Nusaybin’de 2015’teki sokağa çıkma yasağı döneminde evinde çıkmadığı için 2 yıl boyunca cezaevinde kaldığını ifade eden Barış Annesi Hanse Bulut (65), yaşanan sürecin baştan sona kadar adaletsiz olduğunu belirtti
İzmir’de 10 Eylül 2021’de tutuklanan ve hakkında 2 yıl hapis cezası verilen 65 yaşındaki Barış Annesi Hanse (Xense) Bulut, infazının yakılmasıyla beraber 3 ay daha cezaevinde tutulduktan sonra 27 Haziran günü Şakran Kadın Kapalı Cezaevi’nden tahliye edildi. Bulut, 2015’te Mardin ’in Nusaybin ilçesinde öz yönetim ilanı ardından başlatılan sokağa çıkma yasağı sürecinde evinden çıkamadığı için hakkında “örgüte yardım ve yataklık” iddiasıyla açılan davada verilen 2 yıllık hapis cezasının onanması üzerine tutuklanmıştı. Hipertansiyon ve diyabet hastası olan Bulut, 24 Mart’ta çıkarıldığı Cezaevi Gözlem Kurulu’nun “pişmanlık” dayatmasını kabul etmediği için infazı yakılarak tahliyesi 3 ay ertelemişti.
Tanklarla evleri yıktılar
2015’te Nisêbîn’de özyönetim ilanı ardından Nisêbîn’de 2015’teki sokağa çıkma yasağı döneminde evinde çıkmadığı için 2 yıl boyunca cezaevinde kaldığını ifade eden Barış Annesi Hanse Bulut (65), yaşanan sürecin baştan sona kadar adaletsiz olduğunu belirtti
İzmir’de 10 Eylül 2021’de tutuklanan ve hakkında 2 yıl hapis cezası verilen 65 yaşındaki Barış Annesi Hanse (Xense) Bulut, infazının yakılmasıyla beraber 3 ay daha cezaevinde tutulduktan sonra 27 Haziran günü Şakran Kadın Kapalı Cezaevi’nden tahliye edildi. Bulut, 2015’te Mêrdîn’in Nisêbîn (Mardin/Nusaybin) ilçesinde öz yönetim ilanı ardından başlatılan sokağa çıkma yasağı sürecinde evinden çıkamadığı için hakkında “örgüte yardım ve yataklık” iddiasıyla açılan davada verilen 2 yıllık hapis cezasının onanması üzerine tutuklanmıştı. Hipertansiyon ve diyabet hastası olan Bulut, 24 Mart’ta çıkarıldığı Cezaevi Gözlem Kurulu’nun “pişmanlık” dayatmasını kabul etmediği için infazı yakılarak tahliyesi 3 ay ertelemişti.
Tanklarla evleri yıktılar
2015’te Nisêbîn’de özyönetim ilanı ardından başlatılan sokağa çıkma yasağı dönemini hatırlatan Bulut, o süreçte asker ve polislerin tank ve toplarla evleri yıktığını ve hastalığı sebebiyle evden çıkmak için karakolu aradıklarını belirterek, “Askeriyeyi arayıp çıkmak istediğimizi kendimiz söyledik. Onlar bizi gözaltına aldı. Yeğenim tutuklandı bana da yaşımdan dolayı üyelikten değil yardım ve yataklıktan dosya açıldı. Sonrasında İzmir’e geldim. Ben Nisêbîn doyasından tutuklandım. Evimdeydim, bu konuda ifade verdiğimde bana evimden niye çıkmadığımı sordular, Nisêbîn’den çıksam da terörist derdiniz çıkmasam da derdiniz dedim. Ben bu yüzden gözaltına alındım, ceza aldım” dedi.
‘Pişman mısın’ sorusu
Tutuklandığı süre zarfında ve cezasının bittiği zamanda da birçok kez pişmanlık dayatmasına maruz kaldığını kaydeden Bulut, cezaevinin onu bağımsızlar koğuşuna götürmek istediğini söyledi. Bulut, “Bende ne için tutuklandıysam oraya gideceğim dedim. Siyasi tutukluyum, siyasi koğuşa gideceğim dedim. O dönemde pandemi zamanıydı on beş gün karantinada kaldım. O zaman da üç kere bana ‘pişman mısın değil misin’ diye sordular. ‘Niye bağımsızlara gitmiyorsun?’ diye sordular. Ben kabul etmedim. Cezam bittikten sonra kurula çıkardılar, psikoloğa götürdüler. Psikoloğun benim sağlığımla ilgilenmesi gerekiyor ama o da bana ‘pişman mısın?’ diye sordu. Ben de pişman olmadığımı söyledim. Sonrasında ‘tahliye olursan ne yapacaksın’ diye sordu. Türkçe bilmediğim için yanımdaki arkadaşıma ‘ona söyle onun annesi de benim yaşımdadır. Annesi ne yapıyorsa ben de onu yapacağım’ dedim” şeklinde konuştu.
‘Sürecin hepsi adaletsizdi’
Pişmanlığı kabul etmediği için üç ay daha cezaevinde tutulduğunu hatırlatan Bulut, baştan sona sürecin hukuksuz olduğunun altını çizerek, “Evimden çıkmadığım için ceza aldım. Ne bu hukukiydi ne de tahliye olacağım zaman verdikleri ceza hukukiydi. Benim ceza almamın, tutuklanmamın hepsi adaletsizdi. Ben başım dik tutuklandım ve başım dik çıktım cezaevinden. Bana siyasi koğuşa gidersen daha fazla yatarsın dediler ben de siyasi nedenden tutuklandım seve seve yatarım dedim” diye belirtti.
Sık sık aramalar yapılıyor
Cezaevinde yaşanan sorunlara değinen Bulut, sık sık aramanın yapıldığını ve sudan sebeplerle tutanak tutulduğunu paylaştı. Tüm bu yaşatılanların eziyet olduğunu vurgulayan Bulut, “Ne yastık bırakıyorlardı ne döşek. Cezaevlerinde eziyet var. Boş nedenlerden tutanak tutuluyor. Mahkemede ceza alıp tutuklanıyorsun sana bir de cezaevinde ceza veriliyor. Bunun nedeni onların korkusudur. Yani siz bizim elimizin altındasınız, size ne yapsak da karşı çıkamazsınız demek istiyorlar. Buna ne hakları var?” diye sordu.
Çıktığıma sevinemedim’
Cezaevinden başı dik bir şekilde çıktığına vurgu yapan Bulut, “Benim başım diktir, çünkü her şeye rağmen cezayı aldım yattım ve pişman olmadığımı söyledim. Ben zaten cezayı yattıktan sonra ne için pişman olacağım? Kürt olduğumuz için tutuklanıyoruz. Ben kimseye saldırmadım, kimseyi öldürmedim. Ben ne kadar ceza alsam da yüz kere de bana pişman mısın deseler yine başım dik bir şekilde cezayı yatarım ve çıkarım. Ben çıktım, ama bir yarım orada kaldı. Çıktığım için çok sevinemedim. Tüm arkadaşlarla birlikte çıkmış olsaydık o zaman çok sevinirdim. Umarım onlar da özgürlüklerine kavuşacaklar” diye konuştu.
Kaynak: Yeni Yaşam/ İzmir