Hasip Kaplan: AKP Başkanına Açık Mektup

Yazarlar

Sn. AKP Başkanı

18 Ekim 2020 tarihinde partinizin Şırnak İl kongresine katılacakmışsınız.

Ben sürgünde olan eski bir Şırnak milletvekili olarak size bu açık mektubu  yazıyorum.

Bizim zamanımızda sekiz yılda, sadece bir kez Şırnak Havalimanı açılışında birlikte olduk. 

Çok sıcak bir Ramazan günüydü 26 Temmuz 2013 tarihiydi. Çözüm süreci vardı siz o zaman Başbakandınız.

Bütçe Komisyonunda Şırnak Havalimanı görüşülürken, adını ‘’Mem u Zin’’ Havalimanı koyalım demiştim.

BDP milletvekili Şerafettin Elçi 25 Aralık 2012 tarihinde vefat edince havalimanına adını koyma önerisine hep birlikte olur dedik, çünkü; Şerafettin Elçi, 12 Eylül darbesinde  ‘’Ben Kürdüm’’ dediği için Yüce Divanda yargılanmış cezalandırılmış hapis yatmış zulüm görmüştü. O zaman bakandı.

12 Eylül darbesinde yine Şırnak’lı olan milletvekili Nurettin Yılmaz Barış Derneğinden tutuklanmıştı.Genç bir avukat olarak savunmasını üstlenmiştim.

Başbakanlık uçağınız, Dicle nehri üzerinden,soluna Gabar dağlarını, tarihi Finik kalesi ile Alodino kalesini, Feqi Teyran’ın mescidini alarak havalimanına inmişti.

Mem u Zin’in, Ahmedi Xani’nin, Melayi Ciziri’nin, Ebul uz Ciziri’nin,Bedirxanilerin kadim Mezopotamya’nın Kürdistan topraklarına gelmiştiniz.

Eş başkan Selahattin Demirtaş aynı gün beni telefonla aramıştı. Başbakan Roboski aileleriyle görüşmek istiyor dedi.

Ailelerin kabul etmediklerini söyledim. Tekrardan ısrarla arama yapıldı. Sembolik olarak birkaç aile gelsin dediler. Partiyle konuştuk bazı aileler gelmişti.

Başbakan olarak gece geç vakitlere kadar aileler ile görüştünüz. Türk F-16 Savaş uçakları çoğu çocuk 34 canlarını almıştı. 

Mecliste Roboski Araştırma Komisyonu kurulmuştu. AKP üyeleri oylarıyla ‘’kaçınılmaz kaza’’ dediler faillerin yargılanmasını engellediniz. 

Muhalefet partileri üyeleri şerhleriyle faillerin yargılanmasını istemişti.

Şimdi soruyorum insanlığa karşı suç işlenirken, sizi kim yanlış yönlendirdi, vicdanen rahat mısınız ? 

Trafik kazası bile olsa 34 can için bir soruşturma açılırdı. Adaleti neden işletilmediniz, neden dosyaları kapattınız.?

Kürt coğrafyasında, Kürt olarak doğmak ne zamandan beri suç oldu? Ne zamandan beri cezasızlık nedeni oldu?

Tarihçi filozof Ksenefon Milattan önce 400’lü yıllarda yazdığı ‘’Onbinlerin Dönüşü’’ kitabında,Kardukların burada yaşayan cesur bir halk olduğunu yazar.

Kürtler, Türklerle 1071 yılında Malazgirt’te karşılaştılar. Bin yıl boyunca muhtariyetlerini koruyarak imparatorlukta birlikte yaşadılar.

Bin yıllık birlikte yaşamdan sonra,bin yıllık düşmanlık yaratmak neden ?

Çözüm sürecinde görüştüğünüz Selahattin Demirtaş ve arkadaşlarının  dokunulmazlığını kaldırdınız. 

On yıl ortaklık yaptığınız ve size karşı darbe yapan FG Cemaatını fırsat bilip OHAL koşullarında tutuklatıp Edirne F-Tipi Cezaevine gönderdiniz.

Üç kez tahliye kararı verildi, talimat verdiniz savcılar itiraz etti ve yeniden tutuklattınız. 

