Gençliğinde geçirdiği bir rahatsızlık sonrası sağ akciğerinin büyük kısmı alınan 88 yaşındaki Papa Francis, sık sık bronşit ve soğuk algınlığı nöbetlerinden muzdaripti.
Özellikle son üç yıldır düzenli geçirdiği bu rahatsızlıkların yanı sıra, ayrıca siyatik ve dizindeki sorunları da artan Arjantinli din adamı, halka açık yerlerde önce baston ile yürüteç ve ardından da tekerlekli sandalye kullanmaya başladı. Ayakta durmakta zorlanan Papa, son dört ay içinde iki kez düştü.
2021 yılında Gemelli Hastanesi’nde geçirdiği ameliyatla kalın bağırsağının 33 cm’lik kısmı alınan Papa, 2023’te de bronşit tedavisi olmak üzere yine bu hastaneye yatırıldı.
Aynı yıl bir karın fıtığı ameliyatı olan Papa Francis, son olarak 14 Şubat 2025’te, daha sonra çift taraflı zatürreye dönüşen bronşit nedeniyle bir kez daha Gemelli’de tedaviye alındı.
Bir aydır inişli çıkışlı anlar yaşayan, ciddi solunum krizleri de geçiren Papa’nın son günlerde genel klinik tablosunun karmaşık olmayı sürdürmekle birlikte stabilliğini koruduğu ve akciğerindeki iltihabın iyileşmekte olduğu açıklandı.
Vatikan, Papa’nın gün içinde yüksek akımlı oksijen tedavisi almayı ve gece de invaziv olmayan mekanik ventilasyonu sürdürdüğünü belirtti.
Papa, hastanenin 10’uncu katında papalara ayrılmış olan dairesindeki zamanının çoğunu dinlenmeyle geçiriyor. Orada bulunan şapelde hemen her gün yaklaşık 20’şer dakika dua ediyor ve mümkün mertebe çalışmayı da sürdürüyor.
Vatikan her gün açıklayıcı bir şekilde Papa’nın sağlık durumunun gidişatına ilişkin doktorların sağlık bültenini kamuoyuyla paylaşıyor.
Sadece kısa ses kaydı yayınlandı
Vatikan, kendisine dua edenlere teşekkür etmek isteyen Papa’nın sadece kısacık bir ses kaydını da geçen hafta yayınladı. Papa’nın çok bitkin olduğu ve zorlanarak konuştuğu duyulan bu kayıt, Vatikan’ın ünlü Aziz Petrus Meydanı’nda okunan tespih duası öncesinde binlerce katılımcıya dinletildi. Buna genel tepkiler, Papa’nın acı çektiği yönünde oldu.
Ancak sosyal medyada, bunun yapay zekâ ile üretilen bir kayıt olduğu ve Papa’nın aslında öldüğü iddiaları dolaşmaya başladı.
Ne var ki, Papa Francis’in hastaneden herhangi bir video ya da fotoğrafı paylaşılmadı.
Euronews Türkçe’nin olabildiğince düzenli olarak takip ettiği, her gün iki kez düzenlenen Papa’nın sağlık durumuna ilişkin Vatikan Basın Ofisi’ndeki bilgilendirme toplantılarında bu iletişim tercihi gazeteciler tarafından sıklıkla eleştirildi.
Kayıt dışı (off the record) düzenlenen bu toplantılarda Papa Francis’in bir görselinin paylaşılmasında ısrar eden gazeteciler, bunun eksikliğinden dolayı farklı ülkelerde, farklı dillerde yayın yapan birçok internet sitesi ve sosyal medya hesaplarında, “Papa öldü, ancak zamanı gelince bunu açıklayacaklar” yönünde yalan haberlerin artmakta olduğunu hatırlattı.
Gazeteciler, Katolik din adamlarının mesajlaşma gruplarında bile bu yönde bilgiler dolaştığını aktardı.
Vatikan Basın Ofisi ise, başlarda bu konuda ellerinden geleni yapacaklarını söylese de son günlerde, “Bu Kutsal Peder’in (Papa) kendi tercihi ve buna saygı duymak zorundayız. Nasıl bir ses kaydı yayınlamak istediyse belki önümüzdeki günlerde bir fotoğraf ya da video da yayınlamak isteyebilir. Buna kesinlikle kendisi karar verecek. Öte yandan, aynen ses kaydında olduğu gibi, yayınlanacak herhangi bir foto ya da videoya da güvenmeyecek olanlar olabilir,” diye bu talebi yanıtladı.
Vatikan yetkilileri ayrıca, “O haberler kendilerini zaten ele veriyor. Biz sizinle Papa’nın durumuna ilişkin her gün düzenli ve açık bilgiler içeren bültenleri aktarıyoruz,” diye ekledi.
‘Anne babanızın bu şekilde görüntüsünü yayınlamak ister miydiniz?’
Gazeteciler, hastaneye yatışının birinci haftasında ilk ve son kez basın toplantısı düzenleyen doktorlara da neden Papa’ya dair hiçbir görsel göremediklerini sordu.
