Uluslararası ilişkiler uzmanı Doç Dr. İkbal Dürre, Moskova’da gerçekleşen dörtlü görüşmenin seçimler öncesinde bir “formalite” görüşmesi olduğunu söyledi. “Suriye, Rusya, İran ve Türkiye’nin anlaştığı tek konu var o da Kürtler meselesi” diyen Dürre, Suriye sorununun daha uzun süre gündemde kalacağını belirtti.
Ankar aile Şam arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesi ve Suriye sorununa çözüm bulunması amacı ile düzenlenen Türkiye-Rusya-Suriye-İran dörtlü toplantısı, Rusya’nın başkenti Moskova’da başladı.
Toplantıya Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Suriye Dışişleri Bakanı Faydal Mikdad ve İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahian katıldı.
Rûdaw bültenine konuk olan uluslararası ilişkiler uzmanı Doç Dr. İkbal Dürre, dörtlü zirve hakkında soruları yanıtladı.
Beşar Esad yönetimindeki Şam hükümeti, ilişkilerin normalleştirilmesi için Suriye topraklarındaki Türk askeri varlığının sona erdirilmesini temel koşul olarak öne sürüyor. Türkiye ise, “terörle mücadele”, “siyasi süreç” ve “sığınmacıların güvenli dönüşü” konularını önceliğe alıyor.
Türkiye’nin mevcut durumda Suriye’den askerlerini çekmeye hazır olmadığını dile getiren Dürre, “Türkiye güçlerini oraya gönderdiği zaman şu anda Türkiye’nin oradan güçlerini çekmesini isteyen taraflar karşı gelmemişti. Türkiye’nin oraya güçlerini oraya sokması Astana sürecinin altınca raundunda ve 2019’daki Soçi görüşmelerinin sonucunda kararlaştırılmış bir konuydu. O zaman ne Rusya, ne İran hatta Şam bile buna çok tepki göstermemişti. Şu anda Türkiye’nin askerlerini geri çekmesi talebi sadece Şam’ın kendi çıkarlarıyla örtüşen bir durum. Bence Türkiye onların dediği şekilde hareket etmeyecek ve askerlerini kısa sürede çekmeyecek” değerlendirmesini yaptı.
“Türkiye askerlerini çekerse eli zayıflar”
Dürre, şu ifadeleri kullandı:
“Türkiye askerlerini geri çekerse şu anda girişimde bulunduğu diplomatik alanda eli bayağı zayıflar. Çünkü Türkiye’nin Suriye’deki güçlü rolü oradaki askeri varlığından geliyor. Orada desteklediği gruplardan geliyor. Bu nedenle oradan askerlerini çekmez. Askerlerin geri çekilmesi için bir siyasi süreçten söz ediliyor. Bu hem Birleşmiş Milletler kararlarında var, hem de Türkiye, Rusya, Suriye bunu diyor. Ama siyasi çözümden de herkes farklı bir şey anlıyor. Örneğin Türkiye Suriye’deki siyasi çözüme Kürtleri sokmak istemiyor. Türkiye’nin desteklediği silahlı gruplar da Suriye tarafından terörist sayılıyor. Dolayısıyla Suriye sorununun önümüzdeki kısa sürede çözülmesi çok zor. Türkiye askerlerini çekse de, kalsa da Suriye sorunu daha uzun süre gündemde kalacak.”
“Şam Türkiye’deki seçimlerin sonuçlarını bekliyor”
Sürecin Türkiye’de 14 Mayıs’ta yapılacak seçimlere bağlı yönlerine dikkati çeken Dürre, “Şam’da ciddi bir şekilde Türkiye’de iktidarın değişeceği yönünde bir beklenti var. Özellikle seçimlere kadar Şam’ın ciddi bir adım atacağını düşünmüyorum. Bu yüzden bugün Moskova’da gerçekleşen toplantı da aslında bir nevi formalite icabı bir toplantı” dedi.
Türkiye’nin M4 karayolu konusunda Suriye hükümetine taviz vermesinin de kolay olmayacağını vurgulayan Doç. Dr. İkbal Dürre, böyle bir adımın Ankara ile desteklediği ve ilişkide olduğu silahlı gruplar arasında probleme neden olabileceğini söyledi.
Dürre, “Türkiye güçlerini M4’ün yukarısına çekebilir ama bence bu Türkiye’nin Suriye ve Rusya’dan Kürtler konusunda alacağı tavizlere bağlı. Eğer Kürtlerin statüsü konusunda bir taviz alabilirse M4’ten çekilebilir” dedi.
“Türkiye’nin bütün Suriye politikası Kürtler üzerine”
“Türkiye’nin bütün Suriye politikası Kürtler üzerine” diyen Dürre, “Tabii ki Türkiye’nin attığı her adım orada Kürtlerin statü elde etmesi ile ilgili. Dolayısyla zaten Suriye, Rusya, İran ve Türkiye’nin anlaştığı tek konu var o da Kürtler meselesi. Diğer hiç bir konuda anlaşamıyorlar. Dolayısıyla Suriye ile Türkiye’nin yakınlaşması oradaki Kürtlerin statü elde etmesi konusunda olumsuz bir sonuç doğurabilir” diye konuştu.
Doç. Dr. İkbal Dürre, Suriye’nin Arap ülkeleri ile ilişkilerinin iyileşme sürecine girmesinin de Kürtlerin statü elde etmesine olumsuz yansıyabileceği öngörüsünde bulundu.
Dürre, Türkiye’nin Kürtler konusunda bir taviz koparması halinde geri adım atabileceğini söyledi.
Rojava ve Suriye’deki Kürtlerin güçlü bir konuma sahip olduğunu, bölgede ABD desteğine sahip olduklarını belirten Dürre, “Ayrıca Türkiye DSG’yi terörist olarak görüyor ama Suriye böyle görmüyor. Yine Suriye Türkiye’nin desteklediği grupları terörist olarak görüyor. Dolayısıyla bu konuda da bir uzlaşma yok” yorumunu yaptı.
“Türkiye ile Suriye problemlerinin çözülmesi, Suriye sorununun çözülmesi demek”
Rusya’nın Ukrayna meselesi nedeniyle Türkiye üzerinde güçlü bir baskı oluşturamadığını kaydeden Dürre, “Seçimlerden sonra Erdoğan hükümeti devam ederse bence bu süreç başladığı şekilde devam eder. Türkiye sertlik yanlısı politikalarından vaz geçmez, oradaki askerlerini kolay kolay geri çekmez, Rojava’daki Kürtlere yönelik siyasetinden vaz geçmez ama Suriye hükümeti ile daha ılımlı bir süreç başlar. Eğer iktidar değişir ve Kılıçdaroğlu gelirse Türkiye’nin genel güvenlik konsepti değişmez. Yalnız şöyle olur; Kılıçdaroğlu ile Esad’ın görüşmesi için Rusya’nın arabuluculuğuna gerek kalmaz. Onlar direk görüşebilir. Aynı zamanda yeni yönetim belki ABD ile Kürtler konusunda daha olumlu bir ilişki içerisine girebilir. Tabi bunlar beklenti” şeklinde değerlendirdi.
Dürre, “Şu anda yeni iktidarın dış politikada izleyeceği yol ne olacak bilmiyoruz. Ama beklentim Suriye konusunun daha hızlı bir çözüme gidebileceği yönünde. Zaten Türkiye ile Suriye problemlerinin çözülmesi, Suriye sorununun çözülmesi demek” dedi.
/rd/