İtalya’da kadın cinayetleri konusunda sembol haline gelen Giulia Cecchettin davasında katil Filippo Turetta ömür boyu hapse mahkum edildi.
Venedik’e bağlı Vigonovo kasabasında yaşayan 22 yaşındaki Cecchettin, geçen yıl 11 Kasım’da, ayrılık kararını kabul etmeyen eski sevgilisi Turetta’yla görüşmeye gittikten sonra ortadan kaybolmuştu.
Cecchettin ve Turetta bir hafta boyunca aranmış, bu nedenle haber günlerce gündemden düşmemişti.
Sonunda Cecchettin’in cansız bedeni 70’ten fazla bıçak darbesi almış ve çöp poşetlerine sarılmış şekilde bir hendekte bulundu. Turetta da kaçtığı Almanya’da yakalanarak yargılanmaya başladı.
Hızlı yargılama süreci sonunda 22 yaşındaki Turetta 3 Aralık’ta ömür boyu hapse mahkum edildi.
Giulia Cecchettin, İtalya’da 2023’te işlenen kadın cinayetleri listesinde 105. sırada yer alsa da genç yaşı, daha sonra ortaya çıkan tedirgin mesajları, ailelerin sosyo-ekonomik statüsü gibi unsurların da etkisiyle uzun süre gündemde kaldı ve sembol bir isim haline geldi.
Ülkede cinsiyete dayalı şiddet ve ataerkil kültürle ilgili tartışmalara Giulia’nın ablası Elena Cecchettin önayak oldu.
Kardeşinin son kurban olması için bir kültürel devrim gerektiğini söyleyen genç kadın söyleşilerde, sosyal medya mesajlarında “Filippo bir canavar değil, ataerkinin, tecavüz kültürünün sağlıklı bir oğlu” diyor, “Giulia için saygı duruşu yapmayın, her şeyi yakın” çağrısı yapıyordu.
11 Kasım’da kaybolan ve cesedi 18 Kasım’da bulunan Giulia Cecchettin için birçok şehirde gösteriler düzenlendi, duvar yazıları ve resimleri yapıldı. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü gösterilerinde kadınlar Cecchettin’in fotoğraflarını taşıdı. 5 Aralık 2023’te yapılan cenazeye de binlerce kişi katılmıştı.
Bu vakanın yarattığı tepki dalgası ve Cecchettin ailesinin ısrarlı mesajları ülkede bir kolektif eylem umudu da doğurdu.
Giulia Cecchettin örneği sonrası kız çocuklarının ailelerinden benzer bir son endişesiyle daha fazla yardım talebi geldiği, kadına şiddetle mücadele amacıyla açılan telefon hattına gelen aramaların arttığı belirtiliyor.
‘Ayrılmak için 15 neden’
Baba Gino Cecchettin, aylardır okullarda konuşmalar yaparak gençleri kadın cinayetlerine karşı bilinçlendirme kampanyaları yürütüyor.
Özellikle genç erkeklere, “Hayatta birçok kez reddedilebiliriz. Bu ‘hayır’ları metabolize etmeyi becermeliyiz, bu ‘hayır’ların bizi büyüttüğünü, hayatın her gün karşımıza çıkardığı eğitim sürecinin bir parçası olduğunu anlamalıyız” gibi mesajlar veriyor.
Aile, Giulia’nın öldürülmeden birkaç ay önce günlüğüne yazdığı Filippo Turetta’dan “ayrılmak için 15 neden” başlıklı bölümü, gençleri baskıcı ilişkilere karşı bilinçlendirmek amacıyla basınla paylaştı. Bu maddeler arasında şunlar vardı:
“Mesajlarına normalden daha az kalp işareti koyarsam şikayet ediyor,
İhanet durumunda kendi adaletini kendisi sağlama, işkence gibi konularda tuhaf fikirleri var,
Arkadaşlarımla dışarı çıkmamı kabul etmiyor,
Herkesin kendi alanı olduğunu kabul etmeme eğiliminde,
Arkadaşlarıma ya da psikoloğa onun hakkında ne söylediğim de dahil her şeyi bilmek istiyor,
Tartışmalar sırasında ağır şeyler söylüyor ve ondan ayrıldığımda fikrimi değiştirmem için tehditlerde bulunuyor,
Yakın ilişkilere ‘hayır’ deyince ısrarcı oluyor ve çok sinirlenebiliyor.”
Bakan’ın sözleri tepki çekti
Cecchettin ailesi, Giulia adına bir vakıf da kurdu. Giulia Cecchettin Vakfı’nın amaçları arasında, “Cinsiyete dayalı şiddeti körükleyen yapısal ve kültürel boyutlarla yüzleşilmesi; ailelerin, okulların eğitim rolünün güçlendirilmesi; spor, iş ve yasama sektörlerinin de sürece dahil edilmesi” yer alıyor.
Bu kampanyalar kapsamında geçen yıl İtalya Futbol Federasyonu da (FIGC), “Giulia’yı ve tüm kadın cinayeti kurbanlarını unutmamak için” farkındalık etkinlikleri düzenlemiş, futbolcular yüzlerine kırmızı boya sürerek sahaya çıkmıştı.
Ancak Cecchettin cinayetinden bu yana İtalya’da kadın cinayetleri sayısında kayda değer bir düşüş görülmedi. İçişleri Bakanlığı kayıtlarına göre bu yılın ilk 11 ayında 101 kadın öldürüldü, bunların yarısından fazlasının katili bir partner ya da eski partnerdi.
Bu süreçte aşırı sağcı hükümetin soruna yaklaşımı, hak savunucuları ve muhalefet tarafından yetersiz, ya da hedef şaşırtıcı olarak eleştiriliyor.
Geçen ay Giulia Cecchettin Vakfı’nın tanıtımında konuşan Eğitim Bakanı Giuseppe Valditara’nın sözleri de tepkileri artırdı.
Valditara, buradaki konuşmasında İtalya’da ataerkinin bittiğini söyledi, cinsel saldırı suçlarını göçle ilişkilendirdi.
‘Katil beyaz, İtalyan ve ‘saygın’ bir erkek’
Kardeşi için ailece kurdukları vakfın toplantısında sarf edilen bu sözlere Elena Cecchettin yanıt verdi:
“Beyaz, İtalyan ve ‘saygın’ bir genç erkek tarafından öldürülen bir kızın adını taşıyan vakfın tanıtımında propaganda yapmak yerine dinleselerdi ülkemizde yüzlerce kadın ölmeye devam etmezdi.”
Elena Cecchettin, hükümete “Bu yıl broşür hazırlamak dışında ne yaptılar?” diye de tepki gösterdi.
Bu çıkışlarla tekrar ülke gündeminde üst sıralara yerleşen konuda Başbakan Giorgia Meloni de Eğitim Bakanı’na destek vererek taraf aldı.
Dünkü mahkumiyet kararı sonrası baba Gino Cecchettin’in sözleri ise bugünkü gazetelerin baş sayfalarında yer aldı:
“Toplum olarak hepimiz kaybettik. Cinsiyet temelli şiddet, cezayla değil önleyici tedbirlerle yenilir.”
Kaynak: