Kemal Okutan: Bugün 6 Mayıs; Yine kara bir gün

Yazarlar

Bugün yine bir kara günün yıldönümü. Bugün yine Türkiye’de iktidarı ele geçiren küçük bir azınlığın iktidarını sürdürmek için çılgınca saldırdığı bir günün yıldönümü.

Bugün 20 yaşlarda üç gencin sömürü ve baskı rejimine kurban edildiği gün olan 6 mayıs!

Deniz, Yusuf ve Hüseyin’in idam edilişlerinin yıldönümü.

Yine bazıları ağlayacak, sızlayacak!

Özellikle de 68 kuşağı olduklarını iddia edip Denizler’i idama götüren militarist anlayışa güç verenler ağlayacak. (68 kuşağından olup gerçek devrimci tavrını sürdürenlere saygımı belirtiyorum).

Ordudan medet umarak devrimci mücadeleye leke düşüren ulusalcı Kemalistler daha çok ağlıyacak!

Denizler’in anılarına bağlı olmak istiyorsanız önce onları idam sehpasına çıkaran rejimin sahibi CHP’yi bırakın. Hem Denizler’i anmak hem CHP’li olmak en hafif deyimiyle büyük bir çelişkidir. Bu çelişkiyle yaşanamaz. Bu yapıya destek olarak devrimci olunamaz.

Kaldı ki hayalleri güçlü olan o fedakar gençlerin anılarına bağlı olmak mücadele etmek; gerekirse bedel ödemeye hazır olmaktır.

Tıpkı düşünceleri uğruna ölüme giden Deniz, Yusuf, Hüseyin gibi..!

Tıpkı Seyit Rıza, Ali Şer, Şex Said gibi..!

Gelin bu kara günü ABD’de idam edilen bir kızılderi önderiyle ilgili Şex Said’in torunu MANSUR FIRAT’ın kısa notunu paylaşarak analım.                                                                       

“19 yüzyılda Amerikan emperyalizmine karşı cesur savaşçılarıyla halkı için dağlarda amansız mücadele veren kızılderili reisi Gerenomi’ye bağlı asi bir savaşçının, Amerikan subayları tarafından dağda yakalanıp Newyork’a asılmak için getirilirken, beyaz adama verdiği o müthiş tarihi  sözü sizlerle  paylaşacağım..       

Ayaklarında pranga ve elleri zincirle bağlanmış bir vaziyetde, askerler arasında halkın tuhaf bakışlarıyla kalabalığın içinden  onurlu dik bir edayla yürüyen Apaçi, birazdan asılacaktı. Ve son kez sevdiği  dağlara bakarken aniden durdu. Sanki bir ses duymuştu ve şunu şöyledi. ‘Dur beyaz adam cırcır böceğinin sesini duydum.’ Subaylardan biri kendisine alaylı bir tavırla, ‘hadi ordan vahşi, cırcır böceği Newyork’un şehir sokaklarında ne arar? dedi…Tam o sırada herkes yaşlı bir kadının çantasından düşürdüğü  bozuk paranın şangır şungur ses çıkardığı yöne dikkatlice  bakarken, savaşçı Apaçi de bir kaldırım taşının altından çıkıp uçan cırcır böceğine bakmaktaydı ve aynen şunu söyledi..Hey beyaz adam! KİM HANGİ SESİ DUYMAK İSTERSE ONU DUYAR. Dünyada ezilen bütün halklar adına, Büyük şef oturan boğoya selam olsun…”

 

İlginizi Çekebilir

Uğur Güney Subaşı: Mürüvvet Şarapları
Temel Demirer: İktisadi Çöküş, Beşeri Çözülme

Öne Çıkanlar