İş insanlığından Mülteciliğe: İrfan Şahin…

GenelGündem

Avrupa’da mültecilere dönük katı politika gittikçe derinleşiyor. Özellikle Almanya’nın Kürt mültecilere karşı tutumu artık istatistiklere bile yansıyor. Son bir yılda Kürt mültecilerin sadece % 7’sine yakını olumlu cevap aldı. Geri kalanların büyük bir bölümü ne yazık ki ret aldı. Almanya’nın Kürt göçmenlere yönelik bu tutumu trajik sonuçlarda doğuruyor. İltica süreçlerinde  yaşanan belirsizlik insanların psikolojilerini de bozuyor.

Türkiye’de devletin baskılarından dolayı yurtdışına çıkan Kürt işadamları, yurtdışında da bir çok zorluklarla karşı karşıya kalıyor. 

1990 ‘larda Türk devleti Kürt işadamlarına yönelerek ortadan kaldırma politikası günümüzde ekonomik kaynaklarına el koyma, iş yapamaz hale getirmek şeklinde devam ediyor.

Kürt iş insanları 2000’li yıllardan sonra ortaya çıkan barış iklimi beklentisi ile Türkiye ve Kürdistan’da  yatırım yapmaya yöneldiler. 2015’te barış sürecinin devlet tarafından bitirilmesiyle birlikte devlet yeniden Kürt işadamlarına savaş açtı. Çok sayıda işadamı örgüte yardım ediyorsunuz diye, ağır cezalara çarptırıldı. Bu baskılar, Kürt işadamlarına iki yol açtı. Ya devletin dediği biçimde hareket edeceklerdi yada yurtdışına çıkacaklardı.

Baskılar aileyi dağıttı

Devletin baskılarında dolayı yurtdışına çıkan Kürt işadamlarının  hayatı başka zorlukları bekliyor. Ekonomik olarak rahat bir ortama alışmış olan Kürt işadamları geldikleri Avrupa ülkelerinde daha ilticaya başvurur başvurmaz çok büyük zorluklarla boğuşmak zorunda kalıyorlar. İltica yurtlarındaki zor koşullar, çok uzun süren iltica işlemleri,Kürt işadamlarını birçok başka sorunun yanında psikolojik bunalımlara da itiyor. Bu Kürt işadamlarından İrfan  Şahin ile geçmiş yaşamıyla Almanya’daki yaşamını konuştuk.

İrfan Şahin 1962 yılında Muş’un Varto ilçesine bağlı Kaynarca köyünde 6 çocuklu bir ailenin bireyi olarak dünyaya gelir. Köydeki yaşamı devletin baskıları nedeniyle değişir. 1987 yılında evlenen Şahin 90’lı yılların başında yurtdışına çıkar ve Almanya’ya yerleşir. Eşini ve çocuklarını da yanına getirir. Çalışıp kazandıklarını biriktirir. Çünkü o doğduğu toprakları unutamaz. Şahin ailesi üzerindeki devlet baskısı hız kesmeden devam eder. İrfan Şahin’in yanısıra diğer kardeşlerde köyü terk etmek zorunda kalırlar. Babası defalarca gözaltına alınır işkenceden geçer. Artık köyde kimseleri kalmaz. AKP’nin iktidara gelmesinden hemen sonra ortaya çıkan yumuşama belirtileri nedeniyle ülkeye dönme hesapları yapar.

Ülkeye dönüş kararı

İrfan Şahin 2004 yılında kesin olarak ülkeye dönmeye karar verir. Varto’da kimseleri kalmamıştır. akrabalarının yönlendirmesiyle Bursa’nın Orhangazi ilçesine yerleşir. Ekonomik durumu iyidir. Beyaz eşya ve mobilya dükkanı açar. İşleri oldukça iyidir. Şahin Kürtlüğünü hiç bir zaman unutmamıştır. Kürtlerin örgütlendiği Demokratik Toplum Partisi’nin (DTP) etkinliklerine katılır, ekonomik yardımda bulunur. Bursa’da ki ilk dönemleri oldukça  iyi geçer. Ancak zamanla gerek polisin baskıları gerekse yerli halk arasında yayılan Kürtlere yardım ediyor söylentisi  nedeniyle hedef haline gelir.

