Hakan Tahmaz: İktidarın İmamoğlu operasyonu ve Türkiye’nin çıkmazı

Yazarlar

Cumhurbaşkanı aday adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu Kürtlerle yerel seçimlerde işbirliği yaptı diye, gazeteci İsmail Saymaz’ı Gezi Davası kumpasına dahil ederek “terör” suçlamasıyla şafakta gözaltına alanlar/aldıranların, terörsüz Türkiye iddiaları hiç inandırıcı değil.  Kaybetme korkusu saran siyasal bünyelerin sık sık bu tür davranışlara başvurmasına şahit olunur. Ancak bugüne kadar hiç birinin makûs tarihi değiştirilememiştir…

*

Türkiye,  on yıl içinde siyasal, sosyal, ekonomik olarak bambaşka bir ülkeye, yönetim biçimine  ve topluma  büründü.

2013 Diyarbakır Newroz’unda başlayan çözüm süreci ülkede büyük bir umut ışığı olmuştu. Türkiye’nin yüz yıllık demokrasi, eşitlik ve özgürlük yürüyüşünde mihenk taşıydı.

Hemen ardından ülkenin 80 ilinde yüzlerce ilçesinde günlerce süren Gezi Parkı eylemleri, ülkenin siyasi atmosferini değiştirdi. Toplumun birçok kesiminde güzel günlerin yaklaşmakta olduğu duygusunu yeşertti. Dayanışma, ortaklaşma, farklılıklarla bir arada yaşama fikrini güçlendirdi.

Nitekim bu siyasal atmosfer ilk meyvesinin 7 Haziran 2015 Milletvekili seçimlerinde verdi. AK Parti siyasi hayatında ilk kez tek başına hükümet olmaya yetecek çoğunluğu kazanamadı. Seçimlerden Kürt siyasal hareketi Meclisin üçüncü büyük partisi olarak çıktı. Çözüm süreci bitirildi.

Rejim krizi savaş, çatışma ve güvenlik politikalarına abanma siyasetiyle derinleşti. 15 Temmuz darbe girişimi, rejim değişikliğine ve siyasetin buna uygun dizaynına yol açtı.

10 yıllık yıkıcı çatışma, siyasal kutuplaşma ve devlet kurumlarının çöküşü, işlevsizleşmesi, kontrolsüz, anayasasız ülke daha da otoriterleşti. 

Cumhurbaşkanı Hükümet Sisteminde tek adam rejiminin siyasal krizleri sürdürülemez bir noktaya ulaştı. Bu süreçte her şey değişti, her şey yeni rejime göre seyrediyor. Anayasa tam anlamıyla anlamsızlaştı, işlevsizleştirildi.

Barış, çözüm lafı edilemez

27 Şubat 2025 tarihinde PKK lideri Abdullah Öcalan’ın ‘Toplumsal Barış ve Demokrasi Çağrısı’ başlığıyla beklenen açıklamayı yapması, yeniden barış ve çözüm tartışmalarını gündeme getirdi. Buna eşlik eden Mazlum Abdı ve Suriye Geçici Cumhurbaşkanı arasında imzalanan Şam Barış Anlaşması toplumda hak ettiği ilgiyi ve heyecanı yaratmadı.

Aksine her gün binbir çeşit oyun ve planla, çözüme, barışa dair umutlar yok ediliyor, toplumun üzerini kasvetli bir siyasal atmosfer kaplıyor. İktidar ortağı partiler, siyasal geleceklerini bu atmosferin sürdürülmesine bağlamışlar.

Öcalan’ın çağrısı doğrultusunda PKK’nın kendisini feshetmesinin hukuki, toplumsal zeminini hazırlamaya yönelik bir çaba söz konusu olmadığı gibi, Şam Barış Anlaşması’nın kadük kalması için diplomatik siyasal baskılar ve  askeri hareketlilik yoğunlaştı.

Anayasasızlık

Bütün bunlara, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik iki gün üst üste yargı eliyle yapılan operasyonla suç örgütü lideri yaratma ve Kent Uzlaşısı İttifakı operasyonlarıyla gözaltına alınmalar eklendiğinde, Cumhur İttifakı partileri kendi rotalarını alenileştirdiler.

