Hollanda Başbakanı Dick Schoof, Amsterdam’da Maccabi Tel Aviv futbol takımının taraftarlarına yapılan ve yetkililerin antisemitizm olarak kınadığı saldırıların ardından Azerbaycan’daki COP29 iklim görüşmelerine katılmaktan vazgeçti.
Hükümetin perşembe gecesi yaşanan şiddet olaylarını pazartesi günü yapılacak Bakanlar Kurulu toplantısında ele alacağını belirten Schoof, salı günü de antisemitizmle mücadele konusunda görüşmeler yapacağını açıkladı.
Amsterdam Belediye Başkanı’nın “vur-kaç” olarak adlandırdığı ve sosyal medyada Yahudileri hedef alan çağrılardan ilham aldığı anlaşılan gençlerden oluşan çetelerin İsrailli taraftarlara saldırmasının ardından polis geniş çaplı bir soruşturma başlattı.
Yaşanan olaylarda beş kişi hastanelerde tedavi altına alındı ve 60’tan fazla şüpheli tutuklandı.
Amsterdam savcıları, aralarında iki çocuğun da bulunduğu dört şüphelinin cumartesi günü hapiste tutulduğunu ve önümüzdeki hafta mahkemeye çıkarılacaklarını açıkladı.
Savcılar yaptıkları açıklamada, müfettişler şiddet olaylarının video görüntülerini tararken tutuklu sayısının önümüzdeki günlerde artacağını belirtti.
Savcılar, şu ana kadar yapılan tutuklamaların hiçbirinin maçtan sonraki şiddet olaylarıyla ilgili olmadığını söyledi.
Hollandalı yetkililer tarafından yürütülen soruşturmaya yardımcı olan İsrail polisi yaptığı açıklamada, memurların ve adli tıp uzmanlarının Amsterdam’dan dönen taraftarlarla buluştuğunu söyledi.
“Aralarında 170’ten fazla tanık ve 230’dan fazla mağdur vardı ve birçok kişiden adli kanıt toplandı” denilen açıklamada, Hollanda başkentinde yaşanan şiddet olaylarının videolarının da toplandığı belirtildi.
Polis soruşturması ve Amsterdam Belediye Başkanı tarafından duyurulan bağımsız soruşturmaya ek olarak Hollanda Adalet ve Güvenlik Bakanı David van Weel milletvekillerine gönderdiği bir mektupta hükümetin Ajax ve Maccabi arasındaki Avrupa Ligi maçı öncesinde olası şiddet uyarılarının göz ardı edilip edilmediğini araştırdığını söyledi.
İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar cuma günü Hollanda’ya giderek polis soruşturmasında İsrail’in yardımını teklif etti ve Hollandalı mevkidaşı Caspar Veldkamp ile görüştü.
Schoof X’te yaptığı açıklamada Saar’a, “Hollanda hükümetinin ülkemizdeki Yahudi toplumunun kendini güvende hissetmesini sağlamak için elinden gelen her şeyi yaptığını” söylediğini belirtti.
Görüşmenin ardından yapılan açıklamada Saar, Schoof’a Yahudilere ve İsraillilere yönelik saldırıların ve saldırganların kimliklerini kanıtlamak için pasaport ibraz etmelerini talep etmelerinin tarihteki karanlık dönemleri anımsattığını söylediğini belirtti. “İsrail’in Avrupa topraklarında Yahudilere ve İsraillilere yapılan zulmü” kabul edemeyeceğini vurguladı.
Amsterdam Belediye Başkanı Femke Halsema, Hollanda’nın terörle mücadele biriminin maçtan önce İsrailli taraftarlara yönelik “somut bir tehdit” olmadığını bildirdiğini ve maçın yüksek riskli olarak görülmediğini söyledi.
Buna rağmen Amsterdam yetkilileri perşembe gecesi maçın oynandığı Johan Cruyff Arena’nın dışında Filistin yanlısı bir gösteri yapılmasını yasakladı.
Videoda ayrıca İsrailli taraftarlardan oluşan büyük bir kalabalığın maça giderken Filistin karşıtı sloganlar attığı görüldü.
Halsema, daha sonra scooterlı ve yaya gençlerin İsrailli taraftarları aramaya çıktıklarını, onları yumruklayıp tekmelediklerini ve ardından şehrin etrafına konuşlanmış yüzlerce polis memurundan kaçmak için hızla uzaklaştıklarını söyledi.
Schoof Macaristan’daki Avrupa Birliği zirvesinden erken döndü ve cuma gecesi Hollanda’daki Yahudi cemaati temsilcileriyle bir araya geldi.
Hollanda Başbakanı X hesabından yaptığı paylaşımda, “Yahudi toplumunda yaşanan üzüntü ve belirsizlik hakkında ilgi çekici bir sohbet oldu. Her gün Hollanda’da artan antisemitizmin sonuçlarını yaşıyorlar,” dedi.
Hafta sonu boyunca Amsterdam genelinde gösteri yasağı uygulandı ve büyük bir Yahudi cemaatine sahip olan şehirdeki Yahudi mekanlarında güvenlik artırıldı.
Kaynak: Euronews