Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılma ihtimali belirdiğinden 14 Mayıs seçimlerine Yeşil ve Sol Parti adıyla giren ve 15 Ekim’deki kongrede HEDEP ismini alan partinin eş başkanları Tuncer Bakırhan ve Tülay Hatimoğulları, Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan ve Eş Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Türkdoğan’la birlikte gazetecilerinin sorularını yanıtladı.
VOA Türkçe’den Hilmi Hacaloğlu’nun haberi:
Hatimoğulları: “Alfabede harf kalmadı, 8-9 Kasım’da yine isim değiştireceğiz”
HEDEP (Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi) 1991 Seçimlerine SHP listelerinden giren 18 milletvekilinin o dönem Meclis’teki Kürtçe yemin krizinin tetiklediği siyasi anlaşmazlıkların ardından parti yönetimiyle anlaşmazlığa düşerek katıldıkları Halkın Emek Partisi’nin (HEP) kapatılmasından sonra bu siyasi geleneğin 12. partisi.
Eş Başkan Tülay Hatimoğulları partinin kısaltılmış halinin de haftasonu değiştirilmek zorunda kalacağını söyledi.
Hatimoğulları, “30 yılda tam 12 siyasi parti kurmak zorunda kaldık. Seçimlerden önce HDP’nin kapatılma durumu olunca bu isimle katılmayı risk olarak gördük. Yeşil ve Sol Parti adıyla seçimlere katıldık. Ancak seçimlerden sonra halkımız isim değişikliği talep etti. Biz de ismimizi kongrede değiştirdik. Bu isim seçmende büyük destek gördü, sempati ile karşılandı ama Yargıtay daha önce kapatılan HADEP’le isim benzerliği nedeniyle kısaltmanın değiştirilmesini istedi. O kadar partimizi kapattılar ki alfabede harf kalmadı. Refah Partisi kapatılıyor ve Yeniden Refah Partisi kurulabiliyor. Biz de 8-9 Aralık’taki tüzük kurultayında kısaltma ismi değiştireceğiz” dedi.
Bakırhan: “Batıda da kazanan bir strateji izleyeceğiz”
Yalnız 2019 yerel seçimlerinde değil geçtiğimiz Mayıs ayındaki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de muhalefetin adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleyen HEDEP bu kez destek için daha açık bir iletişim hatta işbirliği beklentisinde.
HEDEP Eş Başkanı Tuncer Bakırhan partisinin 31 Mart’taki yerel seçimlerdeki ana stratejisinin bu kez yalnız doğuda değil batıda da kazanmak üzerine kurulu olduğunu dile getirdi.
Son seçimlerde Kürt nüfusun ağırlıkta olduğu bölgelerde kazanan, batıda iktidar ortaklarına kaybettiren bir strateji izlediklerini söyleyen Bakırhan, “Şimdi halkımızın talepleri üzerine hem bölgede hem batıda kazanan, kazanılan belediyelerde irade koyan bir strateji izleyeceğiz. Bizim de desteğimizle 25 yıl sonra iktidar belediyeleri düştü. Biz de bunda taraf olduk. Ama bunu sürgit devam ettirme şansımız yok. Çünkü biz de siyasi partiyiz. Batıda seçimlere gireceğiz. Ama kent uzlaşısına önem vereceğiz. Nedir bu? En geniş toplumsal örgütlerin katılımıyla adayları belirleyip, işbirliği ve güç birliğine gidileceğini söyledik” dedi.
HEDEP’nin batı illerinde kimlerle işbirliği yapacağı “kent uzlaşısı” ile ortaya çıkacak
Geçtiğimiz dönemde CHP’ye “karşılıksız ve koşulsuz” destek verdiklerini söyleyen HEDEP liderleri bu kez “oyunun daha açık oynanmasını” istiyor. “Kent uzlaşısı” kavramını ortaya atarak işbirliğine kapıları kapamıyorlar.
“Bizim masada olmadığımız hiçbir işbirliğine yanaşmayacağız. Mesela İstanbul’da 5 milyon Kürt yaşıyor. Yoksullar, işsizler, emekçiler var. Sonuçları tayin edecek bir güce sahibiz. İrademizin açık bir şekilde yerel yönetimlere yansımadığı bir süreci kabul etmeyeceğiz. Eğer dediğimiz nitelikte bir kent uzlaşısı sağlanmazsa biz aday başvurularımızı aldık, yolumuza devam edeceğiz. Bizimle birlikte demokratik, şeffaf, dürüst yerel yönetim anlayışıyla yönetmek için İstanbul dahil olmak üzere üzere herkesi davet ediyoruz. Bu işin artık geçmişteki gibi olmayacağı kesin.”
