Sanayi toplumu geçti. Şimdi bilişim toplumu var. En geri ülkelerde bile bilim çağı yaşanıyor.
Öyleyse işçi sınıfının dar sınıfsal çıkarları gözeten klasik sol paradigma yerine, ezilen geniş halk kesimlerinin, cinslerin, ekolojinin, ulusların hatta memurların kurtuluşlarını esas alan komünal sosyalist kurtuluş paradigmasını esas almak çağımıza daha uygundur.
Hele Türkiye gibi çıplak zora dayanan rejimlerde bu zor ve şiddet uygulamalarından etkilenen nüfusun yüzde 90’nını kapsayıcı demokratik kapsayıcılığa ihtiyaç var.
Böyle bakıldığında 1 Mayıs’ı sadece işçi sınıfının mücadele bayramı olarak değil geniş emekçi halk kesimlerinin mücadele günü olarak görmek gerekir.
Bu yaklaşıma uygun proğramdan tutalım, statejiye ona uygun taktiklere hatta atılacak sloganlara kadar büyük bir değişimi de esaas almak zorunludur.
Bu yeni yaklaşım demokratik cepheyi geniş tutmayı gerektirdiğinden kurtuluşu da garantileyecektir.
Evet yarın 1 Mayıs… Türkiye’de 1 Mayıs’ı Taksim’de kutlamak hem tarihsel hem duruş hem de moral ve motivasyon açısından çok önemlidir.
Tüm emekçilerin önemli bir mevzisidir. Şehitlerin canı pahasına elde ettiği bir kazanımdır. Taksim’den bir adım geri atılmamalıdır. Ne pahasına olursa olsun yarın Taksim’e çok güçlü girilmelidir.
İşçiler karın tokluğuna çalıştırılmalarını,bir lokma ekmek parası kazanmak zorunda kaldıklarının bilinciyle Taksim’e girmelidir. Köylüler yok pahasına ürettiklerinin ellerinden alınmasını,yoksulluğa mahkum edilmelerini düşünerek Taksim’e girmelidir.
Memurlar kurtuluşlarının diğer ezilenlerle birlikte olmayla mümkün olacağını akıllarından çıkarmayarak Taksim’e girmelidirler. Kadınlar bu savaş siyaseti devam ettikçe yaşamlarının zehir olacağını unutmadan,eşitlik ve özgürlük için Taksim’e girmelidirler.
Ermeniler, Asuriler, Rumlar,
Kürtler yüzyıllardır katliama uğrayarak diktatörlüğün gerilemesi, kemiğe dayanmış olan bıçağı geri itmek için Taksim’e girmelidir. Çağımızın en demokratik paradigmasına sahip olmanın gururuyla Taksim’e girmelidir Kürt halkı.
Tüm ezilenler, horlananlar bu despotik rsjimi geriletmek,özgürleşmek için Taksim’e girmelidir. Valiliğin yasağı aşılmalıdır, barikatlar yıkılmalıdır.
Van’da hak gaspını geri almak için yasak konmuştu.Bu yasak direnişle aşıldı. Yarın Van direniş ruhuyla Taksim’e milyonlar akmalı ve topal ördeğe dönen rejime geri adım attırılmalıdır.
Yeni ruh sokaklar ve alanlarda kazanma ruhudur…
