu “Rûdawi Emro” programına katılan Kürdistan Bölgesi İdaresi dışındaki Kürdistani Bölgeler Kurumu Başkanı Fahmi Burhan, “Kerkük ve Kürdistan bölgelerindeki yeni Araplaştırma, son 50 yıldaki Araplaştırma süreciyle bağlantılı, ancak bu yeni süreç, Araplaştırmanın önceki tüm aşamalarından çok daha tehlikeli” dedi.
Baas rejimi döneminden bu yana başlayan bir süreç olduğunu hatırlatan Burhan, “Araplaştırma operasyonları her geçen gün daha da büyüyor ve Kürt siyasi liderliği bu süreci bir an önce engelleyecek bir operasyon odası oluşturmazsa bu daha sonra çözülemeyecek büyük sorunlara yol açacaktır” dedi.
92 bin Arap Kerkük’e getirildi
Kerkük’ün giderek Araplaştırılmaya çalışıldığını ifade eden Burhan , “Resmi olmayan istatistiklere göre 16 Ekim 2017 olaylarından sonra 92 binden fazla Arap Kerkük’e getirildi” diye konuştu.
Kerkük’e kalıcı olarak yerleştirilen Arapların Kürtler için “tehlike” arz ettiğini kaydeden Burhan, “Keşke Araplar Süleymaniye’ye veya Erbil’e yerleştirilseydi. O zaman bir sorun yoktu ama Kerkük’te durum tehlikeli. Kürtler Kerkük’ten endişe ediyorsa en kısa zamanda operasyon odası oluşturmalı” uyarısında bulundu.
Kürdistan Bölgesi İdaresi Dışında Kalan Kürdistani Bölgeler Kurumu Başkanı Burhan’ın bu uyarısı, Kerkük ve çevresinde tamamı Arap olan yeni mahallelerinin kurulmasının ardından geldi.
Rûdaw’ın edindiği bilgilere göre, 2017 yılına kadar da bu mahalleler yoktu. Pek çok Arap aile ikametgahını, seçmen kaydını ve gıda kartlarını Kerkük’e taşıyarak burada oy kullanma hakkına sahip oldu.
“Kürtlere ve Türkmenlere yönelik baskı var”
Kürdistan Bölgesi İdaresi Dışındaki Kürdistan Bölgeleri Başkanı Fahmi Burhan, son iki haftada Kerkük’te eğitim için 60 kişilik bir öğretmen listenin atandığını söyledi. Bunlardan sadece bir Kürt ve bir Türkmen olduğunu geri kalanları ise Arap olduklarını ifade etti.
Kerkük dışında, Xaneqin ve çevresinin hedef alındığı, Xaneqin’deki 36 Kürt köyünün topraklarının çeşitli bahanelerle işgal edildiği Diyala vilayeti dışında Musul vilayetinde de Araplaştırma süreci çok yoğun bir şekilde uygulanıyor.
Zummar’da da yeni Araplaşma operasyonları yürütülüyor. Baas rejiminin devrilmesinden sonra bölgeyi terk eden ithal Araplar geri dönüp Kürt topraklarını işgal etmeye başladı.
Rûdaw’a konuşan Musul İl Meclisinin Güvenlik ve Savunma Komitesi Başkanı Muhammed Cassim Kakeyi, “1970’lerde eski rejim, Hasni ve Mirani kabilelerini Zummar bölgesindeki Bardiya topluluğundan kovdu ve yerlerine ithal Hazari Arapları getirdi. 2003 yılında önceki rejimin devrilmesinden sonra bu vatandaşlar ana vatanlarına döndüler ve Araplar da orayı terk etti; ancak 16 Ekim 2017 olaylarından sonra Heşdi Şabi ve Irak ordusunun bölgeye gelerek Miranları ele geçirmesi üzerine bu vatandaşlar o bölgeleri terk etmek zorunda kaldı” dedi.
Fahmi Burhan, yetkililerin Kerkük’ün durumuna el atmamaları durumunda Musul ile aynı kaderi paylaşacaklarını ve giderek Kürt kimliğini kaybedeceği uyarısında bulundu.
/rd/