Şimdi de 6-8 Ekim Kobani olaylarını bahane ederek altı yıl sonra toplu operasyonlara geçtiniz.

Sizi bu kadar acıtan öfkenize tavan yaptıran intikam ateşiyle tutuşturan duygularınızın nedeni nedir.

07 Haziran 2015 seçimlerini kaybettikten sonra,çözüm sürecine son verdiniz.

Cumhurbaşkanı olarak Milletin iradesini tanımadınız seçimleri iptal ettiniz. 1 Kasım 2015 tarihinde yenilenmesine karar verdiniz.

MHP ile ittifak yaptınız.Eski Milliyetçi Cephe hükümetleri ülkeyi sağ-sol diye bölmüştü.

On binin üzerinde genç öldürüldü.Şimdi Kürt-Türk ayrımı yapıyorsunuz.Barışa son verip savaş baltalarınızı çıkardınız.

Sizin gibi düşünmeyen her muhalifi  terörist ilan ettiniz,yargısız infaz yaptınız. 

Siyasi kan davası gütmenin ilkel ruhunda, öc intikam almak için, Kürtlere  HDP’ye karşı kollektif yaygın sistematik bir devlet saldırısına geçtiniz neden.

2005 yılında Diyarbakır mitinginde Kürtler vardır,artık benim sorunumdur, demiştiniz.Mecliste Kürt ve Kürdistan vardır dediniz.

Sonra Kürt Kürdistan yoktur demeye yasaklamaya cezalandırmaya başladınız.

Bir gün Kürt vardır,bir gün Kürt yoktur demenin ruh hali nedir. İttifak yaptığınız Bozkurtların yanında Akkurt oldunuz.

Sizi Kürt ve Kürdistan’ı inkar etme, 6 milyon seçmenin iradesini oyunu seçme seçilme hakkını yok sayma noktasına getiren nedir.

Kayyımlar Cumhuriyetine çevirdiğiniz Kürdistan’da  yirmi beş milyon yurttaşınızla da kavganız sınırlı değil. Türkiyede yurttaşların yarısıyla mahkemelik ve husumetlisiniz.

Rojava’da, Başur’da her yerde Kürtlere saldırıyorsunuz, beka sorunu diyorsunuz, neden?

Doksanların konseptini uygulayanlarla derin devletle ittifak yaptınız. Şehir yasaklarında yaktınız yıktınız can aldınız,neden ?

Şehrimiz Şırnak merkez dahil,İdil Cizre Silopi’yi yakıp yıktınız yerle bir ettiniz. 

Soykırım ve insanlığa karşı bunca suçu işledikten sonra hangi yüzle Şırnak iline Kongreye katılmaya gidebiliyorsunuz.

Zırhlı araçlarda taşıdığınız asker polis oylarıyla hile ile Belediye Başkanlığını gasp ettiğiniz Şırnak halkı size nasıl hoş geldin diyecek.

Asker polis memur korucu kelle avcılarından diğer  şehirlerden kalabalıklar taşıyabilir toplayabilirsiniz. Her zaman iktidarların işbirlikçileri ve tırşıkçıları olmuştur.

Yasakçı Kayyım Valileriniz il başkanı, Kaymakamlarınız ilçe başkanı gibi davranıp, hazırlık yapacaklar. Unutmayın taşıma suyla değirmen dönmez.

Pandemi günlerinde yaşıyoruz, dikkat ediniz kongrenizde Kovıd-19 başkanlık rejim mejim tanımaz. Halkın sağlığı ile oynamayınız.

Sn. AKP Başkanı 

1991 de seçilen Şırnak’ın üç HEP Milletvekilinin 1994 yılında dokunulmazlıkları kaldırıldı,sonra cezaevine konuldular. Orhan Doğan’ın Meclis kapısında gözaltına alınışını halkımız unutmadı.

2009 ve 2014 yıllarında seçilen belediye başkanlarını görevden aldınız. 

2007 yılından bu yana seçilen tüm Şırnak milletvekileri, belediye başkanları,meclis üyeleri ya cezaevinde ya da sürgündedir.

Şırnak ilinde  barış adalet eşitlik özgürlük isteyen muhalif siyasetçiler size ne yaptı ? 