‘Kızın dağa çıkmış’

İrfan Şahin’e yönelik baskılar giderek artar. Sık sık polis dükkana uğramaya başlar. Sürekli olarak taciz edilir. Polis’in tutumundan cesaret alan sivil faşistler de İrfan Şahin’le uğraşmaya ve ölüm tehditleri yapmaya başlar. O sürece dair İrfan Şahin şunları dile getiriyor:

“Polis defalarca dükkana geliyordu. Her seferinde “sen neden terör partisine yardım ediyorsun” diyorlardı. Ben de  Terör Partisi sözüne itiraz ediyordum. Niye AKP’ye, CHP’ye diğer partilere yardım ediliyor. Ben’de Kürdüm onun için yardım ediyorum’ dedim. Uzun bir süre bunlar devam etti. Polislerin yanısıra sivil faşistler de tehdit etmeye başladılar. O sırada abimin kızı gerillaya katılmıştı. Orhangazi’de gerillaya katılanın benim kızım olduğu söylentisi yayıldı. Bu haber üzerine hem polis baskısı hemde sivil faşistlerin ölüm tehditleri artı. Kızım o dönem okuyordu, en son tatil döneminde yine polis geldi kızımı  görünce önce afalladılar,  sonra ha kızın ha yeğenin ne fark eder dediler.

HDP’li olmak “suçu” işledim

Bildiğiniz gibi Bursa geneli çok gerici ve ırkçı bir yerdir. Kürtlere , Kürt olan her şeye alerjisi olan bir şehir. Son olarak Bursaspor-Amedspor maçında yaşananları bütün dünya gördü. Benim HDP’li olmam zaten orada genel olarak hoş karşılanmıyordu. HDP üyesi olmam , HDP ‘nin faaliyetlerine katılmam ve üstüne de yeğenimin gerilla saflarına katılması üzerine ölüm  tehditleri daha da artmaya başladı. Tehditler çok ciddi boyutlara ulaşınca, ailemi, işyerimi ve her şeyimi bırakarak yurtdışına çıkmak zorunda kaldım.

İkinci kez Almanya’ya geldim

İrfan Şahin tehditlerin artması üzerine çevresinin yönlendirmesiyle  2019 yılında iki kızı ile birlikte ikinci defa Almanya’ya gelir ama bu sefer siyasi mülteci olarak iltica başvurusunda bulunur. Rahat bir hayattan mülteciliğe alışmak pek kolay olmaz. Mahkeme Şahin’e ret kararı verir. Şahin mülteci yaşamını, yaşadıkları zorlukları şöyle dile getiriyor. “Almanya’ya gelir gelmez büyük zorluklarla karşılaştım. Buraya gelen ilticacılar gelir gelmez yaşam koşullarının çok zor olduğu iltica kamplarına yerleştiriliyor. Bu kamplarda kendimi esir kamplarında gibi hissettim. Sağlık sorunlarım başladı. Tedavi olanakları da son derece sınırlı. Zamanla psikolojim bozuldu. Halen doktorlara gidiyorum”.

Dosyalara bakmadan ret verdiler

İrfan Şahin ve iki kızının başvurusu red edilir. İlk karara yapılan itiraz sonucu kızları oturum alır ama baba İrfan Şahin’e uzun süre bir yanıt verilmez. Türkiye’de hakkında açılmış olan dava nedeniyle yakalama kararı bulunan Şahin iltica mahkemesi sürecinde yaşadıklarını şöyle dile getiriyor:

“İltica talebim dosyam doğru dürüst incelenmeden, benimle mahkemeye kadar gelme zahmetinde bulunan iki eski HDP milletvekili ve Türkiye’deki avukatımın şahitliklerine bile başvurulmadan reddedildi. Halbuki mahkemeye gelen iki milletvekili ve Türkiye’deki avukatımı mahkeme dinleseydi  ilticamın mutlaka kabul edileceğine inanıyorum. Şu anda Yabancılar Dairesi beni sınırdışı etmek istiyor. İdare mahkemesinde açtığım itiraz davası ise sürüyor. Eninde sonunda Almanya’da adaletin gerçekleşmesini diliyorum. Aksini düşünmek bile istemiyorum. Türkiye’de hakkımda verilmiş bir yakalama kararı da var. Yurt dışına çıkarken hiç bir sağlık sorunum yoktu. Ama şimdi Almanya’da karşılaştığım sorunlar ve gelecek belirsizliği bütün yaşamımı etkiledi, etkiliyor. Şimdi ağır psikolojik sorunlarım başladı, tedavi olmaya çalışıyorum. Benim gibi birisi mecbur olmazsa , gönüllü olarak ülkesini, ailesini, işyerini bırakıp gelip buralardaki kamplarda yaşamaz…” 

İrfan Şahin 61 yaşında olduğunu, Türkiye’ye iade edilmesi halinde tutuklanacağını, işkence göreceğini ve yaşamının tehlikede olacağını söyleyerek  kamuoyunun bu tür davalar hakkında duyarlı olması gerektiğini belirtti.

İlginizi Çekebilir

Kremlin: Putin, Prigojin’in cenaze törenine katılmayacak
Ailenin ilk avukatı konuştu: Münevver Karabulut cinayetinde bilinmeyen ayrıntılar ortaya çıktı

Öne Çıkanlar