İsveç Dışişleri Bakanı Maria Malmer Stenergard, Baltık Denizi’indeki denizaltı kablolarına sabotaj ihtimali üzerine muhalefetin çağrılarının ardından yayın kuruluşu SVT’ye yaptığı açıklamada, hükümetin “hiçbir şeyi göz ardı etmediğini” açıkladı.
Muhalefetteki Sosyal Demokrat Parti hükümete yaptığı çağrıda, NATO ülkelerinin toplanmasını sağlayacak 4. Maddesini uygulanmasını talep etti.
İsveç NATO’ya Mart 2024’te katıldı. 19. yüzyılın başlarından itibaren tarafsızlık politikası izlemişti. Ancak 2022 yılında Rusya’nın Ukrayna’yı geniş çaplı bir işgale girişmesinin ardından kamuoyu keskin bir şekilde değişti. İsveç, komşusu Finlandiya ile birlikte, Baltık Denizi’nin ötesindeki komşuları Rusya’nın tehdidinden duyduğu endişeyle transatlantik ittifaka katılmak için başvuruda bulundu.
Eğer 4. Madde uyarınca bir NATO toplantısı yapılacak olursa, üyeler karşılık olarak ortak cevaplarını koordine etmeyi düşüneceklerdir, ancak önemli olan harekete geçmek zorunda kalmayacaklardır.
Danışma amaçlı olan 4. Madde, NATO taraflarına “herhangi birinin görüşüne göre, Taraflardan herhangi birinin toprak bütünlüğü, siyasi bağımsızlığı veya güvenliği tehdit edildiğinde birlikte istişare etme” yükümlülüğü getirmektedir.
Bu madde NATO’nun 1949’da kurulmasından bu yana yedi kez uygulanmıştır.
Bunların hepsi de 21. yüzyılda, ya Rusya’nın Doğu Avrupa ülkelerini tehdit ettiği düşünüldüğü için ya da Türkiye’nin Orta Doğu’da artan istikrarsızlıktan korktuğu için gerçekleşti.
2014 yılında Rusya’nın Kırım’ı ilhak etmesinin ardından Polonya 4. Maddeye başvurmuştur.
Finlandiya ve Estonya arasındaki elektrik kablosuna sabotaj
NATO Genel Sekreteri Mark Rutte cuma günü yaptığı açıklamada, Finlandiyalı müfettişlerin bu hafta Rusya bağlantılı bir geminin denizaltı kablolarını sabote edip etmediğini tespit etmeye çalışırken ittifakın Baltık Denizi bölgesinde devriyeleri arttıracağını açıkladı.
Finlandiyalı yetkililer, Finlandiya ve Estonya’yı birbirine bağlayan bir elektrik kablosuna ve birkaç veri kablosuna zarar verip vermediğini tespit etmeye çalışırken perşembe günü Eagle S adlı geminin kontrolünü ele geçirdi. Bu olay, bölgedeki kilit altyapının kesintiye uğramasını içeren bir dizi olayın sonuncusuydu.
Eagle S gemisi, Cook Adaları bandıralı ancak Finlandiya gümrük ve AB yetkilileri tarafından Rusya’nın Ukrayna’daki savaş nedeniyle uygulanan uluslararası yaptırımlara karşı petrol ve gaz taşıyan gölge tanker filosunun bir parçası olarak tanımlanıyor.
Rutte X’te yaptığı bir paylaşımda, Finlandiya Cumhurbaşkanı Alexander Stubb ile “denizaltı kablolarına yönelik olası bir sabotajla ilgili olarak Finlandiya’nın öncülüğünde devam eden soruşturma hakkında” konuştuğunu söyledi. Rutte, “NATO’nun Baltık Denizi’ndeki askeri varlığını arttıracağını” belirtti.
Neyin ne zaman yapılacağına ilişkin ayrıntılar sorulduğunda NATO karargâhı sadece 32 ülkeden oluşan ittifakın “tetikte olduğunu ve bölgedeki askeri varlığı arttırmak da dâhil olmak üzere daha fazla destek sağlamak için çalıştığını” söylemekle yetindi.
Rusya ile 1.340 kilometrelik bir sınırı paylaşan Finlandiya, onlarca yıllık tarafsızlık politikasını terk ederek 2023 yılında NATO’ya katıldı.
Ekim 2023’te, benzer olaylara yanıt olarak, NATO ve müttefikleri daha fazla deniz devriye uçağı, uzun mesafeli radar uçakları ve insansız hava araçlarını gözetleme ve keşif uçuşlarına gönderirken, bir mayın avcısı filosu da bölgeye sevk edildi.
/euronews/