Demokratik siyasetin, barış ve diyalog yoluyla sorunları çözmenin ateşten gömlek olduğunu iyi biliyorduk. Biz Şırnak milletvekilleri bu bedeli ödemeye peşinen razıydık.

28 Şubat 2014 Dolmabahçe Mutabakatının fotoğrafları sözleri hala hafızalardadır.  Neden çark ettiniz, masayı devirdiniz?

Demokratik siyaset yarışında,rakiplerimizin partinizin mertlikten insanlıktan bu kadar uzaklaşabileceğini vicdansız olabileceğini düşünemedik, hesaplıyamadık.

Hain pusularda suikastlara uğradık,Süper Savcılarınız, Joker Hakimleriniz siyasi talimatlarınızı anında jet hızıyla uyguluyorlar. Sonra terfi ediyorlar.

03.06.2010 tarihinde Silopi’de ‘’Barış olsun’’ diye açıklama yapacaktık. TOMA’lar ve zırhlı araçlarla saldırdınız. Şırnak milletvekili Sevahir Bayındır ağır yaralandı, bizimle beraber yüze yakın kişi yaralandı.

Sorumlular yerine bize soruşturma açıp,hemen ceza verip,İstinaf Mahkemesinde iki ay içinde kesinleştirdiniz.Sürgün yolculuğumuz böyle başlarken onlarca dava daha açtırdınız.

6-7 Şubat 2008 tarihinde DTP olarak tüm seçilmişlerle Kasrik Boğazında bir gece çadırlarda barış için nöbet etkinliğine gelenleri ev sahibi olarak karşıladık.

Şırnak Valisi Ali Yerlikaya,Emniyet Müdürü,Jandarma Alay Komutanı,Belediye başkanlarıyla birlikte yanımıza basını da alarak birlikte mahallinde keşif yaptık. 

Konaklama yerleri, araç park yerleri ve partili görevlileri belirledik.Resmi başvurusu yapılmış bir etkinlikti.

Aynı gece Ankara’ya döndüm.Mecliste Anayasa görüşmeleri vardı,baş örtüsünün kaldırılması görüşülecekti. DTP adına konuşmacı bendim,konuştum Meclis tutanaklarında yer aldı.

Evet katılamadığım,mecliste olduğum bu etkinlikten Cizre 2.Ağır eza Mahkemesine atadığınız yeni heyet, hakkımda jet hızıyla ’’yakalama ve Kırmızı Bülten kararı çıkarttı’’.  İşte sizin adaletiniz bu kadardır.

Onun içindir Baroları bölmek savunmayı susturmak istediniz.

Şimdide Korona günlerinde canla başla çalışan hekimlere TTB ne Başkanına yönetimine terörist diyorsunuz. Hedef gösterip Barolar gibi bölmekle tehdit ediyorsunuz.

Basınla kavgalısınız, bilimle, sanatla kavgalısınız. AYM ile kavgalısınız, AİHM ile kavgalısınız ,neden ?

15 Temmuz darbe girişiminden sonra, PDY/Fetöden ortaklarınızdan  en çok asker polis ve hakim savcı memurun Şırnak ilinde görev yapanlardan gözaltına alınması cezalandırılması bir tesadüf değil.

20 Ekim 2009 tarihini Oslo/İmralı görüşmelerini hatırlıyor musunuz. Habur sınır kapısından gelen ikinci Barış Grubu 34 Gerilla giriş yapmıştı, başka gruplar gelecekti.

İstediğiniz zaman savcılarınız hakimleriniz helikopterle Habur’a gelip mahkeme kurabiliyordunuz. Samimi değildiniz.

Biz demokratik siyaset yapanlar silahların susmasını,barışı samimi olarak istiyorduk savunduk. Onun için partilerimiz her gün daha da güçleniyordu.

Partimiz DTP’yi çok değil iki ay sonra kapattınız. Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk’un üyeliğini düşürdünüz.Barış gruplarını tutuklatıp en ağır hapis cezalarını verdiniz.

Bu nasıl bir duygudur ki barış yerine hep savaş fetih, işgal, sömürgecilik ruhlarınız kabarıyor.Kürt düşmanlığı nasıl olur gözünüzü bu kadar karartıyor.

