Hakan Tahmaz: Açık, demokratik müzakere

Yazarlar

Silahlı çatışmanın ve savaşın yaraları sarmak, toplumsal tahribatını ortada kaldırmak için müzakere şart. Kürt sorununda kapalı devre müzakereyle silahların bırakılması, (negatif barış) sağlanması ilk aşama olacak; Çatışmanın sebeplerini ortadan kaldırılacağı pozitif/kalıcı barışın sağlaması ikinci evre olacak. Bu evrenin yıllara yayılması Türk siyasetin realitesinin bir gereği olsa gerek…

*

Ülkemizde Kürt sorununun çözümünden söz açıldığı an ilk edilen sözlerde biri müzakeredir. Çatışma çözümü çalışanlar ise her defasında bunun zamanlamasına ve kapsamına dikkat çekerler. 

Taraflar arasında temasın, diyalogun ilk evresinde, üzerinde anlaşılmış barış programının oluşması ve silahların devre dışı çıkarılması çalışmaları kapalı devre yürütüldüğü; ancak anlaşılan programın uygulamaya geçildiğinde demokratik enstrümanlarla, kurum ve kuralların belli ve açık olan bir müzakere sürecinin zorunluğunu vurgularlar.

Türkiye’nin Kürt sorunu MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 1 Ekim 2024 tarihinde TBMM’de ilk işaretini verdiği yeni süreç, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın önümüzdeki günlerde yapacağı PKK’nin silahları bırakmasına yönelik açıklamayla başka bir boyut kazanacak. Bu aşama doğal olarak fazlasıyla kapalı yürütülüyor.

Yaklaşık on yıl sonra Kürt -Türk barışını siyasal, sosyal, ekonomik, kültürel toplumsal, yasal, hukuksal, anayasal boyutlarını, iç ve dış politikalarıyla doğrudan veya dolaylı etkisini, bağı enine boyuna daha çok konuşulacak, tartışılacak.

Müzakerenin açık yürütülmesi istenecek. Denetimsizliğin, kuralsızlığın ve hukuksuzluğun hüküm sürdüğü ve demokratik mekanizmaları güçlü ve yaygın olmadığı bir rejimde, kapsamlı ve ağır bir sorunun çözüm sürecinde bu, bir yere kadar anlaşılır. 

Hükümet ve ortağı bundan hoşlanmasa da işin doğası budur. Dünyada daha muhataplarıyla açık müzakere edilmeden, toplumun geniş kesimlerinin rızası üretilmeden başarıyla sonuçlanmış barış süreci ve çözüme kavuşturulmuş silahlı ve silahsız çatışma örneği yok.

Düşük yoğunlukta küçük çatışmalarda, özellikle Afrika’da, müzakeresiz silahlı mücadeleyi bırakan silahlı yapılar olmuştur. Bunlar dış baskıyla, siyasal ve sosyal destek kaybı, sürdürülebilir bir strateji eksikliği veya yanlışlığının sonuçları olan örneklerdir.

Türkiye’de olanlar bir istisna gibi duruyor. İstisnanın kapsamı ve içeriği bilinmezlerle dolu. Böylesi süreçler de yani negatif barış süreçleri şiddetin azalmasına ve çatışmanın sona ermesine yol açabilse de, uzun vadeli başarı bu süreçte bunların derin nedenlerinin ele alınıp alınmadığına ve ilgili tarafların dönüşüm süreçlerine dahil edilip edilmediğine bağlıdır.

Türkiye örneğinde tarafların temsilcilerinin kamuoyuna yaptığı açıklamalarda bazı çıkarsamalar ve sonuçlar çıkarılabilir. Bunların da ne derece sağlıklı olduğu ciddi ölçüde tartışmalı.

Hatta çoğu kez bilinçli bir biçimde algı operasyonuna   yol açacak ifadeler kullandıkları gözlemleniyor. Bu türden davranışlar sonuca odaklanmayı zorlaştırıyor.

Her şeyde önce sürecin, içinde bulunduğumuz siyasi istikrasızlıktan, sarsıntılardan ve   krizden fazla etkilenmemesi için sürecin sağlam temellere oturtarak yürütülmesi gerekiyor.

Demokratik enstrümanların fazlasıyla zayıf yerlerde, bunun yolu hukukun, adaletin ve adil bir barışının önünü açacak yaklaşımlarla ve açık demokratik müzakereden geçer. 

