Birçok İsrailli yetkili, Filistinli İslamcı militan örgüt Hamas’ın Cumartesi günü Gazze Şeridi’nden İsrail’e düzenlediği terör saldırılarının arkasında Ortadoğu’da İsrail karşıtı militan örgütleri desteklediği bilinen İran’ın olduğunu düşünüyor.
İsrail’in ABD Büyükelçisi Michael Herzog, ABD’deki CBS News haber kanalına yaptığı açıklamada “Hamas ve İran birbirine çok yakın. İran, Hamas’a maddi destek, finansman ve silah sağlıyor” dedi. Herzog, Hamas ve İsrail’i kastederek “Onlar ‘direniş ekseni’ diye adlandırdıkları durumla ve elbette İsrail devletinin varlığına karşı direnişle birbirine bağlı. Onlar aynı koalisyonun parçası” ifadelerini kullandı. Saldırılara İran’ın karıştığından şüphelendiğini dile getiren Herzog sözlerini “Bizim açımızdan bu İran liderliğindeki bir koalisyon” şeklinde sürdürdü.
İsrail’in Birleşmiş Milletler (BM) nezdindeki Büyükelçisi Gilad Erdan da Pazar günkü BM Güvenlik Konseyi toplantısı öncesi, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin birkaç hafta önce Hamas liderleriyle görüştüğüne işaret ederek “Suriye’de, Lübnan’da görüşmeler olduğunu biliyoruz” dedi. Erdan, Hamas’a işaretle “Orduyu, terör ordularını, teröristleri, İran’ın bölgemizdeki vekil güçlerini koordine etmeye çalıştıklarını anlamak kolay. Mümkün olduğunda İran ile koordine olmaya çalışıyorlar, çünkü uzun vadede İran’ın onlara sağlayacağı nükleer güç ile İsrail’i yok etmeye çalışmayı hedefliyorlar” iddiasında bulundu.
İran ne diyor?
Tahran ise saldırılara karıştığını reddediyor, yaşananları Filistinlilerin “meşru müdafaa” eylemi olarak tanımlıyor.
İran’ın resmi televizyon kanalında yayınlanan açıklamasında Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, “İran, Filistin halkının meşru savunmasını destekliyor” ifadelerini kullanarak Hamas’ın saldırılarını “direniş” şeklinde tanımlayarak övdü.
İran’ın dini lideri Ali Hamaney de bugün yaptığı açıklamada saldırıların arkasında Tahran’ın yer almadığını söyledive yaşananları İsrail’in “onarılamaz askeri ve istihbarat yenilgisi” olarak tanımlayıp memnuniyetle karşıladığını belirtti. Hamaney, saldırılar sonrası televizyondan yayınlanan ilk açıklamasında, Filistinlilerin sembolik şalını takarak “Siyonist rejime saldırıyı planlayanların ellerinden öpüyoruz” şeklinde konuştu. “Hamas’ın saldırılarının İsrail’de kolay onarılamayacak bazı kritik yapıları yok ettiğini” iddia eden Hamaney, felaketten İsrail’in sorumlu olduğunu savundu.
İran, Ortadoğu’da Filistinli grupların da aralarında yer aldığı geniş bir milis ve silahlı grup ağını destekliyor. Tahran, Gazze’nin yanı sıra Lübnan, Suriye, Irak ve Yemen’deki etkisini de artırmaya çalışıyor.
İranlı yetkililer, İsrail’e ilişkin açıklamalarında sürekli olarak “direniş ekseni” ifadesini kullanıyor. “Direniş ekseni” ifadesi, kendilerini İsrail’in var olma hakkına karşı çıkmaya adamış militan örgütleri tanımlarken özellikle Hamas ve Lübnan merkezli Hizbullah kastediliyor. İranlı yetkililer bu örgütlerle düzenli olarak da görüşüyor.
Hem Hamas hem de Hizbullah’ın askeri kanadı, aralarında ABD ve Avrupa Birliği’nin de bulunduğu birçok ülke tarafından terör örgütü olarak görülüyor.
Hamas ve Hizbullah İran desteğini gizlemiyor
Hamas ve Hizbullah yetkilileri de İran’dan destek aldıklarını gizlemiyor.
Örneğin Hamas liderliğinin üst düzey üyelerinden Mahmut el-Zahar Aralık 2020’de, İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü’nün eski komutanı Kasım Süleymani ile 2006’da yaptığı toplantıda yaklaşık 22 milyon dolar (21,6 milyon Euro) nakit para aldığını açıklamıştı. Hizbullah’ın lideri Hasan Nasrallah da örgütün İran’dan mali destek, silah ve füze aldığını defalarca doğruladı. Nasrallah, 2016 yazında “İran’ın parası olduğu sürece bizim de paramız var. Hiçbir yasa bu yardımın alınmasını engelleyemez” demişti.