Siyasi körlüğün girdabında bunca debelenmenin size ve ülkeye vereceği zararın farkında mısınız.?

Doğrusu anlıyamıyorum, darbeden sonra kandırıldık demiştiniz. Sizin bu kadar saf olduğunuzu sanmıyoruz.

Gezi direnişinden sonra 17-25 Aralık yolsuzluk operasyonları başlayınca çok ama çok güçlü olmak için Başkanlık Rejimini istediniz.

Tüm güçler tek elde olsun istediniz, başardınız da. CB Başkanlık yani tek adam rejimini ve kabinesini kurdunuz.

Şimdi devletin tüm güçleri elinizde, içerde ve dışarda savaş naraları atıyorsunuz.

Sn. AKP Başkanı

İkinci kez Cumhur Başkanı oldunuz,Başkanlık tek adam Rejimini getirdiniz. Artık çok güçlüsünüz.

18 Ekim günü CB forsuyla uçak filonuzla Şırnak’a parti kongrenize gideceksiniz.

Şırnak Şerafettin Elçi Havalimanında sizi helikopter filosu, zırhlı araçlar Jamerler,panzerler,asker polis  koruma ordusuyla epey kalabalık karşılayacaklar.

Helikopter ile giderken solunuzda Gabar,sağınızda Cudi dağlarını orada çıkardığınız yangınları göreceksiniz.

Hz.Nuh’un gemisinin konduğu Cudi dağını, aralarında Tahir Elçi’nin de köyünün bulunduğu yakılan yıkılan yüzlerce yerleşim yerini göreceksiniz.

Kasrik boğazının üzerinden giderken, yıktığınız Şırnak’ta diktiğiniz ucube TOKİ konutları  gözükecek.

Şırnak il kongresinde Şırnak halkına Kürt Halkına ne diyeceksiniz.

Sizlere vakti zamanında 20. yüzyılda dışkı yedirdik. Doksanlarda köylerinizi yakıp yıktık binlerce faili meçhul cinayet işledik.1992 yılında Şırnak’ı harabeye çevirdik.

Şimdi 21. Yüzyıldayız şehirlerinizi yakıp yıktık. Şırnak’ta Cizre bodrumlarında yüzlerce canı diri diri yaktık.Şırnak’ta Hacı Birlik’in cesedini panzere bağlayıp sürükledik.

Size fabrika yapamadık, ama ateşkes ve çözüm süreçlerinde yüzlerce Kalekol yaptık.Kömürünüzü ihaleyle yandaşlara verdik, yeni Termik Santral ihaleleri açtık mı,diyeceksiniz ?

Bunlardan ders almadınız mı? diyeceksiniz,yoksa;

Ya bize biat eder Kürtlüğünüzü unutur, inkar edersiniz ya da ‘’ Ya Sev Ya Terk Et’’ mi diyeceksiniz.?

Silopi’de Taybet ananın, Cizre’de 35 günlük cesedi buzdolabına konan Cemile bebeğin, bodrumlarda yaktığınız canların uçak bombalarıyla paramparça ettiğiniz Roboskili çocukları unutun mu,diyeceksiniz? 

Şengala Kobaniye İŞİD saldırırken, onlara güç verdiniz,suç ortağı oldunuz.Kürt halkı onuruyla direndi,kazandı,direniş ve zafer destanları yazdılar.

Siz ne yaptınız ? Şırnak halkına acı gözyaşı ölüm vermekten başka.Oyunu kimliğini yok saydınız, dilini kültürünü yasakladınız,zulüm üstüne zulüm yapıyorsunuz.

Sn. AKP Başkanı..!

Kürt halkı terörist değildir,sizde Melek değilsiniz.Yenilmez değilsiniz,ölümsüz hiç değilsiniz.

Savaşa son vermek,barış için yeni bir sayfa açmak hala mümkün.

Ortadoğu’da elli milyon Kürt halkı ile stratejik birlik kazandırır.Savaş Kürt halkınada Türk halkına da kaybettirir.

Şırnak’ta yapacağınız tek bir şey vardır. Kürt halkından özür dilemek.

 

İlginizi Çekebilir

sami certel: nazé
Mehmet Lütfü Özdemir: Bilmeyenler bilsin bizi

Öne Çıkanlar