1996 yılında Susurlukta bir kaza oldu.Kaza yapılan ( belki de yaptırılan) kazada araba içinde bulunan üç kişiden ikisi öldü, biri ağır yaralı olarak kurtuldu.
Peki kimdi bu üç kişi,ne iş yapıyorlardı, hangi etnik yapı ve inaçtaydılar?
Anlatayım ; Kürt korucubaşı Sedat Bucak,Türk tetikçi Abdullah Çatlı ve Alevi polis müdürü Hüseyin Kocadağ.
Dikkat ettiniz mi çıkarları gereği sistem adına calışmak sözkonusu olduğunda her etnik yapıdan ve inançtan insanlar yan yana gelebiliyor/getirilebiliyor.
Bir Kürt, bir Türk ve bir Alevi sistemi korumak adına aynı çete örgütünün içinde bulunabiliyor ve birlikte hareket etmekten kaçınmıyorlar.
Abdullah Çatlı, Bucak’a ‘sen Kürtsün ben seninle yürümem’ demedi. Bucak da Catlı’ya, ‘sen Türksün seninle işim yok’ demedi. Çatlı ve Bucak, Kocadağ’a ”Alevilerle iş yapmak günahtır” demediler. Kocadağ da Çatlı ve Bucak’a ”Sünniler bizim düşmanımızdır” demedi.
Aynı amac için birleştiler.
Bunlar birlikte insanları öldürdüler, katliam yaptılar, soygun yaptılar, hukuku ayaklar altına aldılar. Çünkü görev verilmiştı, görevlerini ifa ederken birbirinin etnik yapısına,inancına bakmadılar.
Soru şu; etnik ve inanc yapıları birbirinden farklı olan bu katiller sizi öldürmek için biraraya geliyor da siz neden çıkarları demokrasi ve özgürlüklerden yana olanlar biraraya gelemiyorsunuz?
Çıkarları aynı olan ezilen, sömürülen, her etnik yapıdan insanlar neden biraraya gelemiyorlar?
Türk emekçiler, Kürt halkı ve Aleviler neden demokrasi,özgürluk amaçlı birlikte hareket etmiyorlar?
Şimdi bazı Kürtler bana ne yapacağız ezilen Türkleri, Alevileri biz, Kürtlerin birliğini savunalım diyecekler.
Peki tüm ezilenlerin birlikte asgari müşterekler etrafında toparlanmaları Kürdün birliğinin önünde engel mi? Kürtler kendi aralarında birliğini oluşturabilir ve demokrasi, özgürluk talepleri amacıyla kendi birliklerini koruyarak diğer ezilenlerle yürüyebilir. Bunda hiçbir engel yoktur. Hatta şarttır.
Demokrasi cephesi hepimizin çıkarınadır. Yasal demokratik mücadelede birlik şarttır, elzemdir.Bundan kaçanlar tarih karşısında sorumlu olacaklardır…
Unutmayın bir virgül farklılığı yüzünden biraraya gelemiyenler 12 eylülün zindanlarında aynı cezaevlerinin hücrelerinde biraraya geldiler.