İmamoğlu’nun bir gün önce 30 yıllık üniversite diploması iptal edilmişti. Gazeteci İsmail Saymaz 13 yıl önceki Gezi direnişi haberleri nedeniyle gözaltında alındı.

PKK silahlara veda yolculuğuna hazırlanırken Cumhur İttifakı bu yolcuğunun önünü açmak istemediğini, bu türden siyasi operasyonlarıyla bütün toplumun gözüne sokuyor.

Burada da durmuyor, Kürt siyasal hareketiyle demokratik siyasal mücadelede yan yana duranların, ortaklaşanların iki yakasının bir araya gelmemesi için elinde gelenin fazlasını yapıyor. Yargı başta olmak üzere bütün devlet kurumları, olanaklarını hukuksuzluk için seferber ederek kendi siyasal geleceklerini garanti altına almaya çabalıyorlar.

Tıpkı farklı ülkelerin otoriter ve siyasal güç zehirlenmesi yaşayan liderleri gibi siyaseten batıyorlar. Batışları derinleştikçe toplum çürütülüyor, evrensel hukukta, siyasal değerlerde kıymet yitimine yol açılıyor. 

Cumhurbaşkanı aday adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu Kürtlerle yerel seçimlerde işbirliği yaptı diye, gazeteci İsmail Saymaz’ı Gezi Davası kumpasına dahil ederek “terör” suçlamasıyla şafakta gözaltına alanlar/aldıranların, terörsüz Türkiye iddiaları hiç inandırıcı değil. 

Kaybetme korkusu saran siyasal bünyelerin sık sık bu tür davranışlara başvurmasına şahit olunur. Ancak bugüne kadar hiç birinin makûs tarihi değiştirilememiştir.

Cumhur İttifakı partileri kararlarını vermişe benziyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, seçimleri/iktidarı kaybetme korkusu ile Türkiye için tarihi bir fırsat olan PKK’nın silahsızlanma yolculuğunu Kent Uzlaşısı operasyonu yaparak riske atmıştır.

Türkiye’de artık anayasal bir düzenden söz edilmesi mümkün değil. Her şeyin varlığı kâğıt üzerinde anlamsız bir hiçlik hali. 

Kürtleri demokratik siyaset alanından dışlama, bir başka partiyle ittifak yapmasını, her hangi bir muhalefet partisini desteklemesini “terör” parantezine alan bir iktidarın, ‘Terörsüz Türkiye’ iddiasıyla PKK’nin silahsızlandırılması çabası/yaklaşımı büyük bir tutarsızlıktır/yanılsamadır.

Bu siyasal atmosfer, bu hukuksuz davranış ve uygulamalar, 2013-2015 sürecindekine benzer, barışa dair umutların yeniden canlanması için elverişli olmadığı çok açık. Barış arayışlarına toplumsal desteğin güçlenmesini önemsememek, ülkeyi iktidarın tabiriyle teröre mahkûm etmektir. Şiddetin, çatışmanın sürmesinin zemini korumaktır. Hukuku askıya almak anayasayı ilga etmektir.

İktidarın Kürt seçmeni ya da muhalefetin değişik kesimlerini birbirinde uzaklaştırarak muhalefeti yenilebilir duruma düşürme stratejisi yönetilebilir ve sürdürülebilir değildir.

Bu yolun çıkışı yok. İktidar, rejimin, sistemin esaslı sorunlarının çözümüne değil, kendi iktidarının geleceğine odaklandığı için ülkeye kolektif kötülük yapmayı siyaset ve ülke yönetmek sanıyor. Daha da kötüsü yaptığı kötülüğün farkında ama, milletin farkına varmaması için yanlış algı yaratmakla uğraşıyor.

/yeniarayis.com./

İlginizi Çekebilir

Avrupa’nın önde gelen belediye başkanlarından İmamoğlu’na destek açıklaması
Diyarbakır’da Newroz alanına girişler başladı

Öne Çıkanlar