Bakırhan’dan CHP’ye “örselendik” çıkışı: “Mesele Kürt olunca iktidar da ana muhalefet de aynı kodla düşünüyor”
HEDEP’in destek vermemesi halinde muhalefetin İstanbul, Ankara, Mersin, Antalya ve Adana gibi illerde işinin zorlaşacağı, iktidarın ise elinin rahatlayacağı yorumları yapılıyor. Peki neredeyse tüm belediyelerine kayyum atanan HEDEP, muhalefete neden bu kez daha mesafeli davranıyor?
“Örselendik, örseleniyoruz” diyen HDP Eş Başkanı bu soruya yanıtına şöyle devam ediyor: “Muhalefet doğru bir muhalefet görevi görmüyor. Doğu, laboratuvar gibi. Açık hava toplantıları ilk orada yasaklanır, kadın kurulları ilk orada kapatılır sonra tüm bunlar batıya ihraç edilir. Ana muhalefet adam gibi ana muhalefet yapsa kayyumlar atanır mıydı? Ana muhalefet Anayasa’ya aykırı olduğunu bile bile dokunulmazlıkların kaldırılmasına ‘evet’ demese eş başkanlarımız Selahattin Demirtaş ve Figen Yükseldağ içerde olur muydu? Seni destekleyenin iradesi çiğnenecek, kayyum atanacak, hapse atılacak sen sessiz kalacaksın. Orada ayrı hukuk uygulanacak sonra sen ‘bana oy ver, laiklik elden gidiyor’ diyeceksin. E özgürlükler de elden gidiyor, demokrasi de elden gidiyor, Kürdün anası da ağlıyor. Kayyumlar geliyor. Hangi belediyemizle dayanışma gösterdiniz? Mesele Kürt olunca ana muhalefet de iktidar da aynı kodla düşünüyor. Bizi bu noktaya getiren tam da ana muhalefetin kendisidir. O demokratik çizgiye geçmeden Kürt meselesi dahil hiçbir sorunumuz çözülmez.”
“Arta kapı diplomasisi yok, kayyumlara karşı da deneyim biriktirdik”
Her seçim öncesi HEDEP’in ve öncülü HDP’nin AK Parti’yle görüştüğü iddiaları gündeme geliyor. Bu seçimden önce de gündeme gelen bu iddiaları yalanlayan HEDEP Eş Başkanı Tülay Hatimoğulları, yalnız iktidar partisiyle değil muhalefet partisiyle de “arka kapı” ilişkisi kurmadıklarını belirttikten sonra kayyum atanmasına karşı da çalıştıklarını da ifade etti.
Hatimoğulları, “Arka kapı görüşmesi yok. Adalet Bakanı’yla görüşme hasta mahpuslarla ilgili yapıldı. Seçimle ilgili görüşmeler ısrarla söylüyorum, kamuoyunu önünde yapılacak. 84 milyon yurttaşın geleceği için rejime kaybettirmek için 2019’da muhalefet partilerini destekledik. Onları çok demokratik gördüğümüz için ülkenin otoriter ve faşist rejime teslim edilmemesi için 84 milyonun yurttaşın geleceği için yaptık. Şöyle bir eleştirimiz var. Hakiki bir sosyal demokrat parti lazım. Bu çizgi güçlenmeli muhalefetin en büyük eksiği budur. Seçimden sonra iktidarın kayyum atama ihtimalini değerlendiriyoruz.
Onlara karşı nasıl muhalefet edeceğimiz konusunda da epey bir deneyim biriktirdik. Halkla birlikte iki seçim çalışması yürütüyoruz. İlki seçimleri kazanmak ikinci halkın iradesinin o belediyelerde kalması. Bunun için seferberlik içindeyiz” dedi.
HEDEP aralık sonunda ön seçim takvimi başlatıyor
Bu hafta sonu yeni ismini alacak HEDEP, doğudaki illerde 24’ünden itibaren ön seçim yapacak.
İstanbul ve batıdaki illerde ise süreç ondan sonra başlayacak.
HEDEP liderleri medyada yazıldığı gibi eski DTP Genel Başkanı Ahmet Türk ya da eski HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş’ın eşi Başak Demirtaş gibi isimlerin henüz hiçbir listede yer almadığının, bu listelerin de henüz oluşturulmadığının altını çizdi.