Bütün dünya belirsizlikler çağında yaşıyor. Günümüz dünyasında savaş, savaşların teşvik edilmesi, planlanması ve hatta savunulması normalleştiriyor.  

Kitlesel göçler, insanlık dışı eylemler çoğalıyor. Adeta yaşamın değeri kayboluyor.  Son 35 yıldır dünyada silahlı çatışmalarda yaklaşık 3,7 milyon insan öldü. 

7 Ekim 2023 sonrası İsrail’in soykırımda yüz bine yakın Filistinli insan öldü. Suriye iç savaşında, toplum çürüdü, devlet çöktü, kentler, yerleşim yerleri harabeye döndü.

Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre son 35 yılda savaşların yarısı bir barış anlaşmasıyla müzakere süreçleriyle sona erdi. Yalnızca %15’i askeri zaferle sonuçlandı. BM’nin verileri dahi müzakere yönteminin en az maliyetli ve en hızla sonuca ulaşılacak yöntem olduğu göstermekte.

SAVAŞ SUÇLARINI TESPİT EDECEK MEKANİZMA

Silahlı çatışmanın ve savaşın yaraları sarmak, toplumsal tahribatını ortada kaldırmak için müzakere şart. Kalıcı barış için tarafların muhatapların net tarifi gerekiyor. Muhatapsız çözüm, barış olmaz.  Savaş suçlarının, hak ihlallerini belirlenmesinin ve halleşme için bu gerekli.

Kürt sorununda kapalı devre müzakereyle silahların bırakılması, (negatif barış) sağlanması ilk aşama olacak; Çatışmanın sebeplerini ortadan kaldırılacağı pozitif/kalıcı barışın sağlaması ikinci evre olacak. Bu evrenin yıllara yayılması Türk siyasetin realitesinin bir gereği olsa gerek.

İlk evrede taraflar arasında ciddi bir sorun yaşanmaması ikinci evre çalışmalarına daha elverişli toplumsal zemin, daha verimli müzakere yöntem ve araçlarının yaratılmasıyla sürecin daha hızlı tamamlanmasını kolaylaştıracaktır. 

Bunun gereği olarak yeni dönemin ilk adımı, açık müzakere el elverişli ve demokratik siyasette temsilin en üst düzeyi olan parlamentonun aktif kılınması olmalı. TBMM, açık demokratik müzakerenin ve tarafların meşruluğun en güçlü zeminidir.  TBMM’in önünde ifa etmesi gereken tarihi görevler vardır.

Silah bırakmanın yasal güvenceli mekanizmalarını oluşturmak parlamentonun birincil görev ve sorumluluğudur. PKK lideri Abdullah Öcalan, uzun görüş yasağından sonra ilk kez 23 Ekim 2024 tarihinde yeğeni Ömer Öcalan’a görüşmesinde ifade ettiği “çatışmayı politik ve hukuk zemine” çekecek güce ve kararlığı sahibim” sözleri tamda bu durumu ifade ediyor.

Silah bırakacak olanlara yol, yöntem göstermek, toplumsal yaşama katılımlarını ve çatışmanın nedenlerini ortadan kaldırmak/kalıcı barışı sağlamak Meclis görevi. Öcalan daha sonra DEM Parti milletvekilleri Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder aracılıyla yapmış olduğu 7 maddelik açıklamada da bu TBMM’ni işaret etmiştir.

40 yıllık savaşta, çatışmada evrensel hukuka göre tarafların işlediği savaş suçlarını araştıracak, tespit edecek ve geçiş süreci adaletinin gereklerini hayata geçirilmesinin zemini oluşturmanın yol haritasını içeren demokratik mekanizmaları ve taraflar arası müzakerenin kurallarını, hukukunu belirleyecek olan yasamadır. 

Silahların gömülmesine ulaşmak için daha alınması gereken çok yol olduğunu bir gerçek. Süreci siyasetin aracına dönüştüren tutumlar, hiç beklenmedik bir biçimde tarihsel fırsatın kaçırılmasına yol açabilir. Zaman ve dönem herkesi barış için risk almaya davet ediyor…

İlginizi Çekebilir

Ankara’da sahte içki faciası: 33 kişi hayatını kaybetti
Nuri Fırat: Caf Aşireti Reisi Adile Hanım ve ‘İngiliz Hizmetkârı’ Gulam Huseyn

Öne Çıkanlar