Hakan Tahmaz: Şam Barış Anlaşması / Protokolü

Yazarlar

🔴 Ankara, Kürtlerle iyi komşuluk ilişkileri geliştirecek, beka sorunu olarak tanımladığı Kürt siyasal varlığını, bir fırsata dönüştürecek adımlara hazırlanmak ve alışmak durumunda.  Sekiz maddeden oluşan Şam Anlaşması’nın içeriği bunun için yeteri kadar fırsat sunuyor. Merkeziyetçi veya federatif olmayan bir idari yapıya kapı aralayan, Kürtleri ve diğer farklı kesimleri içeren çoğulcu bir Suriye öngörülüyor.

*

Yeni İmralı sürecinin en sıkıntılı aşaması geride kaldı. Çifte düğüm, beklenmedik bir anda Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile YPG lideri Mazlum Abdi’nin 8 maddelik anlaşmasıyla çözülmeye başlandı. 

Çifte düğümünün ilkini PKK lideri Abdullah Öcalan’ın çağrısının Suriye’deki YPG’yi kapsayıp kapsamadığının medya üzerinden tartışılması; ikincisini ise Suriye sahil kentlerinde geçen hafta sonu 1000’den fazla sivilin ölümüne yol açan Şam silahlı güçlerinin/milislerin Alevilere yönelik askeri operasyonları ve katliamları oluşturdu.

Çifte düğüm tam olarak çözülmüş değil. Henüz bu temel ilkeler üzerine bir metin, ayrıntılar komisyonlarda belirlenecek. Kürtlerin Şam ortak yönetimine adaylığı ilan edildi. Üstelik Dürziler, Hristiyanlar, Alevilerle eşit bir ortaklıktan da söz edilen bir anlaşmayla.

10 Mart 2025 Şam Anlaşmasının, bölgede siyasi dengelerin yeniden kurulmasını ve Abdullah Öcalan’ın 25 Şubat 2025 tarihli Çağrısının çerçevesinde yeni gelişmeleri kuvvetle muhtemel kılan bir niteliği var. Bu nedenle Öcalan’ın Çağrısı kadar tarihi öneme sahip.

Kürtlerle yeni Şam yönetimi iç savaş döneminin iki ayrı cephesinde yer alıyorlardı ve karşı karşıyalardı. 

Kurumsal devlet ve idari yapısı, ordusu anayasası olmayan Suriye’nin Geçici Cumhurbaşkanı ile YPG komutanı arasında imzalanan bir tür kuruluş, birlikte yönetim protokolü imzalandı.  

Bu nedenle Şam anlaşması, bir barış anlaşması, protokolü. Kaybedeni olmayan barış anlaşmasının temel ilkeleri ve çerçevesi.   

Öcalan’ın çağrısıyla başlayan sürecin yeni bir döneme geçiş eşiği aşıldı. Barışın kalıcılaşması 8 maddenin somutlaştırılmasına kalan bir konu.  

Bundan sonraki dönemi Ankara’nın tutum ve yaklaşımı belirleyecek. Şam’daki anlaşma Türkiye’nin beklentilerinden oldukça uzak. Anlaşmanın, daha çok ABD’nin inisiyatifiyle ve başka bazı bölge ülkelerinin kolaylaştırıcılığı ile gerçekleştirildiği, anlaşmaya ilişkin açıklamalardan anlaşılıyor. 

Ankara, Kürtlerle iyi komşuluk ilişkileri geliştirecek, beka sorunu olarak tanımladığı Kürt siyasal varlığını, bir fırsata dönüştürecek adımlara hazırlanmak ve alışmak durumunda. 

Sekiz maddeden oluşan Şam Anlaşması’nın içeriği bunun için yeteri kadar fırsat sunuyor. 

Merkeziyetçi veya federatif olmayan bir idari yapıya kapı aralayan, Kürtleri ve diğer farklı kesimleri içeren çoğulcu bir Suriye öngörülüyor. 

Ankara’nın tekçi ve merkeziyetçi başkanlık sistemine benzer rejim dayatan tutumlara girmesi, bu saatten sonra kendisinin yalnızlaşmasına ve Suriye’nin daha da istikrarsızlaşmasına yol açabilir. 

Siyasi kaos için elverişli toplumsal zeminin oluşmasına katkı sunulması sonucunu doğurmaktan başka bir şeye yaramaz. 

Suriye geçici yönetimi ile Kuzey ve Doğu Suriye Yönetimi, gerçekleşebilir ve makul yol haritasında ortaklaştılar. Bu büyük fırsata şans tanımak gerekiyor. 

Ankara’nın, Kürtlerin Suriye’de Şam yönetimiyle ortaklık yürüyüşünü dikkate alarak bölge politikalarını revize etme ve değiştirme vakti geldi de geçiyor. 

Ankara’nın karar anı. Kürtler silahlara veda yoluna koyuldular. Silahın sivil hayat üzerindeki gölgesinin sonu geldiğinde toplumun, siyasetin üzerinde sürekli sallanan “terör, silah sopası” miadını doldurmuş ve paslanmış olacak.

Şam barış anlaşması, önümüzdeki aylarda yapılacak PKK kongresinde silahların bırakılması ve fesih kararının alınmasını kolaylaştıran çok önemli bir gelişme ve motivasyon kaynağı.

Bu yeterli değil. Esas sorumluluk iktidarda ve ana muhalefette. Fesih kararının gerçekleşmesi için gerekli hukuksal düzenlemeleri yapma konusunda bir istek olduğunu söylemek zor. Herhangi bir hazırlık yapıldığı da görülmüyor. 

Şam barış anlaşmasından ve PKK kongresinden sonra, iktidarın artık Kürtlerden kaynaklı beka kaygısının meşruiyet zemini tamamen tükenmiştir. 

Öcalan’ın, Toplumsal Barış ve Demokrasi Çağrısı metninde ifade edilen demokratik ve hukuki gereklilikler zaman kaybetmeden hayata geçirilmelidir. 

Bunun zemini parlamentodur. Sürecin bu boyutunun şeffaflaştırılmasının zamanı geldi. Artık bu işin kaçarı yok. 

Bölgede Kürtlerin yönü Türkiye’ye, yüzleri Ankara’ya dönük olmasının cesaretiyle, artık silahlara veda yolculuğunun önünü açacak hukuksal düzenlemeler ivedilikle yapılmak durumunda.

/yeniarayis.com/

İlginizi Çekebilir

Katar: Ürdün üzerinden Suriye’ye gaz tedariki başlayacak
Cafer Solgun: ‘Felaket arkadaşlarım’ diyor ki…

Öne Çıkanlar