Süleymaniye Forumu oturumunda konuşan İçişleri Bakanı Reber Ahmed, Kürdistan Bölgesi’nde herhangi bir terör örgütünün olmadığını söyledi. Ahmed ayrıca, Irak’ta huzursuzluğun başlıca sebebinin bileşenlerin hak ve özgünlüklerinin ihlal edilmesi ve anayasanın olduğu gibi uygulanmaması olduğunu söyledi.
Bölgesel ve Uluslararası Çalışmalar Enstitüsü (IRIS) ve Irak Süleymaniye Amerikan Üniversitesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen 8’inci Süleymaniye Forumu, farklı başlıklarda oturumlarla devam ediyor.
“Orta Doğu Çatışmaları” başlığı altında düzenlenen foruma Kürdistan Bölgesi, Irak, Orta Doğu, Avrupa ve ABD’den çok sayıda lider ve akademisyen ve uzman katılıyor.
“Irak’ın en temel sorunu anayasanın olduğu gibi uygulanmamasıdır”
Forum kapsamında bir panele konuşmacı olarak katılan Kürdistan Bölgesi İçişleri Bakanı Reber Ahmed, “Irak’ta en temel sorun anayasanın olduğu gibi uygulanmamasıdır. Anayasa olduğu gibi uygulanmalı ve Irak’ta topluluklar arasındaki farklılıklara olduğu gibi saygı duyulmalı. Kürtlere Kürt gibi, Araplara Arap gibi, Şiilere, Sünnilere, Hristiyanlara, Türkmenlere olduğu gibi saygı duyulmalı” dedi.
“Maalesef Irak’ta bir çok defa bileşenlerin hakları özgünlükleri ihlal ediliyor” diyen Ahmed, “Bu Irak’ta huzursuzluğun başlıca sebebidir. Bahsettiğim gibi; doğru olmayan siyasi kararlar büyük güvenlik tehditlerine neden oluyor. Çok fazla uzağa gitmeyelim; Sünni bölgelerinde IŞİD’in ortaya çıkmasının bir sebebi de Bağdat’ın bu bölgelere karşı sağlıksız yaklaşımından kaynaklanıyordu. Bir sebebi de halkın siyasi sürece katılmak istememesinden kaynaklanıyordu ki tarihi bir hata yaptılar” yorumunu yaptı.
Reber Ahmed, “Irak’ta tüm bileşenler eşit ve birinci sınıf vatandaş olarak saygı görmeli. Hakiki bir ortaklık olmalı ve ülke yönetiminde denge ve uzlaşma olmalıdır. Bu Irak’ın istikrarının temel faktörüdür. Irak’ın doğal kaynakları da tüm bileşenleri ve vilayetleri arasında eşit ve adil bir şekilde dağıtılmalıdır. Bu çok önemli bir konudur. Bu yüzden geçen yüzyılda Irak’ın istikrara kavuşamadığını söyledim” şeklinde konuştu.
“Irak’ta devlet müessesinin inşasına önem verilmelidir”
Bu tespiti geçmişten beri tüm toplantılarda tekrar dile getirdiklerini anımsatan Ahmed, “Geçen yıl her birimizin yaptığı konuşmalara bakın, bu yılki konuşmalarımızın aynısıdır. On yıl önce yaptığımız konuşmalar da aynısıdır. Irak’ta devlet müessesinin inşasına önem verilmelidir. Bu tesis anayasa temelinde olmalı, güç üzerinden değil. Güçlü olan bileşenin diğerleri üzerinde iradesini dayatmaması bence en temel konudur” ifadelerini kullandı.
Ahmed, “Diğer bir nokta ise, zamana göre vatandaşların bir birini kabul etme konusundaki anlayışları değişmeli. Farklılıklar olduğu gibi saygı görmeli” diye ekledi.
“Irak anayasasında ‘Merkezi Hükümet’ diye bir kavram yok”
Moderatörün “Irak merkezi hükümeti” şeklindeki sözlerini düzelten Bakan Ahmed, şu ifadeleri kullandı:
“Irak anayasasında ‘Merkezi Hükümet’ diye bir şey yok. Irak anayasasına göre federal bir hükümet var. Merkezi kavramı Irak anayasasının hiç bir bendinde geçmiyor. Irak ve Kürdistan’daki tüm siyasetçilerden, tüm basın yayın organlarından ‘Merkezi Hükümet’ kavramından sakınmalarını talep ediyorum. Çünkü Irak anayasasında böyle bir kavram yok. Irak anayasası, Irak’ın federal hükümet, bölgesel hükümet ve vilayet yönetimlerinden oluştuğunu söylüyor. Bu nedenle ‘merkezi’ kavramını kullanmak merkezi bir mantığı çağrıştırır ki bu da Irak’ın en büyük sorunudur. Irak merkeziyetçilik fikriyatından dolayı inliyor.”
“Kürdistan Bölgesi’nde terör örgütü yok”
Moderatörün “Kürdistan Bölgesi’ndeki terörist gruplar” şeklindeki sorusuna yanıt veren İçişleri Bakanı Ahmed, “Bir konuda daha düzeltme yapmak istiyorum. Kürdistan Bölgesi’nde hiç bir terör örgütü yok. Sınır bölgelerinde de bir terör grubu bulunmuyor. Bazı ülkeler bazı gruplar için ‘terör’ kelimesini kullanıyor, bnu onların görüşü ve politikaları ile ilgilidir. Biz Irak ve Kürdistan Bölgesi’nde bu gruplar için ‘terör’ kavramını kullanmıyoruz” dedi.
Bakan Ahmed, şunları kaydetti:
“Orta Doğu’da ‘Kürt ve Kürdistan sorunu’ diye adlandırılan bir sorun var. Kimse bu sorunun köklü çözümüne yanaşmak istemiyor. Biz Kürdistan halkı olarak cesurca ve kararlıca meselemizin çözümünü ileri götürmeliyiz. Tüm milletlerin sorunlarının çözümüne saygı duyduğumuz gibi Kürdistan halkının sorunu da aynı saygı çerçevesinde çözülmelidir.
İran muhalefeti gruplar 2003, hatta 1991’den önce de Irak ve Kürdistan Bölgesi’nde vardı. İran bu gruplara ‘terörist’ diyor. Bize göre bu gruplar muhalif Kürt gruplarıdır. PKK konusuna gelince; Türkiye ve uluslararası toplum kendi çıkarları ve politikaları gereği ‘terörist’ diye tanımlıyor. Fakat bu güne kadar da Irak’ta bu örgüt terörist olarak tanınmamıştır. Biz silahlı grupların Kürdistan Bölgesi ve Irak topraklarındaki varlığını kabul etmiyoruz ancak her taraf söz konusu grupları nasıl isimlendireceği konusunda özgürdür.”
“Ne İran ne de Türkiye’ye karşı hiç bir güvenlik tehdidine izin verilmiyor”
Ahmed, “Kürdistan Bölgesi’nden ne İran ne de Türkiye’ye karşı hiç bir güvenlik ve askeri tehdide izin verilmiyor. Kürdistan Bölgesi Hükümetinin politikası buru ve biz bu çerçevede Bağdat ile anlaştık. Ancak maalesef farklı bahanelerle Kürdistan Bölgesi’ne saldırılar düzenleniyor ki bu da komşuluk hukukuna uymuyor. Dolayısıyla bu saldırılara bir son verilmelidir” sözlerini sarf etti.
/rûdaw/