Başkanlık rejimin ortakları AKP+MHP’nin oyları şeker gibi eriyor. Anketler kötü haberler veriyor.
Salgının getirdiği yasaklar, muhalefeti dışlayan tedbirler ekonomiyi krize sokuyor.
Avrupa Birliği sınırlarını açmadı. Türkiye’ye turizm amaçlı gidecek yurttaşlarını uyarıyor.
Turizm çökerken, salgın koşullarında tarım ve hayvancılık sektörü de zararda.
İşten atılmalar yoğunlaşırken, enflasyon yükseliyor.
Toplumsal ayrışma, gerginlik, nefret söylemleri ve ayrımcılık devam ediyor. Bu icraatları iktidara yetmiyor. Daha da zalim olmak istiyor.
Suriye/Rojava ve Irak/Başur’da işgal ve saldırılar sürüyor. Savaş tırmandırılıyor.
Anlaşılan çok sıcak bir Temmuz ayı yaşanacak.
Meclis’te baroları bölen yasa teklifi dışında, güvenlik soruşturması yani fişleme ve onun arkasından sosyal medya yasakları görüşülecek.
İktidar 15 Temmuz darbe girişimi yıldönümüne Korona falan dinlemeden, bir takım etkinlikler düzenleyecek.
2020 Temmuz ayı iklim olarak yurdun en sıcak ayıdır. Siyasette ise kaynama noktasına doğru gidiyor.
Baroları bölmeye, savunmayı etkisiz kılmaya yönelik teklifin Meclis’te komisyona gelmesi üzerine, 80 baro başkanın Ankara’ya yürüyüşü engellenmesine rağmen, başkanların direnişi halen devam ediyor.
Avukatlar baro başkanlarına destek olmak için Ankara’ya gittiler.
Meclis komisyonuna alınmayan baro başkanları Meclis kapısı önünde duvar dibinde dört gündür oturma eylemlerini sürdürüyor.
Yandaş candaş ve ana akım medya ülke gündemini belirleyen ‘’Savunmayı Susturamazsınız’’ eylemlerini görmezden geliyor. Baro başkanlarının saldırıya uğraması karşısında susuyorlar, görmüyorlar, duymuyorlar.
İktidar yanlısı yüzde doksanın dışında kalan muhalif medyada ise gazeteciler polis tarafından engelleniyor, gözaltına alınıyor.
Sosyal medya üzerinden yürütülen muhalefet rejimi korkutuyor.
Kontrol edemediklerini yasaklamak, sınırlamak, ağır cezalar vermek için hazırladıkları yasa teklifi önümüzdeki günlerde görüşülecek.
Yüzbinlerce alan adı, binlerce tweeti, YouTube ve Facebook hesaplarını engellemiş olmaları iktidara yetmiyor.
Adaletsizlik, hukuksuzluk almış başını gidiyor.
İşkence, kötü muamele artık gündelik yaygın ve sistematik hal aldı.Valiler ve savcılar failleri koruyor.
Muhalif olanlara karşı tarihte görülmedik toptan bir saldırının taşları döşeniyor.
Ya susturacağız ya da kan kusturacağız diyen vahşi bir yasak ve sansür hesabı içindeler.
Cumhuriyet tarihi aynı zamanda fişlemeler tarihidir. Yetmedi anlaşılan.
Şimdi Güvenlik Soruşturması adı altında 82 milyon yurttaşın 70 milyonunu fişlemek, izlemek, işten atmak, cezalandırmak için 2016 yılında çıkardıkları 676 sayılı KHK dan beter bir yasa çıkarmak istiyorlar.
Meclisin komisyonlarında ve Genel Kurulu’nda bu yasalar görüşülürken muhalefet ne yapacak.
İnfaz ve Af yasasında olduğu gibi meydanı yine AKP+MHP’ye mi bırakacak?
Parti başkanları, milletvekilleri bu sıcak Temmuz’da Meclis’te tam kadro olacaklar mı, konuşacaklar mı?
Milletvekilleri üyelikleri düşürülürken, HDP belediye eş başkanları keyfi ve hukuksuzca görevden alınırken, muhalefet gündem yaratabilecek mi?
Meclisin 3.büyük partisi HDP ayrımcılığa, nefret söylemine, kapatılma tehditlerine maruz kalırken, CHP ve diğer küçük muhalefet partileri iyi olacak mı?
Başkanlık rejimine karşı, parlamenter rejimi savunmak ve yeni bir anayasa ve toplumsal sözleşme için yan yana gelecekler mi?
Temmuz çok sıcak geçecek. Siyaset yay vaziyetlerinde…
Tarih böylesi durumlarda sadece direnenlerin kazandığını yazıyor.