İsrail ile Hamas arasındaki savaş nedeniyle Alman yetkililer ülkenin “karmaşık bir tehdit durumu” ile karşı karşıya olduğu görüşünde. Ancak uzmanlar bu tehdidin abartılmaması gerektiği konusunda uyarıda bulunuyor.
DW ‘den William Glucroft’un yazısı:
Almanya ve diğer Avrupa ülkelerinde son günlerde yaşanan bazı olaylar, Almanya’da güvenlik kaygılarını yeniden gündeme getirdi.
Geçen hafta sonu Fransa’nın başkenti Paris’te sabıkası olan, psikiyatrik tedavi gören ve soruşturmayı yürütenlerin ifadesine göre IŞİD’e sempati duyan bir kişi tarafından düzenlenen bıçaklı saldırıda bir Alman turist hayatını kaybetti.
Bu olaydan birkaç gün önce ise Alman polisi, ülkedeki Noel pazarlarına yönelik saldırı planladıkları şüphesiyle üç genci gözaltına aldı. Bu olaylar, 2016 yılında Berlin’deki bir Noel pazarına IŞİD ile bağlantısı olduğu iddia edilen bir kişi tarafından düzenlenen saldırıyı hatırlattı. Noel pazarındaki kalabalığın üzerine sürülen tırla düzenlenen saldırıda 13 kişi yaşamını yitirmiş, olay sonrasında kaçan saldırgan İtalya’da polis tarafından vurularak öldürülmüştü.
İç istihbarattan sorumlu Anayasayı Koruma Teşkilatı (BfV) Başkanı Thomas Haldenwang de geçen hafta yaptığı açıklamada, ülke içinden ve dışından yabancı aktörlerin yaşanan “paralel krizler nedeniyle Almanya’yı karmaşık ve endişe verici bir tehdit durumuyla” karşı karşıya bıraktığını söyledi.
Almanya’da şiddet yanlısı İslamcılar ile ırkçı ve aşırı sağcıların yarattığı tehditten duyulan kaygı yeni değil. Ancak Haldenwang, ABD ve Avrupa Birliği’nin (AB) terör örgütlerinde listesinde yer alan Hamas’ın 7 Ekim’de İsrail’e düzenlediği saldırının ardından güvenlik hassasiyetinin arttığına işaret ediyor. Bu saldırı sonrasında İsrail’in düzenlediği askeri operasyonlar sonucu Gazze Sağlık Bakanlığının verilerine göre 15 binden fazla kişinin öldürülmesi, Avrupa’da yaygın protestolara ve siyasi bölünmelere yol açtı.
Ortadoğu’daki gelişmelerle bağlantılı suçlar
Hamas’ın İsrail’de yaklaşık bin 200 kişiyi öldürdüğü saldırının ardından Alman Federal Emniyet Teşkilatı (BKA) Ortadoğu’daki gelişmelerle bağlantılı 4 bin 200 civarında suç kaydetti. BKA’nın DW’ye verdiği bilgilere göre, bu sayı Almanya’daki duruma ilişkin genel bir tablo sunan günlük raporlara dayanıyor.
Daha ayrıntılı incelemeler sonucunda hazırlanan analizlerde ise 7 Ekim’den bugüne kadar geçen süre içinde siyasi nedenlerle işlenen suçların sayısı 2 bine kadar düşüyor. BKA sözcüsü, yöntemsel farklılıklar nedeniyle bu iki sayının “birbiriyle karşılaştırılamayacağını” belirtiyor. Sözcü, “2023 yılı için siyasi nedenlerle işlenen suçlara ilişkin sayılar geçici ve sürekli değişim halinde” ifadesini de sözlerine ekliyor.
BKA, siyasi nedenlerle işlenen 2 bin civarındaki suçtan yarısından azının antisemit nedenler içerdiği tespitinde bulunuyor. Bunlar sözlü tehditlerden mala zarar vermeye kadar farklı suçlar içeriyor. Ancak “antisemitizm”in nasıl tanımlandığı da tartışmaya açık. DW’ye bilgi veren Anayasayı Koruma Teşkilatının sözcüsü, temel haklarını kullanan barışçıl göstericileri kamu güvenliğini gerçekten tehdit eden şiddet eğilimli aşırılık yanlılarından ayırmanın güçlüğüne işaret ediyor.