Papa’yı takip eden doktoru Sergio Alfieri buna, “Pijamalı bir Papa’nın fotoğrafını mı yayınlamak istiyorsunuz? Anne ve babanız hastanede bu durumda olsa onların da bu şekilde görünmesini ister misiniz? Zorda olan bir Papa’nın fotoğrafını paylaşamam. Onun özeline saygı duymak zorundayız. O kendisi görünmek istediğinde zaten görünecektir, ama Papalık cüppesiyle!” diye tepki verdi.
13 Mart Perşembe günü Papa Francis’in bu göreve gelişinin 12’nci yıl dönümüydü. Vatikan, Papa’nın yakınındaki sağlık çalışanlarının ruhani lidere sürpriz yaparak bir pasta ile bunu kutladıklarını aktardı. Gazeteciler en azından bu güzel ve anlamlı andan bir görsel paylaşılmasını rica etti. Ancak bu da geri çevrildi.
Papa son kez, hastaneye yatışının yapılmasından bir saat önce, 14 Şubat sabahı görüntülendi.
Bu arada İtalyan polisi, sosyal medyada dolaşan ve çok sayıda internet sitesinde de kullanılan Papa’yla ilgili sahte haber, fotoğraf ve videolara yönelik inceleme başlattı.
‘Papaların hastalığına ilişkin tabu, Ağca’nın suikast girişiminden sonra yıkıldı’
Vatikan uzmanı gazetecilerin dekanı olarak anılan, 50 yılı aşkın süredir Roma’da papaları takip eden Meksika kanalı Televisa’nın muhabiri Valentina Alazraki, Papa’nın hastalığına ve hastanede geçirdiği günlere ilişkin Vatikan’ın iletişim tarzını Euronews Türkçe’ye değerlendirdi.
2005 yılında vefat eden, 1981’de Mehmet Ali Ağca’nın suikast girişiminden sağ kurtulan Papa II. Jean Paul ile olan yakın arkadaşlığı ile bilinen 70 yaşındaki Alazraki, “Bence Papaların sağlık durumuna ilişkin tabu ilk kez, Papa II. Jean Paul’a düzenlenen bu saldırıdan hemen sonra yıkıldı. Çünkü ilk kez bir Papa’yı, Vatikan tarafından paylaşılan bir fotoğrafla, hastane yatağında ve hasta önlüğüyle gördük. Birkaç gün sonra da Vatikan Radyosu’nda, çok zayıf bir sesle saldırganını affettiğini söyleyen Papa’nın sesini duyduk,” diye konuştu.
Bundan önce hasta bile olsalar asla papaların sağlık durumuna ilişkin bilgi paylaşılmadığını anlatan Alazraki, “Papalar hep iyiydi, ama nedense aniden öldükleri açıklanırdı, arada ölüme götüren fazlar atlanarak,” diye ekledi.
50 yıllık kariyeri boyunca dört papa gören Alazraki, yine II. Jean Paul’un 1992’de halka açık bir etkinlikte hastaneye yatacağını duyurduğunu hatırlatarak, “2025’teki ölümüne kadar 7 kez Gemelli Hastanesi’ne yatışı yapıldı. Gazeteciler olarak doktorlarla doğrudan irtibat halindeydik. Papa Francis hastaneye yattıktan sonra ise, sadece bir kez doktorlar bir basın toplantısı düzenledi ve bir daha onlarla irtibat kuramadık,” diye sözlerini sürdürdü.
Valentina Alazraki, Papa Francis’in sağlık durumuna ilişkin büyük bir şeffaflık gösterildiğini ve günlük yayımlanan sağlık bültenlerinin çok yeterli ve detaylı olduğunu dile getirerek, “Ancak Vatikan Basın Ofisi bu sağlık bültenlerinin ardından bize ek bilgiler verse de sonuçta bir doktor değiller ve doktorlara sormamız gereken şeyleri onlara soramıyoruz. Bu büyük eksiklik,” eleştirisinde bulundu.
Papa Francis’in hastaneden hiçbir görselinin paylaşılmamasını anladığını ifade eden Alazraki, “Ancak bu durum, endişenin ve sahte haberlerin artmasına yol açıyor. Vatikan’ın yayınladığı Papa’nın güçlükle konuştuğu ses kaydı, insanları sakinleştirmek yerine endişeye sevk etti. Bir fotoğraf ise bu sahte haberlerin engellenmesine daha fazla yardımcı olacaktır. Ben bu görsel eksikliği durumunu, belki Papa’nın fiziki durumunda yolunda gitmeyen bir şeyler olduğu ve böyle görünmek istemediği şeklinde yorumluyorum. Ya da belki de gerçekten bir hastanın basit bir özele saygı isteğidir. Her hâlükârda, en azından, Papa’nın hastane odasındaki şapelinde dua ederken arkadan çekilmiş bir fotoğrafının yayınlanmasından yanayım, aynen II. Jean Paul’un yaptığı gibi.”
/ euronews/
