Finlandiya Başbakanı Petteri Orpo, Rusya’da son yaşananlara dair ne olduğunu tam olarak bilmediklerini belirterek, “Ancak Vladimir Putin’in zayıfladığını düşünüyorum.” dedi.
Belçika’nın başkenti Brüksel’de, Avrupa Birliği (AB) Liderler Zirvesi öncesinde basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Orpo, bunun Başbakan olarak seçildikten sonra katıldığı ilk AB toplantısı olduğunu söyledi.
Orpo, kendisini Avrupa’ya adayan bir kişi olduğuna işaret ederek, Finlandiya’da yeni kurulan hükümetin, hukukun üstünlüğüne bağlı ve AB ile NATO yanlısı olduğunu vurguladı.
Yaşanan küresel gelişmeler ışığında AB’nin daha güçlü olması gerektiğinin altını çizen Orpo, “AB’yi daha zengin, daha iyi işleyen, daha rekabetçi hale getirmek ve AB’nin güvenliği için işbirliği yapmayı dört gözle bekliyorum.” diye konuştu.
Petteri Orpo, bugünkü ana hususlardan birinin de Ukrayna olacağını aktararak, şöyle devam etti:
“Ukrayna’yı gerektiği sürece desteklemeye devam etmeliyiz. Ukrayna halkına yanlarında olduğumuzu ve onları askeri, ekonomik ve insani yardımlarla siyasi olarak güçlü şekilde desteklediğimizi gösteren net bir sinyal göndermeliyiz. Rusya üstünde daha güçlü yaptırımlara ihtiyacımız var. Bu aynı zamanda (Vladimir) Putin’e de bu savaşı kazanamayacağının açık bir işaretidir. Ukrayna’yı ne kadar sürerse sürsün destekliyoruz.
Rusya’da yakın gelecekte ya da gelecekte neler olacağını tam olarak bilmiyoruz. Bu yüzden sınırımızı güçlendirmek zorundayız. Orada durum şu anda normal, bu iyi bir şey. Ancak daha güçlü dış sınır kontrolüne ihtiyacımız var ve tabii ki üye devletlerle sınırlarda daha fazla işbirliği yapmalıyız. Rusya’da son yaşananlara dair ne olduğunu tam olarak bilmiyoruz. Ancak Vladimir Putin’in zayıfladığını düşünüyorum.”
“Ukrayna’nın yeniden inşasını Rusya ödemeli”
Letonya Başbakanı Krisjanis Karins de şu anda en önemli konunun, Rusya’da neler yaşandığının bilinmesi ve bunun Avrupa için sonuçlarına dair neler yapılabileceği olduğunu dile getirdi.
Rusya’nın bir iç karışıklık yaşadığını belirten Karins, “Bence bu, demokrasiler olarak, otokrasilerde böyle şeylerin olabileceğini ve olayların çok hızlı değişebileceğini anlamamız gerektiğini gösteriyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Karins, Rusya’da olanları kontrol edemeyeceklerini kaydederek, Avrupa’nın savunmasını güçlendirmeye devam etmesi gerektiğine dikkati çekti.
Ukrayna’yı destekleme çabalarının artması gerektiğine işaret eden Karins, şunları söyledi:
“Tabii ki silah, mühimmat ve finansman sağlamaya devam etmek çok önemli ama aynı zamanda AB’ye doğru ilerlemelerine gerçekten yardımcı olacak adımlar atmak, resmi katılım sürecini başlatmak ve savaşa rağmen gerçekleştirmek istedikleri reformlar için yardımcı olmalıyız. Ukrayna ile ilgili bir diğer husus da savaş sona erdiğinde, NATO’da yer almaları gerektiğine karar vermeleri için işin NATO boyutuyla ilgilenmektir. Gelecekte barışı sağlamanın tek yolu budur.”
Karins, Ukrayna’nın yeni okullara, konutlara ve hastanelere ihtiyacı olduğunun altını çizerek, şunları kaydetti:
“Rusya’nın, Ukrayna’da neden olduğu zararı ödemesi için yasal bir zemin bulmamız gerekiyor. Bence Ukrayna için en iyi güvenlik garantisi, savaş sona erdiğinde NATO’ya tam üyelik ve diğer tüm garantilerdir. Öte yandan Belarus’ta meydana gelen her şeyi çok dikkatli şekilde izliyoruz ve muhtemelen oraya gidecek bilinmeyen sayıda çok eğitimli ve yetenekli savaşçı var. Bu potansiyel olarak bir tehdit oluşturuyor. Bu tehdit, muhtemelen cepheden bir askeri tehdit değil, bilinmeyen amaçlarla Avrupa’ya sızma girişimi tehdidi olacaktır. Bu da sınır farkındalığımızı artırmamız ve Rusya’nın, Ukrayna’nın yeniden inşası için ödeme yapmasını sağlamamız gerektiği anlamına geliyor.”
/Ajans/