🔴 İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu ve Yönetim Kurulu Üyeleri, haklarında başlatılan soruşturma kapsamında savcılığa giderek ‘yazılı beyan’da bulundu.
.Barodan yapılan yazılı açıklamada, “İstanbul Barosu Yönetim Kurulu üyelerini şüpheli ilan eden Başsavcılık, masumiyet karinesini daha inceleme aşamasında ihlal ederek, İstanbul Barosu yönetimi kamuoyunda hedef haline getirilmiştir. Başkan ve üyeler, savcılığa ifade vermemiş, hukuk dışı işlemlere son verilmesi amacıyla yalnızca yazılı beyanlarını teslim ederek savcılıktan ayrılmışlardır” denildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Rojava’da Türkiye’nin SİHA saldırısında öldürülen gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bingöl için yaptıkları açıklama nedeniyle İstanbul Baro Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyeleri hakkında, ‘terör örgütü propagandası yapmak ve halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak’ suçlarından resen soruşturma başlatıldığı açıklanmıştı.
Soruşturma kapsamında İstanbul Baro Başkanı İbrahim Kaboğlu ve Yönetim Kurulu Üyeleri “şüpheli” sıfatıyla ifadeye çağırılmıştı.
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan, İstanbul Baro Başkanı İbrahim Kaboğlu, Yönetim Kurulu Üyeleri ve birçok avukat bugün İstanbul Adalet Sarayı’nda açıklama düzenledi. Açıklamanın ardından Kaboğlu, Erinç Sağkan ile birlikte savcılığa gitti ve ‘yazılı beyan’ sundu.
İstanbul Barosu’ndan konuyla ilgili yazılı açıklama yayınlandı. Açıklamada Kaboğlu’nun ifade vermediğine, yazılı beyanda bulunulduğuna dikkat çekilerek şunlara değinildi:
“İstanbul Barosu Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyeleri savcılığa ifade vermedi, hukuk dışı işlemlere son verilmesi amacıyla yalnızca yazılı beyanlarını teslim ederek savcılıktan ayrıldı. İstanbul Barosu 1878 yılında kurulmasından bu yana her zaman Anayasaya ve hukuka saygılı olmuştur. İstanbul Barosu, Anayasa ve Avukatlık Yasası’nın tanıdığı, hukukun üstünlüğünü, insan haklarını savunma ve koruma, bu kavramlara işlerlik kazandırma yönündeki görevini hep yerine getirmiştir. Ne var ki, İstanbul Barosu’nun Anayasa’nın ve Avukatlık Yasasının öngördüğü görevin gerekleri çerçevesinde 21 Aralık 2024 tarihinde yaptığı açıklama nedeniyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, asılsız ve ağır suçlamalar yönelterek soruşturma başlattığını 22 Aralık 2024 günü kamuoyuna duyurmuştur.
“Adalet Bakanlığı nezdinde göstermelik izin işlemleri, usul ve esas yönünden Avukatlık Kanununa ve Anayasa’ya açıkça ve çok yönlü aykırılıklar nedeniyle sakat ve hukuken yok hükmündedir”
Baro Başkanı ve Yönetim Kurulu üyelerinin beyanı alınmadan ve Adalet Bakanlığı’ndan soruşturma izni istenmeden resen başlatılan ve sonradan onay için 25 Aralık 2024 günü Adalet Bakanlığı nezdinde göstermelik izin işlemleri, usul ve esas yönünden Avukatlık Kanununa ve Anayasa’ya açıkça ve çok yönlü aykırılıklar nedeniyle sakat ve hukuken yok hükmündedir. İstanbul Barosu Yönetim Kurulu üyelerini şüpheli ilan eden Başsavcılık, masumiyet karinesini daha inceleme aşamasında ihlal ederek, İstanbul Barosu yönetimi kamuoyunda hedef haline getirilmiştir.
Başkan ve üyeler, savcılığa ifade vermemiş, hukuk dışı işlemlere son verilmesi amacıyla yalnızca yazılı beyanlarını teslim ederek savcılıktan ayrılmışlardır
Daha baştan adil yargılanma hakkını ihlal eden Anayasa ve hukuk dışı işlemlerin muhatabı olan İstanbul Barosu yönetiminin soruşturma hakkında bugüne kadar hiçbir biçimde açıklama yapmamış olması, hukuka olan saygısının gereğidir. İstanbul Barosu Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyeleri, Başsavcılık çağrısına uyarak 7 Ocak Salı günü saat 11.00’de Çağlayan Adliyesi’ne, yine hukuka saygı gereği gelmişlerdir.
Başkan ve üyeler, savcılığa ifade vermemiş, hukuk dışı işlemlere son verilmesi amacıyla yalnızca yazılı beyanlarını teslim ederek savcılıktan ayrılmışlardır. İstanbul Barosu tüzel kişiliğinin hedef alındığı hukuk dışı ve yok hükmündeki işlemlere tepki gösteren Türkiye Barolar Birliği Başkanı ve Yöneticileri ile ülkenin dört bir yanından gelen 32 Baro başkanı ve yöneticileri dayanışma ve destek amacıyla Çağlayan Adliyesi’nde hazır bulundu. Böylelikle, Türkiye’deki yaklaşık 190 bin avukatın yüzde 93’ünü temsil eden 32 baro başkanı ve yönetim kurulu üyeleri desteklerini sunmuş oldular. Gelemeyen baroların önemli bir kısmı da destek mesajlarını iletti.
Savcılığa beyan öncesi adliye önünde toplanan Baro Başkanları ve avukatlar huzurunda bir açıklama yapan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. Erinç Sağkan, Barolar Birliğinin ve Türkiye Barolarının, yasa, Anayasa ve hukuk dışı soruşturma işlemi karşısında, hukuk devletini ve insan haklarına dayanan demokratik ve laik Cumhuriyeti korumak için İstanbul Barosu’nun yanında olduklarını ve dayanışma içinde her türlü desteği vereceklerini vurguladı. İstanbul Barosu, başta Türkiye Barolar Birliği gelmek üzere destek veren bütün barolara teşekkür eder, hukukun üstünlüğünü savunma ve insan haklarını koruma yolunda faaliyetlerini sürdürme kararlılığını kamuoyuna saygı ile duyurur.”
/anka/
