Hasip Kaplan: Kobani Davası

Yazarlar

26 Nisan 2021 Pazartesi günü Kobani duruşması başlayacak. Tarihe Dreyfus Davası gibi geçecek bir hukuk ve siyaset garabeti yaşanıyor. 

Reichstag Yangını davasını hatırlayın, Nazilerin Georgi Dimitrof ve arkadaşlarına kurdukları kumpasları yargılamaları hatırlayın.

Mandela yargılamalarına, uzun tutukluluk yıllarına bakınız.İ şte Kobani Davası bu nedenle tarihi bir dava olacaktır.

6-8 Ekim 2014 tarihinde Kobani’ye İŞİD saldırıları artmıştı. Türkiye’de Kürt halkı dayanışma amacıyla HDP MYK’nın  aldığı ‘’Sokağa Çıkınız’’ çağrısı sonrası üzerine meydanlar çıktı. Üzerinden tam yedi yıl geçti.

Çözüm süreci günleriydi, Kobani düşmedi direndi ve tarihi bir zafer kazandı.Türkiye’de demokratik siyasetin çağrısı üzerine milyonlar sokağa çıkmıştı.

HDP bu süreçte AKP Hükümeti ve Başbakan Davutoğlu ile görüşüyordu. Selahattin Demirtaş yargılandığı davada bunları açıklamıştı.

AİHM Büyük Daire kararında Kobani olayları da ele alınmış, HDP’nin çağrısı demokratik bir çağrı olarak değerlendirilmişti.

AKP’nin başı ve Cumhur Başkanı R.Tayyip Erdoğan, ‘AİHM kararı bizi bağlamaz’ dedi. Demirtaş’ın tahliye edilmesi yönündeki kararına uymadığı gibi yargıya siyasi talimatlar verdi.

Kobani Davası bir kumpas davasıdır. Olaylarda öldürülenlerin çoğu HDP üyesidir. Bu davalar görüldü ve bir çoğunda failler cezalandırıldı. Bu dosyalar, otopsi raporları ve kararları dava dosyasına konulmadı.

Dava dosyasına giren belgelerin içinde polisin savcılara verdiği talimat dikkati çekiyordu.

‘’Milletvekili olanların dokunulmazlığı önemli değil, soruşturma açıp tutuklayabilirsiniz’’ diye yazıyordu.

Çok geçmeden fezlekeler Meclise gelmeye başladı. Kobani soruşturmasının kapsamı genişletildi,sanık sayısı arttırıldı.

Davayı uzatıp zamana yayma ve HDP kapatılma davasında delil olması hedeflendi.

Selahattin Demirtaş cezaevinden bir kitapçık ile Kobani davasının yalanlarını yazdı. Sosyal medyada bu yalanlar açıklandı.

Şehirlerin sokakların ateş topuna döndüğü günlerde, çeteler mafya korucular AKP’li saldırganların öldürdüğü HDP’lilerin bir yandan cenazelerini kaldırıyor, bir yandan taziyelerine katılıyorduk.

Böylesi bir süreçte İmralı ile görüşme trafiği başlamıştı.Hükümet Öcalan’dan el yazısı bir mektubunu getirip Demirtaş’a vermişti. Mektup okununca olaylar durmuştu.

İmralı’ya giden AKP heyeti kimlerdi? Kimin talimatıyla gittiler. Duruşmalarda Öcalan, Davutoğlu  tanık olarak dinlenirse bütün bunlar açığa çıkacak.

Çözüm süreci iki taraflıdır,bir yanda AKP diğer HDP İmralı heyetleri,görüşmeler Kandil ziyaretleri, Akil İnsanlar, komisyonlar çalışmalar, Dolmabahçe görüşmeleri yapıldı.

Bu çalışmaların Çerçeve Kanun ile suç oluşturmayacağı, kimse hakkında soruşturma  açılmayacağı belirtiliyordu. AKP iktidarı bu yasağı bile çiğnedi.

AKP, 7 Haziran 2015 seçimlerinde Meclis çoğunluğunu kaybedince, bugüne kadar durmadan demokratik Kürt siyasetine saldırmaya başladı.

Dokunulmazlıkların kaldırılması, milletvekillerin tutuklanması, belediye başkanlarının görevden alınması kayyım atamaları,AKP’nin hıncını kinini öfkesini düşmanlığını frenliyemiyordu. İntikam hamleleri durmuyordu.

