Le Pen de dahil olmak üzere Ulusal Birlik partisinden 25 yetkili, 2004 ve 2016 yılları arasında AP’ye tahsis edilen fonları, parti çalışanlarına ödeme yapmak için kullanmakla suçlanıyor. O dönemde parti, Ulusal Cephe adıyla biliniyordu.
Le Pen’in suçlu ilan edilmesini isteyen savcılar, buna ek olarak, 300.000 euro para cezası ile üç yıl ertelenmiş hapis cezası verilmesini de talep etti. Ayrıca, kamu görevine seçilme yasağının Le Pen’in itiraz etme durumundan bağımsız olarak derhal yürürlüğe girmesi istendi.
Dokuz haftalık yargılamanın 27 Kasım’da sona ermesi, kararın ise ileri bir tarihte açıklanması bekleniyor. Savunma avukatları önümüzdeki haftalarda savunmalarını yapacak.
Le Pen, savcıların taleplerini dinlerken duygusuz bir yüz ifadesi sergiledi. Gazetecilere, “Bu şaşırtıcı değil,” diyen Le Pen, savcıların taleplerinin “son derece haksız” olduğunu söyledi.
Le Pen, savcıların “tek amacının” kendisini 2027’deki cumhurbaşkanlığı yarışına girmekten alıkoymak olduğunu düşündüğünü belirterek, “Bunu gayet iyi anladım,” dedi.
Le Pen, 2017 ve 2022 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un rakibi olarak ikinci sırayı aldı ve partisinin seçmen desteği son yıllarda arttı.
Savcılar ayrıca, diğer tüm sanıklar için suçlu kararı istedi ve partiye 2 milyon euro para cezası ile bir yıla kadar hapis cezaları talep etti.
Le Pen, AP fonlarını partisinin yararına kullanmayı amaçlayan bir “sistem” kurduğu suçlamalarını reddetti. Geçen hafta mahkemede, yardımcıların görevlerinin, partinin siyasi misyonları da dahil olmak üzere, milletvekillerinin çeşitli faaliyetlerine göre uyarlanması gerektiğini savundu.
Parlamento yardımcısının “bir statü” olduğunun altını çizen Le Pen, “İşle ilgili herhangi bir bilgi vermez; sekreterlikten metin yazarlığına, avukattan grafik tasarımcısına kadar her türlü görevi kapsar,” ifadelerini kullandı.
Le Pen’in sanık arkadaşları — çoğunlukla ona siyasi veya mesleki kariyerlerini borçlu olan kişiler — onun gözetimi altında ifade verdi.
Bazı yardımcılar, AP ile ilgili iş yaptıklarına dair yeterli kanıt bulunmaması karşısında çekingen ve karmaşık açıklamalarda bulundular.
Le Pen, 2015’te AP Başkanı Martin Schulz’un Fransız yetkililere o zamanki adı Ulusal Cephe olan partisinin üyelerinin AB fonlarını kötüye kullanma olasılığı hakkında uyarıda bulunana kadar, Parlamento’dan hiçbir uyarı almadıklarını iddia etti.
“Zaman içinde geri gidelim. O dönemde kurallar ya yoktu ya da çok daha esnekti,” dedi.
Le Pen, mahkemenin, partinin “meşru” olduğunu söylediği sıradan uygulamalardan yanlış sonuçlar çıkarabileceğinden endişe ettiğini belirtti. “Bu haksızlık,” diyerek tekrarladı. “Birisi domatesin kokain olduğuna ikna olduğunda, tüm alışveriş listesi şüpheli hale geliyor!”
Mahkeme Başkanı Benedicte de Perthuis, siyasi meseleler ne olursa olsun mahkemenin yasal muhakemeye bağlı kalacağını ifade ederek, “Sonuç olarak, önemli olan tek soru, yardımcıların bağlı oldukları milletvekili için mi yoksa Ulusal Birlik için mi çalıştığını belirlemek,” dedi.
AP’nin avukatı Patrick Maisonneuve, iddia edilen suistimalin maliyetinin yaklaşık 4,5 milyon euro olduğunu belirterek, “Son birkaç haftada çok açık bir şekilde anlaşıldı ki, bence sahtekarlık büyük ölçüde ortaya çıktı,” diye konuştu.
/euronews/