Aradan geçen yedi yılda yirmi bini aşkın partili soruşturmalardan geçirildi. Siyasallaşan yargıda,başkanlık rejiminde hukuksuzluk adaletsizlik aldı başını gitti.

Türkiye’de legal demokratik Kürt siyasetine saldıran, şehir yasaklarında Cizre’de bodrum katliamlarını yapan insanlık suçu işleyen AKP iktidarı, aynı suçları Rojava’da Afrin’de işlemeye devam etti.

AKP İktidarı hızını alamayarak Başur Kürdistanında en son Gare’de saldırılarını arttırdı.

İHA’larla Rojava ve Başur’da suikastlara başladı. Şengal’da yeni saldırı hazırlıkları içinde.

Diğer yandan HDP’nin kapatılması için siyasi baskılarını arttıran AKP iktidarı 687 siyasetçinin yasaklanmasını istiyor.

Siyaseti yasaklamak isteyen AKP iktidarı küçük ortağı MHP ile ırkçı aşırı sağcı faşist saldırganlığına yaşamın her alanında devam ediyor.

Her gün  HDP’nin il ilçe binaları basılıyor.DTK yasal bir kuruluş olmasına ve AİHM kararına rağmen üyelerine ağır cezalar veriliyor.

En son Leyla Güven’e ve Baro başkanlarına , DTK çalışmalara katılanlara verilen keyfi cezalar, Gergerlioğlu kararı da gösteriyor ki AKP saldırıları durmayacak.

Kobani Davası kumpası ulusal ve uluslararası dayanışma ile çökertilecektir. 

Avrupa Konseyi, Parlamentosu ve Avrupa Birliği üyesi ülkelerde şimdiden geniş bir dayanışma kampanyası başlamıştır.

Parlamenterlerden hukukçulara, parti gruplarına kadar duruşmayı izleyecek heyetler AKP+MHP iktidarın yargı üzerindeki siyasi vesayetini açığa çıkaracaktır.

Bu davanın delilleri insanlığa karşı işlenen savaş suçlarının,İŞİD gibi terör örgütlerine devlet yardımı yapılmasının işbirliğininde kanıtı olacaktır.

AKP iktidarı sadece siyasi çürümüşlük yaşamıyor.Siyasi körlüğünde ırkçılık kan davası haline dönüştü.

Kendi içinde bunalım geçiren ittifaklarıyla uyumsuz ruh halinde her gün yeni skandallar patlıyor.

Hatırlarsınız bir ara Rıza Zarrab her gün bakanlarla fotoğraf çektiriyordu. ABD’de yargılama Halk Bankası üzerinden yeni bir aşmaya gidiyor.

Merkez Bankasındaki 128 Milyar doları buharlaştıran iktidar hesap soran muhalefetin pankartlarını polis zoru ve vinçlerle indiriyor.

AKP’nin bakanı kendi şirketinden dezenfekten alıp,devleti milleti kazıklıyor.Patates soğan şovları başladı.

Yolsuzluk ve dolandırıcılıkta rolexten Todex’e geçildi. Bakanlarla poz veren bir tosuncuk velet bir gecede 2 Milyar doları alıp kaçıyor.

Daha önce Çiftlik Bank tosuncuğu vardı,protokola karşılanıyordu.Kayıt dışı ekonomi,kara paradan sanal paraya döndü.Borsalarda hiç bir denetime uğramadan istediklerini yapıyorlardı.

Şirketlerinin ticaret sicilleri ortaya çıkmaya başladı,Cumhur İttifakı her alanda ittifak ortaklık yapıyor.

Elli senedir banker Kastelliden, günümüzde kokain çeken tosunlara,kripto paraları uçaran veletlere,rüşvet alan bakanlara AKP iktidarı her alanda suça bulaşmıştır.

Bu kadar derin bir siyasi bunalım yaşayan iktidar Kobani davasıyla Kürt halkına saldırarak kendisini kurtaramayacaktır.

Kobani direnişi zaferi bir destandır.İŞİD’e karşı zafer kazanan Kürt kadın gerillalarının kahramanlık ve özgürlük destanıdır.

Kobani davası üzerinden Kürt halkını terörist ilan etmeye kalkanlar hüsrana uğrayacak, bu davada insanlığa karşı işledikleri suçları yargılanacaktır.

 

İlginizi Çekebilir

Ali Engin Yurtsever: Erdoğan’dan Sonrası-3
Recep Maraşlı: Haçaturyan’ın Çağrısı…

Öne Çıkanlar